Connect with us

Yazılar

Seyirci Kalma Etkisi ‘Bystander Effect’

13 Mart 1964, ABD, yer New Yok şehrinin bölgelerinden biri, Queens. 28 yaşındaki Kitty Genovese, gece evine döner, arabasını biraz uzakta park ederek yürümeye başlar. O sırada, Winston Moseley isimli bir adam arkasından genç kadına yaklaşıyor.

Yayınlandı

on

Seyirci Kalma Etkisi

13 Mart 1964, ABD, yer New Yok şehrinin bölgelerinden biri, Queens. 28 yaşındaki Kitty Genovese, gece evine döner, arabasını biraz uzakta park ederek yürümeye başlar. O sırada, Winston Moseley isimli bir adam arkasından genç kadına yaklaşıyor. Kitty, tehlikeli bir durum karşısında olduğunu anlayarak koşmaya başlıyor. O hızlandıkça adam da hızla kendisini takip ediyor. Kitty hislerinden haklı çıkıyor adam kendisini iki yerinden bıçaklıyor. Bir binanın hemen yanında gerçekleşiyor bu olay. Adam Kitty’e ilk saldırısının ardından bıçaklayıp kaçıyor. Kitty çığlıklar atarak yakındaki o binanın girişinde yardım istiyor. Saldırgan on dakika ardından tekrar geliyor, genç kadına önce tecavüz ediyor. Kitty’e ait bütün eşyaları çalıyor ve tekrar bıçaklayarak olay yerinden uzaklaşıyor. Kitty tam orada hayatını kaybediyor.

Tüm bu olaylar silsilesi tam yarım saat içinde gerçekleşiyor. Ve az önce bahsettiğimiz bina ve çevre binalardan olaya tam 37 kişi şahit oluyor. İşte bu noktada bu 37 kişiden biri bile yardım etmek için kılını bile kıpırdatmıyor. Ne polisi arıyorlar, ne de birilerinden yardım istiyorlar. İşte bu noktada ABD’yi değiştiren cinayet olarak tarihe geçiyor. Özellikle sosyal psikolojiye ilgili duyanlar bu cinayeti bilirler. Bystander Effect yani seyirci kalma etkisi ismindeki sosyolojik etkiyi başlatan hikayedir bu.

Bystander Effect Nedir?

İnsanların grup içinde iken trajik bir olayda seyirci kalmayı tercih etmesi, yardım etmemesi olarak tanımlayabiliriz.

Kitty’nin cinayeti ardından haber oluyor bu olay ve ardından insanlarda bir panik dalgası yaratıyor. İnsanlar sorgulamaya başlıyorlar ve başlarına bir iş gelse kimsenin yardım etmeyeceğini düşünüyorlar. Ve tabi psikologların bu olay ilgisini çekiyor. Bu olayın gerçekleştiği 1964 yılında, Bibb Latene ve John Darley ismindeki iki psikolog, bu olayla ilgili olarak bir deney tasarlıyorlar. Bu deney için öğrencilerle bir görüşme yapacaklarına dair bilgi veriyorlar. Öğrenciler bir odaya kulaklıklarla konuşacak şekilde yerleştiriliyorlar. Bu deney için farklı gruplardan öğrenciler seçiliyor. Önce gruplar bire bir olacak şekilde iki kişiden oluşuyor. Ardından toplamda 3, sonrasında da 5 kişi olacakları şekilde yerleştiriliyor. Katılımlardan bazıları denek konumunda iken bir öğrenci yerine bir ses kaydı bulunmakta. Bu ses kaydının olduğu öğrenci birden bir kriz yaşamaya başladığını ve yardıma ihtiyacı olduğunu söylüyor. Amaç ise, kulaklarından yan odada bulunan bu sözde öğrencinin yardım çağrısını duyan deneklerden kaç kişinin ne kadar sürede yardımda bulunacaklarını tespit etmek. Kimler deneyi boş vererek kulaklığını çıkartıp yan odaya koşacak ve öğrenciye yardım edecek merak edilen nokta burası.

Çarpıcı Sonuçlar

Bu görüşmeler bire bir olduğunda, yani denekler tek başına olduğunda yardım edecek başka biri olmadığını düşündüklerinde yardıma koşanların oranı yüzde 85.

Gruplar üç kişiden oluştuğunda bu oran yüzde 64’e düşüyor.

Gruplar 5 kişilik olduğunda ise yardım edenlerin oranı yalnızca yüzde 31 oluyor. 

Yardıma koşma sürelerinde de çarpıcı bir sonuç çıktı elbette. Denekler tek başlarına iken yardıma koşma süresi 50 saniye, beş kişiden oluşan grupta ise yardıma karar verme süresi 3 dakika olacaktı. Yani karşılarındaki öğrenci gerçekten kriz geçirmiş olsa saniyelerin bile önemli olduğu bu durumda büyük ihtimalle hayati bir risk oluşacaktı.

Yangın Deneyi

Buradaki temel nokta, kendi hayatları söz konusu olsaydı durum nasıl olurdu. Bu noktayı iki psikolog ele almaya karar veriyor. Ve yangın deneyini tasarlıyorlar. Bu deney için, öğrencilerden bir odada anket doldurmaları isteniyor. Öğrenciler iki gruba ayrılıyor. İlk grupta öğrenciler, anketi bir odada tek başlarına dolduruyor. İkinci gruptakiler ise, kalabalık şeklinde anketi dolduruyor. Kalabalık grup içinde yalnızca bir kişi gerçek denek. Yangın deneyinin gerçekleştirildiğini bir tek o bilmiyor. Diğerleri ise bu konuyu bilen ve anlaşmalı katılımcılar.

Öğrenciler, anketi doldurmaya başladıklarından bir süre sonra odanın içi duman içinde kalıyor. O esnada yangın alarmı da çalmaya başlıyor. Tek başına anket dolduran öğrencilerin yüzde 75’i anında odayı terk ediyor. Kalabalık halindeki gruptaki öğrencilerin yalnızca yüzde 10’u dumandan göz gözü görmeyecek hale kadar tepki bile vermiyor. Harekete geçen kendileri olmuyor.

Peki insanlar neden ve nasıl böyle bir tepkisizliğe bürünebiliyorlar?

Psikologlarla göre bu durumun nedenlerinden biri sorumluluğun paylaşılması. Yani vahim bir olay karşısında şahit olan kişilerin sayısı arttıkça insanlar daha az sorumluluk hissediyor. Mesela tıbbi yardıma ihtiyacı olan biri varsa ve etraf kalabalıksa, kişi bunların içinden mutlaka bir doktor ya da hemşire çıkar şeklinde düşünüyor. Bununla birlikte farklı deneylerde de karşımıza çıkan grup psikolojisi de devreye giriyor. Yani o anda kimse bir şey yapmıyorsa belki de yapılması gereken hiçbir şey yapmamaktır diye düşünüyor.

Yangın deneyinde olduğu gibi kimse sesini çıkarmıyorsa korkulacak bir şey yoktur kanısına da varabiliyor.

Hatta bu noktada çok çarpıcı bir sonuca da ulaşılıyor. Ketty Genovese olayında eğer 37 kişi değil de 2 veya 3 kişi bu duruma şahit olsaydı belki de genç kadın hayatta kalabilirdi.

Günümüzde de sosyal medyada bu tip deneyler yapılmakta. Ve maalesef hem sosyolojik açıdan iç karartan bir tablo karşımıza çıkıyor.

Ketty Cinayetinde Başka Bir Olgu

Bütün bir insanlıktan ümidimizi kesmeden önce bu cinayet haberine bir kez daha dönmeliyiz. O dönemde tiraj arttırmak için bu haber abartılmış olabilir mi? Sırf korku psikolojisinden nemalanmak adına bir çarpıtma söz konusu. Aslında açıklanan rapora göre 37 kişiden birkaçı polisi ilk dakikalarda aramıştı. Hatta aralarından bazıları bağırarak saldırganı durdurmaya bile çalışmıştı. Yani insanlar yardımcı olmaya çalışmıştı.

Yine deneylere geri dönersek, kontrollü bir şekilde kılını kıpırdatmayan insanlar olduğunu görüyoruz. Aslında burada deneklerin yönlendirilmesi de söz konusu.

Bu deneyi tersine çevirip sadece bir kişinin harekete geçmesini sağlasaydık ne olurdu? Tüm daha önceki sonuçlar alt üst olabilirdi. Yalnızca bir kişi ayağa kalksaydı diğer denekler o kişiye ayak uydururdu.

Eğer öyle olmasaydı bir küçük nedenin dalga dalga yayılarak tarihi değiştiren olaylar da olamazdı. 

Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.

Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.

Hayata Pi Academic İle Bakın

Genel

Pi Academic: Özel Dedektiflik Dünyasının Kalbi

Yayınlandı

on

Pi Academic, özel dedektiflik sektörüne ışık tutan, adli bilimlerin derinliklerine inen ve ilişkilerin karmaşık dünyasını çözümleyen kapsamlı bir dergidir. Sadece bir mesleki dergi olmanın ötesinde, yaşamın içinden gerçek hikayelerle, güncel olaylarla ve uzman görüşleriyle okurlarına eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Neden Pi Academic?

  • Kapsamlı İçerik: Özel dedektiflik yöntemlerinden adli bilimlerin en son gelişmelerine, ilişkilerdeki sorunlardan yaşamın içinden ilginç hikayelere kadar geniş bir yelpazede konuyu işler.
  • Uzman Yazarlar: Alanında uzman dedektifler, hukukçular, psikologlar ve diğer bilim insanlarının kaleme aldığı yazılarla, okurlara güvenilir ve güncel bilgiler sunar.
  • Gerçek Hayat Hikayeleri: Özel dedektiflerin yaşadığı gerçek olaylar ve çözümlenen davalar, derginin en dikkat çekici yönlerinden biridir.
  • Güncel Olaylara Yorumlar: Güncel olayları özel dedektiflik ve adli bilimler perspektifinden değerlendirerek, okurlara farklı bir bakış açısı sunar.
  • İlişkiler ve Yaşam: İlişkilerdeki sorunları ve çözümlerini psikolojik bir bakış açısıyla ele alarak, okurların kişisel gelişimlerine katkıda bulunur.

Pi Academic’i Özel Kılan Nedir?

Kimler Pi Academic’i Okumalı?

  • Özel Dedektifler: Mesleki gelişimlerini desteklemek ve sektördeki en güncel gelişmeleri takip etmek isteyenler için ideal bir kaynak.
  • Adli Bilimler Uzmanları: Adli bilimlerin farklı alanlarında çalışan uzmanlar için yeni bilgiler ve perspektifler sunar.
  • Hukukçular: Hukuk davalarında delil toplama ve değerlendirme süreçlerinde kullanabilecekleri bilgiler bulabilirler.
  • Psikologlar: İlişkiler ve insan davranışları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için faydalı bir kaynak.
  • Genel Okur: Gerçek hayat hikayeleri, güncel olaylar ve insan ilişkileri hakkında meraklı olan herkes için ilgi çekici bir dergidir.

Sonuç

Pi Academic, özel dedektiflik dünyasından yaşamın içine uzanan geniş bir yelpazede konuyu işleyen, özgün ve kapsamlı bir dergidir. Hem mesleki bir yayın olarak sektör çalışanlarına hitap ederken, hem de genel okurların merakını gidermek için ilgi çekici hikayeler ve analizler sunar. Eğer siz de özel dedektiflik, adli bilimler ve insan ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Pi Academic tam size göre!

Devamını oku

Genel

Aldatma: Cinsiyetlere Göre Değerlendirilmiş Kapsamlı Bir Rehber

Yayınlandı

on

Aldatma, bir ilişkide güvenin sarsılması ve büyük acılara yol açan ciddi bir sorun. Bu durum, hem kadınları hem de erkekleri farklı şekillerde etkileyebiliyor. Bu makalede, aldatmanın psikolojik etkileri, belirtileri ve sonuçları cinsiyetler açısından incelenecektir.

Ankara Dedektif Hikayeleri

Kadınlarda Aldatma

Kadınların aldatma deneyimi, erkeklerden farklı psikolojik süreçler içerebilir.

  • Güven Sorunu: Aldatılan kadınlar, genellikle partnerlerine karşı derin bir güvensizlik yaşarlar. Bu durum, gelecekteki ilişkilerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
  • Kendilik Saygısı Sorunu: Aldatma, kadınların kendilik saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Kendilerini değersiz hissetmeleri ve suçluluk duymaları yaygın bir durumdur.
  • Depresyon ve Anksiyete: Aldatma, kadınlarda depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
  • Fiziksel Belirtiler: Uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler de sıklıkla görülür.

Erkeklerde Aldatma

Erkeklerin aldatma deneyimi de farklı psikolojik süreçler içerir.

  • Suçluluk Duygusu: Aldatan erkekler, genellikle yaptıklarından dolayı suçluluk duyarlar. Ancak bu duygu, zamanla bastırılabilir veya dışa vurulmayabilir.
  • Korku: Yakalanma korkusu ve ilişkinin sona ermesi korkusu, erkeklerde sık görülen duygulardır.
  • Kızgınlık: Partnerinin tepkileri karşısında kızgınlık duyabilirler.
  • Cinsel Doyumsuzluk: Bazı erkekler, aldatma nedenini cinsel doyumsuzluk olarak görürler.

Aldatmanın Ortak Belirtileri

Cinsiyete bakılmaksızın, aldatmanın bazı ortak belirtileri vardır:

  • Değişen Davranışlar: Gizlilik, yalan söyleme, telefonuna aşırı düşkünlük gibi.
  • İletişim Sorunları: Partneriyle iletişim kurmakta zorlanma.
  • Fiziksel Değişiklikler: Yeni kıyafetler, farklı parfümler gibi.
  • Kıskançlık: Partnerini kıskanma veya kıskanılma.

Aldatmanın Sonuçları

  • İlişkinin Sona Ermesi: Aldatma, çoğu zaman ilişkinin sona ermesiyle sonuçlanır.
  • Psikolojik Travma: Hem aldatan hem de aldatılan tarafta derin psikolojik yaralar açabilir.
  • Güven Sorunu: İlişkide güvenin tamamen sarsılması.
  • Çocuklar Üzerindeki Etkiler: Çocukların gelişiminde olumsuz etkiler yaratabilir.

Aldatmayla Başa Çıkma Yolları

Özetle, aldatma hem kadınları hem de erkekleri derinlemesine etkileyen karmaşık bir konudur. Bu durumun nedenleri ve sonuçları kişiden kişiye değişebilir. Aldatmayla başa çıkmak için profesyonel yardım almak, en doğru çözüm olacaktır.

Devamını oku

Yazılar

Konya’da Eş Takibi: Neden ve Nasıl?

Yayınlandı

on

Konya son zamanlarad en çok telefon aldığımız şehir.”Konya’da eşimi nasıl takip ettiririm”, “Konya’da eş takibi yapıyor musunuz? peki neden?Evliliklerin en büyük sorunlarından biri olan aldatma, birçok çiftin hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu durum karşısında kişiler, eşlerinin sadakatsizliğine dair şüphelerini gidermek için özel dedektiflik hizmetlerine başvurmaktadır. Konya gibi büyük bir şehirde yaşayanlar için de bu durum farklı değildir. Ancak eş takibi gibi hassas bir konuda doğru adımlar atmak ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmek oldukça önemlidir.

Konya’da Özel Dedektif Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?http://www.datdedektiflik.com

  • Deneyim ve Uzmanlık: Dedektif bürosunun eş takibi konusunda ne kadar deneyimli olduğuna dikkat etmelisiniz.
  • Referanslar: Daha önceki müşterilerin referanslarını isteyerek büronun güvenilirliğini kontrol edebilirsiniz.
  • Gizlilik: Özel dedektiflik hizmetlerinde gizlilik en önemli konulardan biridir. Büronun gizlilik sözleşmesi olup olmadığını öğrenin.
  • Hukuki Bilgi: Dedektifin yasal sınırlar içerisinde çalıştığından emin olun.
  • Fiyatlandırma: Fiyatlar konusunda net bilgi alın ve piyasa ortalamalarıyla karşılaştırın.

Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Hukuki Boyutu

Eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu durumun hukuki boyutlarını da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kişisel hayata ve özel alana müdahale suçları, eş takibi gibi durumlarda da geçerlidir. Bu nedenle, dedektifin yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi ve elde edilen bilgilerin sadece mahkemelerde delil olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır.

Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Psikolojik Etkileri

Eş takibi yaptırmak, hem başvuran kişi hem de eş için psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç olabilir. Bu nedenle, bu kararı almadan önce iyice düşünmek ve bir psikologdan destek almak faydalı olacaktır.

Sonuç

Konya’da eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu konuda dikkatli olmaları ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmeleri gerekmektedir. Yanlış bir tercih, hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplara neden olabilir. Hukuki süreçler ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak, bu kararı almadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.

Önemli Not: Bu makaledeki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Eş takibi gibi hassas bir konuda mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.

Ek Bilgiler:

  • Konya Özel Dedektif Büroları: Konya’da faaliyet gösteren özel dedektif büroları hakkında internette detaylı araştırmalar yapabilirsiniz.
  • Yasal Düzenlemeler: Eş takibi ile ilgili yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukata danışabilirsiniz.
  • Psikolojik Destek: Bu süreçte bir psikologdan destek almak, hem size hem de eşinize iyi gelecektir.
Devamını oku

Trend Yazılar