Genel
Türkiye’de (Sanal Kumar) İnternet Kumarının Artan Etkisi ve Sonuçları: Özel Dedektif Dergisi
Türkiye’de internetin yaygınlaşmasıyla birlikte, online kumar oynama alışkanlığı da hızla artış göstermiştir. Bu durum, hem bireylerin hem de toplumun genelinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte, ekonomik kayıplara yol açmakta ve hatta suç oranlarını artırmaktadır. Bu makalede, Türkiye’de internet kumarının artan etkileri, bireyler üzerindeki olumsuz sonuçları ve bankaların bu konudaki yasal sorumlulukları, özel dedektiflerin deneyimleri ışığında ele alınacaktır.
Türkiye’de İnternet Kumarının Artan Yaygınlığı
Türkiye’de internet kumarının artmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar arasında erişim kolaylığı, anonimlik, heyecan arayışı ve ekonomik zorluklar gibi faktörler sayılabilir. Özellikle gençler arasında internet kumarına olan ilgi oldukça yüksektir.
İnternet Kumarının Bireyler Üzerindeki Olumsuz Etkileri
- Ekonomik Yıkım: Kumar bağımlılığı, bireylerin tüm parasını kaybetmesine ve borç batağına düşmesine neden olabilir.
- Aile ve Sosyal Hayatta Bozulmalar: Kumar bağımlılığı, aile içi ilişkilerin bozulmasına, iş hayatında başarısızlığa ve sosyal izolasyona yol açabilir.
- Psikolojik Sorunlar: Depresyon, anksiyete ve intihar eğilimi gibi ciddi psikolojik sorunlara neden olabilir.
- Suç İşleme Eğilimi: Ekonomik sıkıntı yaşayan kumar bağımlıları, borçlarını kapatmak için hırsızlık veya dolandırıcılık gibi suçlara başvurabilirler.
Bankaların Yasal Sorumlulukları ve Özel Dedektiflerin Rolü
Bankalar, müşterilerinin finansal işlemlerini takip etmekle yükümlüdür. Özellikle şüpheli görülen işlemler hakkında gerekli mercilere bilgi vermeleri gerekmektedir. Ancak, internet kumarının gizliliği nedeniyle bankaların bu işlemleri tespit etmesi zorlaşmaktadır. Bu noktada, özel dedektifler devreye girerek şüpheli finansal işlemleri takip edebilir ve delil toplayabilirler. Özellikle kumar bağımlılığı nedeniyle yaşanan miras davaları, boşanma davaları veya dolandırıcılık olaylarında özel dedektiflerin rolü oldukça önemlidir.
Özel Dedektif Dergisi Bakış Açısıyla
Özel dedektif dergileri, genellikle suç, güvenlik ve gizlilik konularında uzmanlaşmış yayınlardır. Bu dergilerde, internet kumarının yarattığı sorunlar, kumar bağımlılığıyla mücadele yöntemleri ve özel dedektiflerin bu konudaki rolü gibi konulara sıklıkla yer verilir. Özel dedektifler, internet kumarı yoluyla elde edilen paraların aklanmasını önlemek, dolandırıcılık olaylarını aydınlatmak ve mağdurlara hukuki destek sağlamak gibi önemli görevler üstlenirler.
Sonuç
Türkiye’de internet kumarının artan etkileri, bireyler, aileler ve toplum için ciddi sorunlar yaratmaktadır. Bu sorunun çözümü için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık yaratılması, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve etkili denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Özel dedektifler, bu süreçte önemli bir rol oynayarak, suçluların yakalanmasına ve mağdurların haklarının korunmasına katkı sağlayabilirler.
- Kumar bağımlılığı tedavisi: Kumar bağımlılığından kurtulmak için psikolojik destek almak önemlidir.
- İnternet kumarının yasaklanması: Türkiye’de internet kumarı yasal olmamakla birlikte, erişim engelleme çalışmaları devam etmektedir.
- Siber suçlarla mücadele: İnternet kumarı, siber suçların önemli bir parçasıdır. Siber suçlarla mücadele için uluslararası işbirliği yapılması gerekmektedir.
Bu makale, Türkiye’de internet kumarının ciddi bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümü için multidisipliner bir yaklaşım gerektiğini vurgulamaktadır. Özellikle özel dedektiflerin bu konudaki rolü, kamuoyunun dikkatini çekmek ve farkındalık yaratmak açısından önemlidir.
Sosyal Medyanın Kumar Bağımlılığına Etkisi: Kapsamlı Bir Değerlendirme
Sosyal medya, hayatımızın her alanına olduğu gibi kumar dünyasına da büyük bir etki etmiştir. Eskiden fiziksel mekanlarda oynanan kumar oyunları, günümüzde birkaç tıklamayla erişilebilir hale gelmiştir. Bu durum, kumar bağımlılığının yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Sosyal Medyanın Kumar Bağımlılığını Artıran Faktörler
- Erişim Kolaylığı: Sosyal medya platformları, kumar sitelerine erişimi kolaylaştırarak, insanların kumar oynama alışkanlığını artırmaktadır.
- Reklam ve Tanıtım: Kumar siteleri, sosyal medya üzerinden hedefli reklamlar yaparak potansiyel müşterilere ulaşmaktadır.
- Sosyal Onay: Arkadaşların ve takipçilerin kumar oynama ile ilgili paylaşımları, bireylerde sosyal onay ihtiyacını tetikleyerek kumar oynamaya teşvik edebilir.
- Anlık Onay: Kumar oyunlarında elde edilen kazançlar, oyunculara anlık bir haz ve doyum vererek bağımlılık riskini artırır.
- Gizlilik: Sosyal medya platformlarında kimlik gizleme imkanı, kumar oynayan kişilerin utanç duymadan bu alışkanlıklarını devam ettirmelerine olanak tanır.
Sosyal Medya ve Kumar Bağımlılığı Arasındaki İlişki
Sosyal medya, kumar bağımlılığının hem nedeni hem de sonucu olabilir. Örneğin;
- Neden: Sosyal medya, kumar sitelerine erişimi kolaylaştırarak bağımlılığın başlamasına neden olabilir.
- Sonuç: Kumar bağımlıları, sosyal medyayı kumar oynamak için kullanabileceği gibi, kaybettikleri parayı kazanmak için daha fazla kumar oynamaya teşvik eden paylaşımlarda bulunabilirler.
Çocuk ve Gençler Üzerindeki Etkiler
Sosyal medya, özellikle çocuklar ve gençler üzerindeki kumar bağımlılığı riskini artırmaktadır. Çünkü bu yaş grubundaki bireyler, sosyal onay ihtiyacı daha yüksek olup, kolayca etkilenen bir yapıdadırlar. Ayrıca, sosyal medya platformlarındaki kumar reklamları, gençleri kumar oynamaya teşvik edebilir.
Çözüm Önerileri
- Yasal Düzenlemeler: Kumar oyunlarının reklam ve tanıtımına yönelik daha sıkı düzenlemeler yapılmalıdır.
- Eğitim: Okullarda ve ailelerde kumar bağımlılığı konusunda farkındalık yaratılmalı, gençlere kumarın zararları anlatılmalıdır.
- Sosyal Medya Platformlarının Sorumluluğu: Sosyal medya platformları, kullanıcılarını kumar bağımlılığından korumak için daha fazla önlem almalıdır.
- Psikolojik Destek: Kumar bağımlıları için tedavi merkezleri ve psikolojik destek programları oluşturulmalıdır.
Sonuç
Sosyal medya, kumar bağımlılığının yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu durumun önüne geçmek için bireysel, toplumsal ve devlet düzeyinde çeşitli önlemler alınması gerekmektedir. Özellikle gençlerin korunması için daha fazla çaba sarf edilmelidir.
Bu makale, sosyal medyanın kumar bağımlılığına olan etkisini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Daha fazla bilgi için uzman görüşlerine başvurmanız önerilir.
Çocukların İnternet Kumarına Maruziyeti: Artan Bir Tehdit
İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte, kumar oynamak da sanal dünyaya taşındı. Bu durum, özellikle çocuklar ve gençler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Sosyal medyanın yaygınlaşması, akıllı telefonların elden düşürülmemesi ve online oyunların cazibesi, çocukları kumar dünyasına daha erken yaşta çekiyor. Bu makalede, çocukların internet kumarına maruziyetinin nedenleri, sonuçları ve alınması gereken önlemler ele alınacaktır.
Çocukların İnternet Kumarına İle Tanışmasının Nedenleri
- Erişim Kolaylığı: İnternetin her yerde ve her zaman erişilebilir olması, çocukların kumar sitelerine kolaylıkla ulaşabilmelerine neden oluyor.
- Reklamlar ve Tanıtım: Sosyal medya platformlarında ve oyunlarda yer alan kumar reklamları, çocukları bu alana çekiyor.
- Merak ve Heyecan: Yeni ve heyecan verici şeyler deneme isteği, çocukları kumar oynamaya yönlendiriyor.
- Arkadaş Etkisi: Arkadaş çevresinde kumar oynayan kişilerin olması, çocukların da bu alışkanlığı benimsemelerine neden olabiliyor.
- Ailelerin Bilgisizliği: Bazı aileler, çocuklarının internet kullanımını yeterince kontrol etmediği için çocuklar kumar sitelerine ulaşabiliyor.
Çocukların İnternet Kumarına Maruziyetinin Sonuçları
- Ekonomik Kayıplar: Çocuklar, ailelerinin kredi kartlarını kullanarak veya cep harçlıklarını kumar sitelerine aktararak maddi zarar görebilirler.
- Akademik Başarısızlık: Kumar oynama alışkanlığı, çocukların derslerine olan ilgilerini azaltarak akademik başarılarını olumsuz etkiler.
- Psikolojik Sorunlar: Kaybetme korkusu, borç yükü ve sosyal izolasyon gibi durumlar, çocuklarda depresyon, anksiyete ve özgüven eksikliği gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.
- Suç İşleme Eğilimi: Ekonomik sıkıntı yaşayan çocuklar, borçlarını kapatmak için hırsızlık gibi suçlara başvurabilirler.
Çocukları İnternet Kumarından Koruma Yolları
- Ailelerin Rolü:
- Çocuklarla açık ve samimi bir iletişim kurmak.
- Çocukların internet kullanımını takip etmek ve sınırlamak.
- Çocuklara kumarın zararları hakkında bilgi vermek.
- Aile içinde sağlıklı bir ekonomik düzen kurmak.
- Okulların Rolü:
- Okullarda bağımlılık konusunda farkındalık eğitimleri vermek.
- Öğretmenleri bu konuda bilgilendirmek.
- Okul içinde güvenli internet kullanımını teşvik etmek.
- Yasal Düzenlemeler:
- Kumar sitelerine erişimi engellemek için daha etkili önlemler almak.
- Kumar reklamlarını sınırlamak.
- Çocukların kumar oynamasını yasaklayan daha sıkı yasalar çıkarmak.
Sonuç
Çocukların internet kumarına maruziyeti, günümüzün en önemli sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu sorunun çözümü için ailelerin, okulların, devlet kurumlarının ve sosyal medyanın ortak bir çaba göstermesi gerekmektedir. Çocukları internet kumarının zararlarından korumak, onların sağlıklı bir gelecek inşa etmeleri için atılacak en önemli adımlardan biridir.
Ek Bilgiler:
- Psikolojik Destek: Kumar bağımlılığı belirtileri gösteren çocukların mutlaka bir uzmana başvurması gerekmektedir.
- Sivil Toplum Kuruluşları: Bu konuda çalışan sivil toplum kuruluşlarının desteklerinden yararlanılabilir.
- Teknoloji: Ebeveyn kontrol yazılımları ve internet filtreleme sistemleri kullanılarak çocukların internet kullanımını sınırlayabilirsiniz.
Bu makale, çocukların internet kumarına maruziyetinin ciddi bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümü için multidisipliner bir yaklaşım gerektiğini vurgulamaktadır.
Eğitim
Özel Dedektif Yasasının Olduğu Ülkelerde Mevcut durum
Eğitim ve Lisanslama
Birçok kişi özel dedektif olmaya karar verdiğinde, zaten dedektiflik alanı ile ilgili deneyime sahiptir ya da en azından sektöre ilgisi vardır. Askeri birimde görev yapmış veya polis memuru olarak çalışmış olabilirler. Diğerleri ise suç mahalli incelemesi veya gözetim konusunda deneyime sahiptir. Bu deneyim faydalı olabilir, ancak eğitim ve öğretimin yerini tamamen almaz.
Çoğu durumda, bir kişi özel dedektif olmayı deneyimli bir dedektif ile çalışma yaparak veya resmi eğitim alarak öğrenir. İster iş başında ister sınıfta olsun, gelecekteki bir dedektif adayı şunları öğrenir:
- Soruşturmaları planlama ve koordine etme
- Soruşturma ve gözetim teknikleri
- Soruşturma uygulamalarına ilişkin yasalar ve etik
- Bilgi edinme
- Delil işleme prosedürleri
Bazı dedektifler ayrıca eğitimlerine devam etmek için sertifika programlarına katılır ya da uzaktan eğitim programlarına katılır.
Dünyanın birçok yerinde, eğitim ve öğretim sadece ilk adımdır – Özel dedektif olmak ayrıca bir lisans başvurusu yapmayı ve almayı gerektirir. Ancak, bir kişinin geçmesi gereken süreç veya lisanslamanın olup olmadığı bulunduğu ülkeye göre değişir. Örneğin, İngiltere ve Galler’de resmi bir lisanslama prosedürü yoktur. Ancak, Büyük Britanya’da özel güvenliği düzenleyen Güvenlik Endüstrisi Otoritesi, 2005 ve 2006 yıllarında özel dedektifler için lisanslamaya yol açabilecek çalışmalar yapmıştır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde, her eyaletin kendi lisanslama gereksinimleri vardır. Alabama, Alaska, Colorado, Idaho, Mississippi, Missouri ve Güney Dakota’nın eyalet çapında bir lisanslama prosedürü yoktur. Diğer çoğu eyalet, eğitim ve öğretim prosedürü ve temiz bir sabıka kaydı gerektirir. Bazı eyaletler de ayrıca okulların müfredatlarını sunmalarını ve eyalet onayı için belirli kriterleri karşılamalarını gerektirir. Bu eyaletlerde, yalnızca akredite bir okuldan eğitim alan kişiler lisanslı dedektif olabilir.
Eğitim süresi ve lisans almak için gereken kesin adımlar önemli ölçüde değişir. Kaliforniya’da, başvuru sahiplerinin belirli eğitim kurslarını tamamlamaları ve yazılı bir sınavı geçmeleri gerekmektedir. Terminoloji de farklı olabilir – Massachusetts’te özel dedektifler eyalet lisanslarına sahipken, özel araştırmacılar sahip değildir. Bazı eyaletler dedektiflerin sorumluluk sigortasına sahip olmalarını gerektirir. Son olarak, bazı eyaletler özel dedektiflerin ateşli silah taşımasına izin verir. Genellikle, bu dedektifin bir silah ruhsatı başvurusu yapmasını ve almasını gerektirir.
Bir lisansa sahip olmak, özel bir dedektifin belirli bir eyalette çalışmasına izin verir, ancak soruşturma çalışmasının doğası gereği dedektiflerin eyalet sınırlarını geçmesi gerekebilir. Bazı eyaletler birbirleriyle karşılıklı anlaşmalara sahiptir – bir eyaletteki lisans, bir kişinin diğerinde de çalışmasına izin verir. Bu tür anlaşmaların olmadığı eyaletlerde çalışan dedektifler bazen yakın eyaletlerde de lisans başvurusu yaparlar. Diğerleri, seyahat ederken asistan, çırak veya stajyer olarak çalışarak diğer eyaletlerdeki dedektiflerle çalışma ilişkileri geliştirirler.
Lisanslar, kişilere özel dedektif olarak kendilerini tanıtma hakkı verir, ancak soruşturmalar sırasında yasaları çiğneme hakkı vermez.
Eğitim
Marka İhlallerine Karşı Birlikte Mücadele Edelim!
Değerli WPYB TURKEY Üyeleri,gönüllüleri ve Marka dedektifleri
Marka ihlalleri ve taklit ürünler, hem tüketicilerin güvenliğini tehlikeye atmakta hem de markaların itibarını zedelemektedir. Bu sorunla mücadele etmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir platform oluşturduk. WPYB TURKEY platformu sayesinde, sokaklarda gezerken veya günlük yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini kolayca raporlayabilir ve bu sayede hem topluma katkıda bulunabilir hem de önümüzdeki günlerde bu farkındalık projemizle gelir kaynağı oluşturabilirsiniz.
Neden Katılmalısınız?
- Toplumsal Farkındalık Gerçeği: Marka ihlalleri ve taklit ürünler konusunda bilinçlenmek ve bu konuda toplumu bilgilendirmek.
- Güvenli Alışveriş: Tüketicilerin güvenli ve orijinal ürünlere ulaşmasını sağlamak.
- Teşvik ve Ödüller:WPYBTURKEY uygulamamız ile İhlal bildirimlerinizle gelir elde etme fırsatı.
Nasıl Katılabilirsiniz?
- Üye Olun: Web sitemize üye olarak ve WPYB TURKEY bünyesinde gönüllümüz olarak topluluğumuza katılın.
- Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma Eğitimi
- Marka Dedektifliği Eğitimi
- Proaktif Marka Koruma Yaklaşımları Eğitimi
- Marka İhlali Tespiti Eğitimi
- Uygulama Kullanımı ve Raporlama Eğitimi
- Bu eğitimleri ücretsiz tamamlayarak büyük ailemizin bir üyesi ve eğitimli ve Sertifikalı Marka Dedektifi olun.
- İhlalleri Bildirin: Sokaklarda veya sosyal yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini ve taklit ürünleri raporlayın.
- Ödüllerinizi Kazanın: Her ihbarınız için ödüller kazanın ve topluma katkıda bulunun.
Birlikte daha güvenli ve adil bir ticaret ortamı oluşturabiliriz. Siz de bu toplumsal farkındalık hareketine katılın !
WPYB GLOBAL
FARKINDAYIZ,HAZIRIZ,YANINIZDAYIZ.
Bilim
Savaş Sanatı ve Beyin
Saldırı ve Tehlike ile Karşılaşınca Beyinde Ne Oluyor?
Günlük hayatta yaşadığımız temel problemlerden biri de korku, panik ve öfke psikolojisi yüzünden kontrol edemediğimiz davranışlarımızın bize olan olumsuz yansımalarıdır. Öyle ki, bu durum insanlarla olan ilişkilerimizi derinden etkileyerek yaşam kalitemizi bozmaktadır. Böylesi ciddi sorunları aşma konusunda yararlanabileceğimiz bir çok öğreti vardır. Bunlardan bir tanesi de, kişinin kendi korkuları ile yüzleşerek kendisinin farkına varmasını sağlayan savaş sanatı öğretisidir. Bu öğretide amaç herhangi bir sorunu dövüşerek ya da kavga ederek çözmek değil doğru bir enerjiyi devreye sokabileceğimiz bilinçli farkındalığımızı arttırmaktır. Elbette ki bu oldukça zor bir konu.
İnsanların tehlike, baskı, sözlü veya fiziksel bir tehditle karşılaştığında beyinlerinin korkuyu kontrol eden bölümü olan Amigdala uyarılır. Amigdala bedenin harekete geçmesi için Hipotalamusa sinyal gönderir ve Hipofiz bezi kortizol, adrenalin, nöradrenalin gibi stres hormonlarının salgısını başlatır. Sinirbilimde buna “HİPOFİZ-ADRENAL AKS (HPA) denir.
Sistem devreye girdiğinde;
Reaksiyon vermek için panik davranışları başlar; bu psikolojinin bozulması anlamına gelir. Dövüş sırasında daha çok ışık almak için göz bebekleri büyür; mücadelede daha hareketli ve güçlü olmak için kan iç organlardan çekilerek kaslara yönlendirilir; beden aşırı katı ve gergin duruma geçer; daha çok oksijen alabilmek için solunum sıklaşır. Bu da öfke, korku ve panik halinin artarak devam etmesi, saldırganlaşma dozunun yükselmesi demektir.
Biyolojik olarak insan beyni ve bedeni tehlike ve saldırılar karşısında kendisini savunmak için böyle hareket etmeye programlanmıştır. Bilimsel literatürde bu sisteme “Kaç Ya Da Savaş Tepkisi” denir.
Aslına bakarsanız bu, tekniği ve stratejisi olmayan, kazanmanın sadece fiziksel güçteki performansa bağlı olduğu ilkel bir savunma mekanizmasıdır. Klasik sokak kavgalarında (hayvanlar arasında da) yaşanan mücadelede bu mekanizma işler. Aynı zamanda otonom bir tepkidir. Yani korku tetiklendikten sonra biyolojik beden istemsiz olarak harekete geçer. Kavga ve sözlü tartışmalara girerken ve girdikten sonra kendimizi kaybedip ne yaptığımızın farkında olmamamızın nedeni de budur. Öyle ki, bu mekanizma yaşadığınız baskı ve tehlikenin büyüklüğüne göre karşınızdaki kişiye zarar vermeden sizi durdurmayabilir. İşte bu büyük bir problemdir çünkü kendimizi savunacağız derken sonradan pişmanlık duyacacağımız olumsuz sonuçları yaşamak zorunda kalabiliriz. Mesela karşımızdaki insana zarar verecek boyutta sözlü ve fiziksel davranışlarda bulunarak hiç yoktan yere adli bir olayın parçası olmak gibi. Sadece bu da değil tabii ki. İşin bir de vicdani sorumluluk tarafı olduğunu da unutmamak lazım. Sonuçta bir başka insana zarar vermek kendinizi kötü hissetmenize neden olabilir.
SAVAŞ SANATI ise bir savunma mekanizması olarak bu sistemden farklı prensiplerle çalışır. En başta bilinçli farkındalık, solunumda düzen, sakinlik, mantıklı hareket etme, stratejik düşünme esastır. Bunlar bize mücadele sırasında hem zihinsel hem de fiziksel anlamda ESNEKLİK kazandırır. Bu esneklik psikolojik açıdan doğru noktada durmayı, fiziksel açıdan da teknik becerilerimizi sergileyebilmemize olanak tanır. Çünkü “kaç ya da savaş tepkisi” ile salgılanan stres hormonları psikolojimizi bozduğu gibi, bedenimizi de aşırı derecede gerginleştirerek teknikleri istediğimiz rahatlıkta uygulayamaz hale gelmemize neden olur.
Savaş sanatında belirttiğimiz bu özellikler hiçbir canlıda doğuştan gelmez, ancak sonradan eğitimle kazanılır. Bu konuda da tüm canlılar içinde gelişmiş bir prefrontal kortekse sahip olan insan tektir, diyebiliriz. Prefrontal korteks; düşünme, düşündüğünün üzerine düşünebilme, geleceğe yönelik plan yapma becerisi, eğitim, farkındalık gibi özellikleri kontrol eden beyin bölgesidir.
İnsanı insan yapan bu özellik aynı zamanda SAVAŞI SANAT yapan özelliğin de ta kendisidir. Rakip ve düşmanlarına karşı avantaj yaratabilmek için zihnini ve bedenini eğitmenin önemini kavrayan insan SAVAŞI adeta SANAT haline dönüştürmüştür.
Tıpkı kaba bir taşın usta bir heykeltıraş tarafından yontularak biçim verilmesi gibi, dövüş sanatçıları da zihinlerini bir sanat eseri gibi yeniden inşa ederek kendilerini bu konuda geliştirmişlerdir. Aslında hepsinden daha önemlisi de, düşünen insanın SAVAŞ SANATI dediğimiz bu kavramla kendisini sorgulayarak korku ve saldırganlık üreten zihnini değiştirecek bilinçli bir farkındalığa ulaşmasıdır.
Naci Kesener
Savaş Sanatı Eğitmeni
nBeyin
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük