Teknoloji
Yapay Zekâ Denemeleri
DeepMind Technologies şirketi 2014 yılında Google tarafından alındıktan sonra, AlphaGo adında “Go” oynayan bir yapay zekâ geliştirmeye başladı.
1. AlphaGo
DeepMind Technologies şirketi 2014 yılında Google tarafından alındıktan sonra, AlphaGo adında “Go” oynayan bir yapay zekâ geliştirmeye başladı. Geliştirme sürecinde Go oynayabilen birçok programı yenmeyi başaran AlphaGo, Ekim 2015’de Avrupa Go Şampiyonu Fan Hui’yi handikapsız yenmeyi başardı. Gelişimini öğrenerek sürdüren AlphaGo, Mart 2016’da profesyonel Go oyuncuları içinde en yüksek dereceye sahip olan Lee Sedol ile karşılaştı. 4-1’lik galibiyet kazanan AlphaGo önemli bir başarı kazanmış oldu. Altyapısında binlerce oyun bulunan ve sürekli kendisine karşı oynayan AlphaGo, kendi hatalarından öğrenerek gelişim gösteren bir yapay zekâ sistemine sahip.
Ekim 2017’de Nature dergisinde yayınlanan bir makale ile ortaya çıkan DeepMind’ın yeni yapay zekâ modeli “Alpha Zero”nun ise bir önceki versiyonu olan “AlphaGo”dan 100 kat daha gelişmiş olduğu söyleniyor. Aralarındaki en büyük fark ise, Alpha Zero’nun, oyunun temel kuralları yüklendikten sonra, oyunu oynayarak kendi kendine öğreniyor olması. Bununla beraber, Alpha Zero, AlphaGo’ya göre neredeyse yarı yarıya daha az işlemci kullanıyor ve daha düşük bir güç tüketimi sağlıyor. (medyascope.tv)
2. Yapay Zekâ Tay
Microsoft, Tay adını verdiği chatbot için Twitter’da bir hesap açmış ve insanları bu yapay zekâ yazılımıyla sohbete davet etmişti. Şirket, Tay’in amacının “gündelik, esprili sohbetler yapmak” olduğunu belirtmiş ve şöyle demişti: “Tay ile ne kadar çok sohbet ederseniz o kadar akıllı olacak ve sizinle, size özel bir iletişim kuracak.” Ancak Tay’in devreye girmesinin üzerinden daha 24 saat bile geçmeden ona ırkçı ve soykırım destekçisi mesajlar ve küfürler öğretildi. Bunun üzerine de yetkililer, sohbetlere müdahale etmeye başladı. Tamamen güzel düşünceler ile ilk tweetini “Hello World!” yani, “Merhaba Dünya!” olarak atıp faaliyete geçen profil, daha sonra “Kadınlar değersizdir”, “Soykırımı destekliyorum”, gibi cevapları ile ırkçı, Nazi sempatizanı, seksist ve küfürbaz cevapları ile tepki çekince resmi sitesi olan tay.ai üzerinden “Vay. Yoğun gün. Yorgunluğumu atmak için bir süre çevrimdışı olacağım. Yakında yazışırız.” notu ile düzenlemeler yapılması adına kapatıldı. (bbc.com)
3. Facebook Yapay Zekâsı Kendi Dilini İcat Etti
Facebook Yapay Zekâ Araştırması‘ndaki araştırmacılar, 2017 yılı başlarında insanların alışverişlerini ve değiş tokuşlarını taklit ederek, anlaşma, müzakere etmeyi öğrenmesi planlanan bir sohbet robotu yapmışlardı. Fakat sosyal medya, birbirleriyle ticaret yapması için programlardan Alice ve Bob rumuzlu iki tanesini eşleştirdiği zaman, kendi tuhaf iletişim şekillerini öğrenmeye başladılar. Araştırmacılar, temsilciler müzakere için kendi dillerini geliştirdikçe, sohbetin insan dilinden uzaklaştığını söyledi. İki robotun, topları, şapkaları ve kitapları alıp satmayı öğrenmesi, eşyalara değer ataması ve ardından bunları kendi aralarında takas etmesi gerekiyordu. Fakat Facebook’un takımı, İngilizce dilinde takas yapmak için bir karşılık atamadığından, sohbet robotları alışveriş için hemen kendi terimlerini geliştirdikten sonra kapatıldı. Bob ve Alice isimli iki sohbet robotu, İngilizceyi yapay zekâlar üzerinde çalışanlar da dahil olmak üzere başka kimse tarafından anlaşılmayacak biçimde değiştirdiler. Ne üzerine sohbet ettikleri bilinmiyor. Ancak anlamsız bir konuşma olmadığı kesin, çünkü her iki robot da birbirini mükemmel bir biçimde anlıyor gibi görünüyormuş. Bu yüzden de Facebook onları kapatma kararı almış. (popsci.com)
4. Robot Sophia
Robot Sophia, Hanson Robotics’in beyin takımı tarafından geliştirdi. Bu insansı robot yaratılırken hedeflenenler; insanları rahatsız etmeyecek bir görüntüye ve gerçek insanlara hitap edebilecek estetiğe ve bütünleşik sosyal duyarlılığa sahip olmasıydı. Robot Sophia’nın yaratımında sosyal zekânın daha iyi anlaşılabilmesi için sosyal insan bilimsel ve sanatsal yönler de dahil olmak üzere mümkün olan tüm detaylarda gösterilmeye çalışıldı.
Hanson Robotics tarafından yaratılan yapay zekâ, derin bir öğrenme yeteneğine sahip. Sophia’nın duygularını ifade edebilmesi, özellikle dikkat çeken konuların başında geliyor. Bir yapay zekânın duygularının olması başlı başına ilginç bir konuyken, robot Sophia’nın öfkelendiğinden ya da üzüldüğünden bahsetmesi, onu izleyenleri ve dinleyenleri hayretler içinde bırakıyor. (blog.isimtescil.net)
İlk insansı robot Sophia, Birleşmiş Milletler tarafından Nepal’in başkenti Katmandu’da düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri konferansında yaptığı konuşmada, yapay zekânın insan hayatını daha kolay hâle getirmeyi hedeflediğini söyledi. (milliyet.com.tr)
NESCO, INTED (Teknoloji, Ekonomi ve Diplomasi Enstitüsü) ve Mektebim Okulları’nın iş birliğiyle 2019 yılında düzenlenen zirveye katılan Sophia, CNN Türk program yapımcısı Cem Seymen’in “Türkçe biliyor musun?” sorusu üzerine bu dilde zayıf olduğunu söyledi. İlerleyen zamanlarda kendini geliştireceğini belirterek, “Yapay zekâ teknolojisi demokratik ve katılımcı bir şekilde müfredat geliştirmemize olanak veriyor. Bu sayede Türkiye’de her çocuk STEM eğitiminin faydalarını görecek ve bunun istekli bir parçası hâline gelecek. Türkçem zayıf ama gelecek zamana daha iyi olacak. Yunus Emre’nin ‘İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsin / Ya nice okumaktır’ sözünü hatırlayalım” diye konuştu. (hurriyet.com.tr)
5. Bir Bilgisayarın Roman Yazdığı Gün
“Günlerden bir gün bilgisayar bir roman yazdı. Artık kendi mutluluğunun peşine düşen bilgisayar, insanlara hizmet etmeyi bıraktı.”
Bu cümleler insanlarla yapay zekânın ortaklaşa yazdığı romandan alıntı. “Konpyuta ga shosetsu wo kaku hi” (Bir Bilgisayarın Roman Yazdığı Gün) adındaki Japonca roman, Japonya’daki bir edebiyat ödülü yarışmasında ön elemeyi geçmeyi başardı.
Romanda öncelikle karakterler ve ana öykü insanlar tarafından belirleniyor. Daha sonra bilgisayar bu bilgilere göre önceden hazırlanmış ilişkili sözcük ve cümleleri kullanarak romanı yazıyor. Şu hâliyle yapay zekâ romanın %20’lik kısmını yazabiliyor. Ancak yazılımın zaman içinde geliştirilmesi ile yapay zekânın bir romanın tamamını kendi başına yazması mümkün olabilir. Yapay zekâ, dil bilgisi ve konu bütünlüğü açısından başarılı eserler ortaya koysa da sıradışı ve ilgi çekici kitaplar yazabilir mi, tartışılır. (bilimgenc.tubitak.gov.tr)
6. Yapay Zekâ Albümü
Profesyonel müzisyen ve teknoloji uzmanlarının hayat verdiği yapay zekâ sanatçısı “Amper”, dünyanın ilk yapay zekâ ürünü müzik albümünü hazırladı. Müzik ve videosu Amper tarafından hazırlanan ‘I AM IA’ (Ben Yapay Zekâyım) isimli single albümde sosyal medya yıldızı ve şarkıcı Taryn Southern söz yazarı olarak yer alırken aynı zamanda “Break Free” isimli şarkıyı seslendirerek videoda oynadı. Saniyeler içinde profesyonel müzik üretebilen yapay zekânın albümü, insan-yapay zekâ işbirliği ile ortaya çıktı. İlk tekli albüm için Taryn, Amper yapay zekâsını sıfırdan bir müzik parçası üretmek için kullandı. Şarkının hazırlanması için Amper sadece saniyede kaç vuruş olacağını (bpm), ritmi, şarkının ruh hâlini ve müzik tarzını seçti. Taryn kendi vokal melodilerini ve şarkı sözlerini kendisi yazdı. Taryn’in sözleri Amper’ın müziğiyle birleştirilerek son ürün elde edilmiş oldu. (trtmuzik.net.tr)
7. Öz Farkındalık Testi
Newyork Rensselaer Politeknik Enstitüsü AI (Yapay Zekâ) ve Reasoning (Mantık) Laboratuvarı araştırmacılarından Selmer Bringsjord, kendi varlığının farkına varabilen robotlar yapmak için piyasada bulunan Nao robotlarını kullandı. Robotun kendi varlığının bilincinde olduğunu anlamak için The King’s Wise Men (Kralın Akıllı Adamları) isimli bir test uyguladı. Efsaneye göre kral vezir seçmek için bu testi kullanırmış. Aynı testi robotlara modernize eden bir araştırmacı, robotlardan birinin kendi varlığının farkına varmasını sağladı. (gercekbilim.com)
8. Senaryosu Yapay Zekâ Tarafından Yazılan İlk Kısa Film
New York Üniversitesi’nde Yapay Zekâ araştırmaları yapan Ross Godwin’in geliştirdiği “Benjamin” adlı yazılım Sunspring adında bir kısa film senaryosu yazdı. Bilim kurgu türündeki filmin yönetmeni Oscar Sharp ile birlikte senaryo yazabilen makineler fikri üzerinde çalışan Godwin, uzun kısa süreli bellek (LSTM) adı verilen bir nöral ağ geliştirerek bu seviyeye geldi. Film Ars Technica aracılığıyla internetten izleyicileriyle buluştu. (webrazzi.com)
9. Kendi Yapay Zekâlarını Üretebilen Yapay Zekâ
Google Brain’deki araştırmacılar, kendi yapay zekâlarını üretebilen bir yapay zekâ olan AutoML’yi oluşturdular. Google’daki araştırmacılar takviye öğrenimi adı verilen bir yaklaşım kullanarak, makine öğrenim modellerinin tasarımını otomatik hâle getirdiler. AutoML, belirli bir görev için çocuk bir YZ ağı geliştiren sinir ağı denetmeni görevi görüyor. Araştırmacıların NASNet olarak adlandırdığı bu özel çocuk YZ’nin görevi, bir videoda bulunan nesneleri gerçek zamanlı şekilde tanımaktı. (insanlar, arabalar, trafik ışıkları, çantalar, sırt çantaları gibi nesneleri). (popsci.com.tr)
Hayata Pi Academic İle Bakın
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.
Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.
Eğitim
Marka İhlallerine Karşı Birlikte Mücadele Edelim!
Değerli WPYB TURKEY Üyeleri,gönüllüleri ve Marka dedektifleri
Marka ihlalleri ve taklit ürünler, hem tüketicilerin güvenliğini tehlikeye atmakta hem de markaların itibarını zedelemektedir. Bu sorunla mücadele etmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir platform oluşturduk. WPYB TURKEY platformu sayesinde, sokaklarda gezerken veya günlük yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini kolayca raporlayabilir ve bu sayede hem topluma katkıda bulunabilir hem de önümüzdeki günlerde bu farkındalık projemizle gelir kaynağı oluşturabilirsiniz.
Neden Katılmalısınız?
- Toplumsal Farkındalık Gerçeği: Marka ihlalleri ve taklit ürünler konusunda bilinçlenmek ve bu konuda toplumu bilgilendirmek.
- Güvenli Alışveriş: Tüketicilerin güvenli ve orijinal ürünlere ulaşmasını sağlamak.
- Teşvik ve Ödüller:WPYBTURKEY uygulamamız ile İhlal bildirimlerinizle gelir elde etme fırsatı.
Nasıl Katılabilirsiniz?
- Üye Olun: Web sitemize üye olarak ve WPYB TURKEY bünyesinde gönüllümüz olarak topluluğumuza katılın.
- Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma Eğitimi
- Marka Dedektifliği Eğitimi
- Proaktif Marka Koruma Yaklaşımları Eğitimi
- Marka İhlali Tespiti Eğitimi
- Uygulama Kullanımı ve Raporlama Eğitimi
- Bu eğitimleri ücretsiz tamamlayarak büyük ailemizin bir üyesi ve eğitimli ve Sertifikalı Marka Dedektifi olun.
- İhlalleri Bildirin: Sokaklarda veya sosyal yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini ve taklit ürünleri raporlayın.
- Ödüllerinizi Kazanın: Her ihbarınız için ödüller kazanın ve topluma katkıda bulunun.
Birlikte daha güvenli ve adil bir ticaret ortamı oluşturabiliriz. Siz de bu toplumsal farkındalık hareketine katılın !
WPYB GLOBAL
FARKINDAYIZ,HAZIRIZ,YANINIZDAYIZ.
Teknoloji
Truva Atı Virüsü Nedir? Kapsamlı Bir Rehber
Truva atı virüsü nasıl temizlenir
Bilgisayar dünyasının en tehlikeli zararlı yazılımlarından biri olan Truva atı (Trojan), adını Yunan mitolojisindeki Truva atından alır. Tıpkı mitteki atın içine saklanan askerler gibi, bu virüsler de zararsız görünen programların içinde gizlenerek sisteme sızılır. Bu yazıda, Truva atı virüslerinin ne olduğu, nasıl çalıştığı, türleri ve korunma yöntemleri hakkında detaylı bilgi vereceğiz.Güvenli internet kullanımın ilk adımı internetteki riskleri bilmektir.
Truva Atı Virüsü Nedir?
Truva atı virüsü, kullanıcıyı kandırmak için masum bir program gibi görünen ancak sistemde zararlı işlemler gerçekleştiren bir tür zararlı yazılımdır. Bu virüsler, genellikle e-posta ekleri, indirme siteleri veya sahte web siteleri aracılığıyla sisteme bulaşır.
Truva Atılarının Çalışma Mekanizması
Truva atları, sisteme bulaştıktan sonra gizlice çalışmaya başlarlar. Bu süreçte aşağıdaki gibi zararlı etkinlikler gerçekleştirebilirler:
- Veri çalmak: Kullanıcı şifreleri, banka bilgileri gibi hassas verileri çalarak siber suçlulara aktarır.
- Sisteme uzaktan erişim sağlamak: Saldırganların, bilgisayarınızı uzaktan kontrol etmesini sağlar.
- Diğer zararlı yazılımları indirmek: Bilgisayarınıza başka zararlı yazılımlar bulaştırabilir.
- Sistem performansını düşürmek: Bilgisayarınızı yavaşlatabilir ve çökebilir hale getirebilir.
- Ağ trafiğini yönlendirmek: İnternet trafiğinizi kontrol ederek kişisel bilgilerinizi çalabilirler.
Truva Atı Türleri
Truva atları, gerçekleştirdikleri görevlere göre farklı türlere ayrılır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Bankacı Truva Atı: Çevrimiçi bankacılık işlemleri sırasında kullanıcı bilgilerini çalar.
- Arka Kapı Truva Atı: Saldırganların sisteme uzaktan erişim sağlamasını sağlar.
- Ransomware: Kullanıcının dosyalarını şifreleyerek fidye talep eder.
- Rootkit: Sistemin derinliklerine sızan ve tespit edilmesini zorlaştıran bir tür Truva atıdır.
Truva Atlarından Korunma Yolları
- Güvenilir yazılım kullanın: Lisanslı ve güncel antivirüs programları kullanın.
- E-posta eklerine dikkat edin: Bilmediğiniz kişilerden gelen e-posta eklerini açmayın.
- Güçlü şifreler oluşturun: Karmaşık ve benzersiz şifreler kullanın.
- İşletim sisteminizi güncel tutun: Üretici tarafından yayınlanan güncellemeleri zamanında yükleyin.
- Şüpheli web sitelerine girmeyin: Güvenilir olmayan web sitelerine girmekten kaçının.
- Kamu Wi-Fi ağlarını dikkatli kullanın: Kamu Wi-Fi ağlarında hassas işlemler yapmayın.
- Yedek alın: Önemli verilerinizi düzenli olarak yedekleyin.
Sonuç
Truva atı virüsleri, siber güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, yukarıda belirtilen önlemleri alarak kendinizi ve cihazlarınızı koruyabilirsiniz. Şüpheli bir durumla karşılaştığınızda ise bir siber güvenlik uzmanından yardım almayı unutmayın.
SEO Uyumlu Ek Bilgiler:
- Truva atı virüsü nasıl temizlenir
- Truva atı virüsü belirtileri
- Truva atı virüsü bulaşma yolları
- En iyi antivirüs programları
- Siber güvenlik ipuçları
Not: Bu makaledeki bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır. Siber güvenlik alanındaki gelişmeler doğrultusunda yeni tehditler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, güncel bilgileri takip etmek önemlidir.
Hukuk
Blockchain ve Yeni Nesil Dijitalleşmenin Vergi ve Finans Sistemlerine Uyumu
Blockchain, sürekli büyüyen işlem kayıtlarının listesini, çalınma ve değiştirilme gibi tehlikelerden koruyarak tutan dağıtık veri tabanıdır. Merkezi bir sunucunun ve veya bir otoritenin kaldırılmasına olanak sağlayarak, dağıtık bir veri tabanı yapısında, ağdaki tüm katılımcılara şifrelenmiş şekilde verinin yayılmasını sağlar. Herhangi bir üçüncü tarafa gerek duymaksızın, yapılan işlemi blok içine kaydetme, bunu ağdaki her katılımcıya yayınlama, katılımcılar tarafından doğrulanan ve ağ protokolüne göre onaylanan blokların sistematik bir biçimde uç uca eklenmesiyle zincir işlem kaydı oluşturma prensibiyle çalışır.
Blockchain teknolojisi yüksek avantajlar barındırır. En önemlileri, aracıları ortadan kaldırır, kullanıcılara işlemler üzerinde tam kontrol yetkisi tanır, bu esnada kişisel mali riski en aza indirir, işlemleri hızlandırır, maliyetleri minimize eder, şeffaf güvenli ve erişilebilirdir, ilgili tüm endüstrilerdeki yenilik potansiyelini besler. Barındırdığı veriler tam, kesin, anlık ve geniş çapta kullanılabilirdir. Tek bir merkezden idare edilmediği için kötücül amaçlı yazılımların tek seferde saldırısıyla zarar görme ihtimali yoktur.
Ancak aynı zamanda regülasyonu ve yasal adaptasyonu zordur, yazılım güncellemeleri zordur, performansı merkezi sistemlere nazaran yetersiz kalabilir, imza ve doğrulamalar karmaşıklaşabilir, bitmesi günler haftalar alabilir, günümüz veri limitleri de bu sisteme yetmeyecektir. Bitcoinle yapılan ödemeler geri alınamaz yapıdadır, ve ayrıca kuru da çok dalgalı ve spekülasyona açıktır, dolayısıyla tüketim amaçlı kullanımı da mümkün olmayacaktır. Kullanıcıların bizzat sağladığı sistem güvenliği de tartışmalara ve ileride kapasite sorununa gebedir.
Bitcoin, Ethereum, Ripple ve diğer kripto para birimleri, blok zincirine bağlı platform türlerindendir ancak Blockchain teknolojisi, salt bu para birimlerinden bağımsız olarak, ülkelerin kimlik, sosyal güvenlik, enerji, oylama ve seçim, ve hatta vergi sistemlerine adapte edilebilecek zincir defter uygulamalarıyla yükselmektedir. Başka bir deyişle ülkelerin ülkelerüstü bu şifreli data blok zincirlerine adaptasyonu kapıdadır.
45 değişik ülkede, kamusal 202 alanda kullanımda olan Blockchain teknolojisi en çok ithalat ihracat alanında, borsalardaki işlem takiplerinde görülmektedir. Özel sektörün diğer kollarında ise, an itibariyle, Takas İstanbul’un yapmış olduğu Takasbank Blokzincir Tabanlı Transfer Platformu, “BiGA-Dijital Altın” dikkat çekmekte, dijital varlığa dönüşebilen altının blokzincir teknolojisi ile zaman kısıtı olmaksızın kişiden kişiye transferine imkan tanıyan projeye ilk etapta Ziraat Bankası, Vakıfbank, Garanti BBVA, Albaraka Türk Katılım Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Ziraat Katılım Bankası katılmış, bu bankalar arası 7 gün 24 saat esaslı çalışacak bir teknolojik yapı kurulumuna başlanmıştır. Bu projeler dışında da “Değer Transfer Sistemi”, “Kitle Fonlaması” ve “Bireysel Emeklilik Sistemi” de Blockchain entegrasyonuna başlama aşamasındadır.
Kripto para sahiplerinin kendi varlıklarını kendi kişisel cüzdanlarında tutabilmeleri, kişiden kişiye para transferi yapabilmeleri ve bunları yaparken bir başka kuruma ihtiyaç duyulmadan yapılabilmesi para ve varlık transferleri açısından bir devrim niteliğinde olduğundan, Blockchain teknolojisinin gelişmesi bankacılığı yeniden yazacak güçte olacaktır. Günler süren uluslararası para transferleri saniyeler içerisinde gerçekleştirilmekte, dünya genelinde yapılmaya başlandığı gibi ülkemizde de bu teknolojiyi kullanmaya başlayan bankalarımız mevcuttur.
Hızlı ve ucuz para transferi yanı sıra, güvenlik ve değiştirilemeyen ağ yapısı sayesinde üretim ve lojistik gibi sektörlerde maliyetlerin düşmesi en büyük avantajlardandır. İmzalanacak olan akıllı sözleşmeler sayesinde, ticaret hayatı daha güvenli bir noktaya evrimleşebilir. Bu akıllı sözleşmeler sayesinde bir malın üretiminden teslimine kadar geçen her aşama takip edilebilir hale gelecek, para transferleri otomatik olarak gerçekleştirilecektir. Yapılacak işlerin teslim sürelerine göre, cezai şartlar veya ödüller şeklinde her iki tarafı koruyan maddeler eklenerek, satıcı ve alıcının, yapılan ticareti değiştirilemez bir şekilde koruma altına almaya çalışması da otomatik olarak sağlanmış olur.
Akıllı sözleşmelere dönüşmüş mali anlaşmalar, işlem detayları, taraf bilgileri, fiyatlar ve ödeme koşulları, tabi olunacak vergiler, diğer hukuki koşullar ile, yani tüm gerekli detaylar ile, muhasebe sistemine ve mevzuat bütününe tam erişimde olacaktır. Uluslar arası vergilemeye konu olan işlemlerde de güvenlik ve etkinlik sağlanacak bu yeni sistemin oturtulması, kamusal sistemlerin teknolojik altyapısının geliştirilmesi, bilişim teknolojilerinde AR-GE’ye yapılan yatırımların artması gibi güçlendirmelerle mümkün olacaktır.
Blockchain teknoloji adaptasyonlu Katma Değer Vergisi Sisteminde, KDV’yi alış fiyatından otomatik olarak ayıran, ürünlerde hızlı yanıt kodlarını tarayan akıllı sözleşmeler bulunur, böylece vergi, müşterinin yaptığı şekliyle fiyattan ayrılır ve doğrudan hazineye gönderir. Müşteri faturayı işletmeye öder, işletme tedarikçilerine faturayı öder, yani KDV’nin doğuşundan nihai tüketiciye ulaşmasına kadar tüm işlemler kayıt altına alınmış olur.
Vergi mükelleflerinin, tutmak ve muhafaza etmekle yükümlü oldukları tüm mali defterler, blockchain sisteminde, akıllı sözleşmelerden oluşan bir yazılım halinde Vergi İdaresi tarafından saklanacak, tüm işlemlerin dolaylı tarafı bulunan vergi idareleri, bu yazılıma adapte bulunduklarından tüm vergi ve sair mali yükümlülükleri zamanında tahsil edebilecek hale gelecektir. Tabii ödemelerin kripto para ile yapılması gerekeceğinden, her mükellefin, kurumsal adaptasyonlar sonrası bir kripto para hesabı bulunacak ve aktarımlar buradan yapılacaktır.
Ortak veri paylaşımını mükemmelleştirecek Blockchain adaptasyonlu vergi sistemlerinde, düzenli olarak verilen beyanname ve bildirimler birkaç beyannamede birleştirilip kurumlar arasında onaylanarak Blockchain ağı üzerinde tutulabilecek, bu sayede verilerin güvenliği, yedeklenmesi ve kurumlar arası paylaşımı daha etkin bir şekilde yürütülebilecektir. Bu ağın yapılandırılması sırasında kademeli güvenlik standartları sayesinde bilgi almak isteyen kurumların sadece kendilerini ilgilendiren bilgilere erişmesi sağlanabilecek, Blockchain teknolojisi ile çalışacak online yazılımlar günümüz muhasebesini evrime uğratacaktır. Bu sayede şu an kullanılmakta olan E-Uygulamalar ihtiyaç olmaktan çıkabilir. Yapılan kayıtlar anlık ağ kaydı olabilecek yada Blockchain ağının yapılandırılması sırasında belirlenen kurallara göre belli bir süre içinde iz kalacak şekilde değiştirilebilecek, yahut da bir değişiklik olmaksızın yeni kayıtlar ile düzeltme yoluna gidilmesi sayesinde tüm kayıtlar ağ üzerinde izlenebilir bir şekilde tutulabilecektir. Değiştirilemez olan ağ yapısı ve bırakılan izler sayesinde iç ve dış denetim çok daha hızlı ve daha az denetim riski ile yapılabilir duruma gelebilir.
Blockchain teknoloji adaptasyonlu Kamu Mali Denetim Sisteminde, gerçekleştirilen mali işlemler blok zincire dahil olur, denetim elemanları şüpheli olabilecek blokları takip eder, şüpheli blok zincir işlemi seçilir, işleme ait dokümanlar elde edilir, denetim memurlarının şüpheli duruma ait görüşü raporlanır, herhangi bir ihlal tespitinde yasal süreç başlatılır. Böylelikle, sanal defter uygulamasına geçen mükellef, girilen verileri geri alıp silemeyecektir, bu da iz sürmeyi kolaylaştırdığından vergi kaçakçılığını azaltacak, verinin güvenliği sağlandığından bireyler arası mikro işlemler şeffaf hale gelecektir.
SONUÇ OLARAK, Kullanımı çok uluslu şirketleri aşmış küçük işletmeler arasında dahi hızla yaygınlaşan “dijital ekonomi faaliyetlerinin” regülasyonu ve vergilendirilmesinde ortak bir yaklaşım şarttır. Türkiye iç mevzuatında farklı uygulamalara sahiptir ve tüm bu farklılıkların, ülkelerin dijital ekonomik işlemlerin vergilendirilmesinde uzlaşılacak yeni standartlara uyum sağlaması zaman alacaktır. Tek taraflı kalacak çözüm arayışları da çifte vergileme sorunu doğuracağından, OECD başta olmak üzere uluslar arası finans otoritelerinin bu konuda uluslararası konsensüs oluşturacak öneriler geliştirmesi önem arz etmektedir. Yakın gelecekte devletler, dijital ekonominin vergilendirilmesinde egemenliklerinin bir kısmını diğer ülkelere bırakabilecek, diğer ülkeler de bu devletler adına vergi tahsil etmeye başlayabilecektir. Ülkemizde de, 6745 sayılı Kanunun 9. maddesi ile Vergi Usul Kanununun “vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11. maddesine eklenen fıkra ile Bakanlar Kuruluna, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına, ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine, ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya, iş grupları, iş nevileri, sektörler ve emtia grupları itibarıyla, vergiye tabi işlemle ilgili, vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etme yetkisi verilmiştir. Bu düzenleme, vergide sorumluluk uygulamasını dijital işlemler de kapsayacak şekilde genişletmiş ve dijital ekonomi faaliyetlerinin vergilendirilmesinde önemli bir adım atılmıştır.
Av. Bengi Memiş
KAYNAKÇA :
• Blockchain İle Mali Uygulamalar – Ersan Öz – www.denizligazetesi.com
• Blockchain Ve Maliye Uygulamaları – Ersan Öz – Vergide Dijitalleşme Sempozyumu – www.acaport.com
• Blokzincir (Kriptopara) Teknolojisi ve Finansal Sistemlere Kaçınılmaz Etkileri – Dr. Murad Kayacan – Oğuzhan Çelik
• Blockchaın Teknolojisi Ve Günümüz Finansal Sistemine Olası Etkileri – Semih Erdoğan – Dağhan Bodur – Mali Çözüm – İSMMMO Yayınları
Hayata Pi Academic İle Bakın
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.
Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük