Eğitim
Uluslararası Özel Dedektiflik Eğitimleri Derneği’nden Özel Güvenlik kimlik Kartı Sahiplerine Ücretsiz Özel Dedektiflik Eğitimi Fırsatı!
Ücretsiz Özel Dedektiflik Eğitimi ile Kariyerinize Yeni Bir Boyut Katın!
Türkiye’de özel güvenlik kimlik kartına sahip olan tüm vatandaşlar için büyük bir fırsat doğdu! Uluslararası Özel Dedektiflik Eğitimleri Derneği, sektöre yetişmiş profesyoneller kazandırmak amacıyla özel güvenlik görevlilerine yönelik tamamen ücretsiz özel dedektiflik eğitimleri düzenliyor.
Neden Bu Eğitime Katılmalısınız?
- Kariyerinizi Geliştirin: Özel dedektiflik, özel güvenlik sektöründe daha üst düzey bir pozisyondur. Bu eğitimle kariyer basamaklarını hızla tırmanabilirsiniz.
- Yüksek Kazanç Potansiyeli: Özel dedektiflik, özel güvenliğe göre daha yüksek kazanç imkanları sunar.
- Geniş İş Alanları: Özel dedektifler, çok çeşitli sektörlerde çalışabilirler. Hukuk büroları, şirketler, bireyler gibi birçok farklı müşteriye hizmet verebilirsiniz.
- Mesleki Gelişim: Eğitim boyunca, dedektifliğin tüm inceliklerini öğrenecek ve sektördeki en güncel gelişmelerden haberdar olacaksınız.
Eğitimde Neler Öğreneceksiniz?
- Soruşturma Teknikleri: Delil toplama, analiz etme ve raporlama yöntemleri
- Gözlem ve Analiz Becerileri: İnsan davranışlarını analiz etme, detay odaklı çalışma
- Hukuki Bilgiler: Ceza hukuku, medeni hukuk, ticaret hukuku gibi alanlarda temel bilgiler
- Gizlilik ve Etik Kurallar: Mesleki sırları koruma ve etik değerlere uygun çalışma
- Takip Teknikleri: Fiziki ve teknik takip yöntemleri
- Raporlama: Elde edilen bilgileri detaylı ve anlaşılır bir şekilde raporlama
Kimler Katılabilir?
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak
- Geçerli özel güvenlik kimlik kartına sahip olmak
- Eğitimin içeriğine ilgi duymak
- özel dedektiflik eğitimi
- ücretsiz eğitim
- özel güvenlik
- kariyer gelişimi
- dedektiflik mesleği
- dedektif olmak
- soruşturma teknikleri
- gözlem becerileri
- hukuki bilgiler
- gizlilik
- etik
- takip teknikleri
- raporlama
- Uluslararası Özel Dedektif Eğitimleri Derneği
Bu eğitim, özel güvenlik görevlilerine büyük bir fırsat sunmaktadır. Kariyerinizde yeni bir sayfa açmak ve daha iyi bir gelecek için adım atmak istiyorsanız, bu eğitime katılmak için hemen harekete geçin!
#özeldedektif #ücretsiz eğitim #kariyer #özelgüvenlik #dedektiflikmesleği #soruşturma #gözlem #hukuk #gizlilik #etik #takip #raporlama
- Başarılar dilerim! Ümit Hakan Karakaya Karekodu okutarak whatsapp grubuna katılın.
Eğitim
Marka İhlallerine Karşı Birlikte Mücadele Edelim!
Değerli WPYB TURKEY Üyeleri,gönüllüleri ve Marka dedektifleri
Marka ihlalleri ve taklit ürünler, hem tüketicilerin güvenliğini tehlikeye atmakta hem de markaların itibarını zedelemektedir. Bu sorunla mücadele etmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir platform oluşturduk. WPYB TURKEY platformu sayesinde, sokaklarda gezerken veya günlük yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini kolayca raporlayabilir ve bu sayede hem topluma katkıda bulunabilir hem de önümüzdeki günlerde bu farkındalık projemizle gelir kaynağı oluşturabilirsiniz.
Neden Katılmalısınız?
- Toplumsal Farkındalık Gerçeği: Marka ihlalleri ve taklit ürünler konusunda bilinçlenmek ve bu konuda toplumu bilgilendirmek.
- Güvenli Alışveriş: Tüketicilerin güvenli ve orijinal ürünlere ulaşmasını sağlamak.
- Teşvik ve Ödüller:WPYBTURKEY uygulamamız ile İhlal bildirimlerinizle gelir elde etme fırsatı.
Nasıl Katılabilirsiniz?
- Üye Olun: Web sitemize üye olarak ve WPYB TURKEY bünyesinde gönüllümüz olarak topluluğumuza katılın.
- Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma Eğitimi
- Marka Dedektifliği Eğitimi
- Proaktif Marka Koruma Yaklaşımları Eğitimi
- Marka İhlali Tespiti Eğitimi
- Uygulama Kullanımı ve Raporlama Eğitimi
- Bu eğitimleri ücretsiz tamamlayarak büyük ailemizin bir üyesi ve eğitimli ve Sertifikalı Marka Dedektifi olun.
- İhlalleri Bildirin: Sokaklarda veya sosyal yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini ve taklit ürünleri raporlayın.
- Ödüllerinizi Kazanın: Her ihbarınız için ödüller kazanın ve topluma katkıda bulunun.
Birlikte daha güvenli ve adil bir ticaret ortamı oluşturabiliriz. Siz de bu toplumsal farkındalık hareketine katılın !
WPYB GLOBAL
FARKINDAYIZ,HAZIRIZ,YANINIZDAYIZ.
Eğitim
Beden Dili İle Karakter Analizi
Beden dili, sözel olmayan iletişim biçimlerinden biridir ve kişinin düşüncelerini, duygularını ve niyetlerini yüz ifadeleri, el hareketleri, duruş ve diğer fiziksel hareketler aracılığıyla ifade etmesini içerir. Bu iletişim şekli, kelimelerle ifade edilmeyen mesajların aktarılmasında önemli bir rol oynar.
Gündelik yaşamımızda, gerek yüz yüze gerek sosyal ortamlar üzerinden birden fazla insanla iletişim halinde oluruz. Peki, bu gündelik hayatımızdaki insanları ne kadar tanıyor, ne kadar anlayabiliyoruz?
Bazı insanları anlayabilmek çok kolaydır. Dış görünüşüne ve tavırlarına bakınca bir tahminimiz olur, bize göre iyi bir insan olup olmadığını kolaylıkla anlayabiliriz. Peki, ya anlayıp tanıyamadığımız insanlar, onlar konusunda ne yapacağız? Bu konuda işin içine biraz beden dili biraz da fizyonomi giriyor.
Beden dili hakkında herkesin az çok bilgisi vardır ancak “Fizyonomi nedir?” diye soracak okurlarımız için ben kısa bir açıklama getireyim. Fizyonomi, yüz okuma sanatıdır. Yüzün bölümlerinin büyüklüğü, küçüklüğü ve biçiminin neye işaret ettiğini öğretir; karşınızdaki kişinin yüz biçiminden karakter analizi yapmanızı sağlar. Fizyonominin ne kadar etkili ya da ne kadar işe yaradığını kendiniz deneyerek ve araştırarak fikir sahibi olabilirsiniz.
Fizyonomiden kısaca bahsettikten sonra ben yazımın geri kalanında beden diline yer vermek istiyorum. Hadi o zaman başlayalım!
El hareketleri
- Yüz yüze konuşmalardan başlayacak olursak önceliği konuşmalarda el hareketlerini çok fazla kullanan insanlara vermek istiyorum. El hareketlerinin konuşmayı kolaylaştırıcı etkisi olmasından dolayı telefonda konuşan kişiler bile karşı taraf kendilerini görmediği halde el ve kol hareketinde bulunarak kendi konuşmalarına yardımcı olmaya çalışırlar. Eller aynı zamanda kişi için en önemli savunma aracıdır.
- Ellerin vücuda doğru yaklaştırılması gerginliğin, güvensizliğin ve teslimiyetin ifadesidir. Çok iyi konuşan insanlar bile ellerini bacaklarına yapıştırdıklarında ve ellerini kullanamadıklarında konuşmaları yavaşlamakta, ses tonları zayıf ve vurgusuz olmaktadır. Yani eller vücuda yapışık bir şekildeyken kişi fazla uzun konuşamaz. Eller bacaklara yapışık bir şekilde dururken kişi hem rahat konuşamamakta hem de yaratıcı bir şekilde düşünememektedir. Eğer kişinin düşünmesine ve konuşmasına engel olmak istiyorsanız kişinin ellerini bacaklarına yapıştırmasını sağlamanız yeterli olacaktır. Kişi bu duruş şeklindeyken yaratıcı düşünemediği gibi aynı zamanda da konuşamayacaktır. Eğer bu şekli alan kişi konuşmakta ise bir süre sonra konuşmasında aksaklıklar başlayacak ve kişi konuşmasını sonlandıracaktır.
- Avuçların yukarı doğru olması “sana tehdit oluşturmuyorum, ellerim boş, ellerimde sana zarar verecek hiçbir şey yok, sana tehlike arz etmiyorum, bana güvenebilirsin” anlamlarına gelmektedir. Avuç içlerinin yukarı kaldırılması ise zaferin, gücün simgesidir. Kişi bir zafer kazandığında avuçları yukarı gelecek şekilde ellerini havaya kaldırır. Boks maçlarında da kazanan kişinin eli yukarıya kaldırılırken kaybeden kişinin eli aşağıda bırakılmaktadır.
- Avuç içlerini saklayan kişiler, bir şeyler saklıyor olabileceği gibi yalan da söylüyor olabilirler. Örneğin, çocuk vazoyu kırdığı zaman annesi “Vazoyu kim kırdı?” diye sorduğunda çocuk suç aleti olan ellerini hemen arkasına saklayarak “Ben kırmadım” der. Avuç içinin gizlenerek gösterilmemesi kişilerin bir şeyler sakladığının göstergesidir. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi avuç içleri doğruluğun, güvenin göstergesidir. Avuçları gizlemenin en kolay yolu ise elleri ya cebe sokmak ya da arkaya almaktır. Eğer bir konuşma esnasında karşınızdaki kişi birden ellerini saklama çabası içerisine giriyorsa ya söylediklerinde bir yalan vardır ya da size söylemediği, sizden gizlediği bir şeyler vardır. Bu kişilere “Benden ne gizliyorsun?” diye sorulduğu takdirde muhtemelen kişi kekelemeye başlayacak ve kaçamak cevaplar verecektir.
- Ellerin kenetli bir şekilde göğüslerin üzerinde durması sıkıntının, gerginliğin belirtisi olmaktadır. Sıkıntı arttıkça kişinin elleri göbekten göğse doğru kayar. Yani sıkıntının, gerginliğin az olduğu durumda eller göbek üzerinde kenetlenmiş bir şekilde durur.
- İki elin parmaklarının açık bir şekilde parmak uçlarının birbirine değerek çatı gibi bir şekil alması kişinin konuştuğu konuda uzman olduğunu gösterir. Eğer kişi ellerini çatı şeklinde yaparak konuşuyorsa “Ben bu konuda uzman bir kişiyim ve söylediklerime harfiyen güvenebilirsiniz” demek istemektedir.
- Elleri ovuşturmak bir fırsat yakalandığının göstergesidir. Eğer kişi ellerini hızlı hızlı ovuşturuyorsa olumlu, yavaş yavaş ovuşturuyorsa olumsuz bir düşünce içerisinde olduğunu göstermektedir.
- Ellerin yumruk yapılması öfkenin belirtisidir. Ancak ellerin yumruk yapılarak havaya kaldırılması mutluluğun simgesidir.
Kol hareketleri
Ellerin beden dilindeki öneminden biraz bahsettik. Şimdi ise kol hareketlerinden bahsedelim. Kol hareketlerinin de diğer organlarda olduğu gibi kendine özgü anlamları vardır. Kollar bir insanın en önemli savunma aracıdır. Bir tehlike anında ilk kullandığımız organ kollar olmaktadır. Kolların açılması, kapanması, bedene yaklaştırılması, bedenden uzaklaştırılması, kolların kavuşturulması vb. hareketler his ve düşüncelerin belirtisidir.
- Kol kavuşturmak güçsüz hissedildiğinde, yalnız hissedildiğinde, üşündüğünde, karşı taraf dinlenmek istenmediğinde, karşı tarafa kendini kapatmak ve iletişimi sonlandırmak istenildiğinde yapılan bir harekettir.
- Elin göğüste kavuşturulması karşı tarafla araya bir şey konulması anlamına gelmektedir. Bu hareket karşı tarafla iletişim kurulmak istenmediğini anlatan bir harekettir. Bu hareketi yapan kişi, karşısındaki kişiye “Seninle iletişim kurmak istemiyorum, senin söylediklerin benim için önemli değil” mesajı vermektedir. Kolların göğüs hizasında kavuşturulması, kişinin kalbinin önüne bir engel koymasıdır. Eğer kişi kalbinin önüne kollarıyla bir engel koyuyor, bir set çekiyorsa bu karşısındaki kişiye direnç gösterdiğini ve o kişiye kalbini kapattığını göstermektedir.
- Ellerin bele konulması dirsekleri ortaya çıkarır. Dirseklerin ortaya çıkması ise saldırganlığın, şiddetin belirtisidir. Elleri bele koymak hemcinsler arasında saldırganlığın belirtisi olurken kadın erkek arasında yapıldığında kur anlamına gelmektedir.
- İnsanlar özellikle stresli oldukları zaman bir destek obje aramaktadırlar. Bu obje masa, sandalye, peçete, kalem, bardak vb. olabilmektedir. Kişi gerginliğini azaltabilmek için eline bir nesne alır ve gerginlik devam ederse bu nesne ağza götürülür. Yani nesnenin ağza götürülmesi gerginliğinin arttığının bir belirtisidir. Kişi kendisi için rahatlatıcı görünen bir nesneyi araya koyarak karşısındaki kişiyle arasında bir mesafe oluşturup gerginliğini gidermeye çalışır.
Göz hareketleri
Şimdi ise beden dilinde gözler hususuna girelim.
- Gözler kapandıkça anlatılan bilgiye olan ilgi azalıyor demektir.
- Gözler açıldıkça konuya olan ilgi de artmaktadır. Gözlerin açılması söylenilen şeyle çok ilgilenildiğini, o konuyla alakadar olunduğunu göstermektedir.
- Gözlerin birdenbire, yani aniden açılması şaşkınlık anlamına gelmektedir. Şaşkınlık ifademizi gözlerimiz çok kolay bir şekilde karşı tarafa anlatabilmektedir. Ancak şaşkınlık saniyelik bir makro ifadedir. Eğer bu ifade otalama dört-beş saniyeden uzun sürüyorsa sahte olduğunu belirtmek gerekir.
- Gözlerin hafifçe kısılması anlatılanı anlamak için zamana ihtiyaç duyulduğu anlamına gelmektedir. Gözlerini hafifçe kısan bir kişi, anlatılan şeyi anlamak için karşısındaki kişiden kendisine zaman tanımasını istemektedir.
- Gözün birisinin kapatılması verilen bilgilerin eksik bulunulduğunun bir göstergesidir.
- Yalan söyleyen insanlar gözlerini kaçırırlar. Eğer konuşurken karşınızdaki sizinle göz temasını keserek gözlerini sizden kaçıyorsa bu o kişinin yalan söylediğinin bir belirtisidir. Karşısındaki kişiyle göz temasını kesmenin yalan söylemek olduğunu bilen birisi ise bu sefer yalan söylerken gözlerini karşısındakinin gözlerine diker. Doğal olanın dışındaki her davranış kişinin yalan söylenildiğinin belirtisidir.
- Yandan bakış, yani gözlerin sağa veya sola doğru kayarak bakması karşı tarafı etkilemek, karşıyı kendine çekmek, bir aktris/aktör edası oluşturmak için yapılmaktadır.
- Konuşma esnasında başka bir yere bakmak konuşmanın önemini azaltmaktadır. Konuşan kişiye değil de başka taraflara bakılması, konuşan kişiyle ilgilenilmediği anlamına gelmektedir ki böyle bir durum karşısında konuşan kişi de bir süre sonra konuşmak istemeyecektir.
Beden dilinde oturuş biçimleri ve ayaklar
- Kişi eğer koltuğun ucunda oturuyorsa yani koltuğun ucuna iyice yaklaşmışsa ve ellerini dizlerinin üzerine koymuşsa, artık görüşmeyi bitirmek istiyordur. İnsanlar bir yerden kalkacakları zaman oturdukları yerin ön tarafına gelerek ellerini dizlerinin üzerine koyup “Hadi bana müsaade” diyerek bir hamlede kalkarlar. Bundan dolayı da bu hareket, kişilerin gitmek istediklerini veya görüşmeyi bitirmek istediklerini belli eden bir hareket olmaktadır.
- Bir kişinin koltuğun ucunda kalkmak üzereymiş gibi oturması bir özgüven eksikliğinin belirtisidir. Kişi eğer bu hareketi kalkmak için yapmıyorsa yani kalkmak için koltuğun uç tarafına gelmediyse ve geldiğinden beri bu şekilde sandalyenin ya da koltuğun ucunda oturuyorsa bu kişinin kendisine olan güveni eksik demektir.
- Oturdukları koltukları tam dolduran insanlar özgüvenleri yüksek olan ve bulundukları yeri hak ettiklerini düşünen insanlardır.
- Ayakların sandalyenin ayaklarına dolanması kenara sıkışmışlığın ve çaresizliğin göstergesi olmaktadır. Kişi ayaklarını geriye doğru çekerek sandalyenin ayaklarına dolarsa bu kişi kendisini köşeye sıkışmış ve çaresiz hissediyordur.
- Sandalyeye ters oturmak asiliğin ve kurallara uymayışın bir göstergesidir. Bu şekilde oturan kişiler “Ben asi bir insanım ve bakın kurallara bile uymuyorum” demek istiyordur.
- Koltuğun kenarlarına oturmak üstünlük göstergesi anlamına gelmektedir.
- Oturduğumuz yer insanın kişiliği hakkında bilgi vermektedir. Kapıya yakın oturmak özgüven eksikliğinin bir göstergesi olmaktadır.
- Bacak bacak üstüne atmak olumsuz bir anlam içermektedir. Ancak burada kişi uzun süre oturduğunda bir rahatlama ihtiyacından dolayı da bacak bacak üstüne atabilir.
- Kişinin hareketlenmeye başlanması gerginliğin göstergesi olmaktadır. Çok hareketli olan, oturduğu yerde sürekli kıpırdanan kişi bulunduğu ortamdan dolayı gerginlik içine girmiştir.
- Ayakların kilitlenmesi kişinin savunmada olduğunu gösterir.
- Bir kişiyle diyalog halindeyken kişinin sizinle sohbet etmek isteyip istemediğini kişinin ayak ve gövdesinin yönünden anlamanız mümkün olmaktadır. Eğer kişi size yarı dönük bir vaziyette ya da hiç size dönmeden sadece başını çevirerek konuşuyorsa bu kişi sizinle muhabbet etmek istemiyordu
Bilim
Kırık Camlar Teorisi ve Sokak Dedektifliği: Toplumsal Sorumluluk Çağrısı
Kırık Camlar Teorisi, Amerikalı suç psikoloğu Philip Zimbardo’nun 1969 yılında yaptığı bir deneyden esinlenerek geliştirilmiş bir teoridir. Bu teori, küçük çaplı düzensizliklerin ve ihlallerin, daha büyük suçlara ve toplumsal bozulmalara yol açabileceğini savunur1. Örneğin, terk edilmiş bir binanın camları kırıldığında ve tamir edilmediğinde, bu durum daha fazla vandalizme davetiye çıkarır ve sonunda bina tamamen harap olabilir2.
Bu teoriyi yaşadığımız toplum ve çevredeki aksaklıkları engellemek için kullanabiliriz. İşte burada sokak dedektifliği devreye giriyor. Sokak dedektifleri, mahallelerinde veya çevrelerinde meydana gelen küçük düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebilirler. Bu, sadece suç oranlarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeni ve güvenliği de artırır.
Sokak Dedektifi Olmanın Önemi
- Erken Müdahale: Sokak dedektifleri, küçük çaplı düzensizlikleri ve ihlalleri erken aşamada tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebilirler. Örneğin, bir parkta kırık bir bankın tamir edilmesi, vandalizmin önüne geçebilir.
- Toplumsal Bilinç ve Katılım: Sokak dedektifleri, toplumun diğer üyelerini de bu tür sorunlara karşı duyarlı hale getirir. Bu, toplumsal bilincin artmasına ve herkesin yaşadığı çevreye daha fazla özen göstermesine yol açar.
- Güvenli ve Temiz Çevre: Sokak dedektifleri, çevrelerindeki düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, yaşadıkları alanın daha güvenli ve temiz olmasını sağlarlar. Bu, hem fiziksel hem de psikolojik olarak toplumun genel refahını artırır.
Sosyal Sorumluluk Çağrısı
Hepimiz yaşadığımız çevrenin bir parçasıyız ve bu çevrenin düzenli, temiz ve güvenli olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuzda. Sokak dedektifliği, bu sorumluluğu yerine getirmenin etkili bir yoludur. Her birimiz, çevremizdeki küçük düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebiliriz. Bu, sadece kendi yaşam kalitemizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeni ve güvenliği de sağlar.
Unutmayalım ki, küçük adımlar büyük değişimlere yol açar. Hep birlikte, yaşadığımız çevreyi daha iyi bir yer haline getirebiliriz. Sokak dedektifi olun, toplumsal sorumluluğunuzu yerine getirin ve çevrenizi koruyun!
1: Kırık Camlar Teorisi – Vikipedi 2: Kırık Camlar Teorisi Nedir? – WM Aracı
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük