Yazılar
Ölümcül Nazi Deneyleri Birinci Bölüm
Kasım 1944, müttefik devletler sayesinde 4 yıl süren işgalin ardından Fransa özgürlüğüne kavuşuyor. Ama bu coşkulu sevinçten bir hafta sonra Amerikalı askerler tüyler ürpertici bir sahne keşfediyor. Strasbourg Rush Üniversitesi’nin anatomi depolarında 167 insan bedeni parçası ve 17 bedenin tamamı tanklarda korunmuş halde bulunuyor.
Nazi Bilim Deneyleri Birinci Bölüm
Kasım 1944, müttefik devletler sayesinde 4 yıl süren işgalin ardından Fransa özgürlüğüne kavuşuyor. Ama bu coşkulu sevinçten bir hafta sonra Amerikalı askerler tüyler ürpertici bir sahne keşfediyor. Strasbourg Rush Üniversitesi’nin anatomi depolarında 167 insan bedeni parçası ve 17 bedenin tamamı tanklarda korunmuş halde bulunuyor. Bu dehşet veren keşif SS birliklerinin bilimsel araştırma merkezi gizli projeden geri kalanlardı. Nazilerin hakimiyeti süresince bu organizasyonun talebi üzerine duygusuz en ölümcül deneyler gerçekleştirildi. 20.yüzyılın en parlak bilim adamları karanlığa gömülmüştü. Eşi benzeri görülmemiş bir şekilde kötü yönde bilimi çarpıtmışlardı. Görevleri Nazi Almanyasının tüm suçlarını meşrulaştırmaktı.
Irk, Vatan ve Kan
1932 yazında Almanya dibe vurmuştur. 14 milyon işsiz vardır. Çoğu açlıktan ya da tüberkülozdan ölüyordur. Daha dört yıl önce hiçbir şey olmayan Naziler milletvekili seçimlerinde yüzde 37’nin üzerinde oy alır. Hitler birkaç ay sonra başbakan olur. Hitler’e göre Almanya’nın üç temel tehtidi vardır: Göç, Slavlar ve Yahudiler. Değersiz ya da yabancı ırklar ona göre ülkenin sorunlarının sorumlusudur.
Almanya Birinci Dünya Savaşı’nın yenilgisini kabul etmemişti. Ekonomik dram ve küskünlük kültürü Nasyonel sosyalistlere önem kazandırdı. Hitler’e göre tüm başarılar Aryan ırkına mensup kişilere aittir.
Hitler’in sağ kolu Heinrich Himmler SS başıdır, kendini adamış bir ırkçıdır. Eski tarım teknisyeni, tarih ve mitoloji düşkünü Himmler, Hitler’i kurtarıcı olarak görür. Himmler’e göre, Almanlar üstün bir ırktı ve sürekli şu sözü tekrarlayıp duruyordu: ‘Bir halk, ancak geçmişinin ve atalarının büyüklüğünün bilincinde ise mutlu yaşayabilir.’ Himmler ırk meselesinde saplantılı olan iki bilim insanı ile görüşlerini paylaşıyordu: Tarım uzmanı ve ırk bilimci SS albayı, ırk ve tasfiye merkezi şefi Richard Darre ve tarih öncesi uzmanı olan Herman Wirth. Bu üç adam SS’e özel bilimsel araştırma enstitüsü ‘ataların mirası’ anlamına gelen iki kelimeden oluşan AhnenErbe’yi kurdu. Bu organizasyon Alman ırkının üstünlüğünü kanıtlayacaktı. Bunun için de görkemli bir geçmiş yaratmak gerekiyordu.
Bu nedenle tarih ve arkeoloji yeni bir önem kazandı. Üniversitelere arkeoloji kürsüleri kuruldu, nasyonel sosyalist bilimi gelişiyordu. Arkeologların yüzde 80’i Nazi partisinin üyesi idi ve doktorlar ile avukatlardan sonra en çok nazileştirilmiş grubu oluşturuyorlardı. Arkeologlar rejime, toprak altından çıkardıkları gamalı haçları bularak hizmet ediyorlardı. Svastika batıda olduğu kadar doğuda da var olan evrensel bir semboldü. Fakat SS arkeologları bu simgeyi kendilerine mal etmiş ve bununla ilgili inanılmaz yorumlarda bulunmuşlardır. Onlara göre bin yıllık bir Alman sömürgesinin kanıtıdır bu. Svastika yeni Almanya’nın amblemi idi. İşte bu kalıntıları da topraklarda buluyorlardı. Her keşif atalarının üstün niteliklerini ortaya çıkarmak için bir bahane idi.
Kapalı kapılar ardında Hitler bu konuda daha az coşkuludur. Hitler şöyle der: ‘Neden geçmişteki yokluğumuza dünyanın dikkatini çekiyoruz ki? Romalılar büyük binalar yapmışken, bizim atalarımızın çamurdan kulübelerde yaşamış olması zaten üzücü bir durum. Himler de kazı yapıyor ve bulduğu küçük taşlardan heyecan duyuyor. ’
Himmler’in kaprisi olarak gördüğü kazı çalışmaları Almanya sınırlarını aşacaktır. Ahnenerbe, başka ülkelerde keşifler yapmaya karar verir. Temel dayanakları Cermenlerin bütün medeniyetlerin kökeni olması idi. İlk büyük araştırma projesi SS’in İsveç’te gerçekleşti. Arkeoloji bilgisi olmayan Wirth’e göre İskandinavlar ilk alfabeyi icat etmişti. Amacı runik alfabenin Mısır hiyorogliflerinden daha eski bir alfabe olduğunu kanıtlamaktı. Tüm araştırmalar runik sembollerin bir ila ikinci yüzyıl arasında çıktığını kabul ediyordu. Oysa Mısır alfabesi yaklaşık üç bin yıl önce ortaya çıkmıştı. Ancak bu Wirth’in çalışmalarını yayınlamasını engellemiyordu. Çünkü Naziler ilk medeniyetlerin doğuda kurulmuş olmasını kabul edemezlerdi. SS enstitüsü için medeniyet güneyden kuzeye yayılmış olamazdı. Tüm okul kitaplardaki haritalar bu doktrin üzerine hazırlanmıştı. Filmler de bu teze göre hazırlanıyor ve kitlelerin seyretmesi sağlanıyordu.
Keşifler devam ediyordu. Arkeologlar, Finlandiya, Romanya, Suriye, Yunanistan, Türkiye, Suriye, Irak’ta Alman atalarının izlerini sürüyordu.
1937 yılında SS örgütü, sayıları gittikçe artan konularla ilgilenmeye başladılar. 1938’de ise Tibet’e varıldı. Keşfin temel amacı Asya halkının elit tabakasının Avrupa’nın kuzeyinden geldiğini kanıtlamaktı. Beyaz bir İskandinav çift Buda’yı doğurmuş bile olabilirdi. SS kaşifler sayısız kabile ile görüşüp onları etkilemek için ellerinden geleni yapmışlardı. Kurgulanmış sahnelerle yolculukları süre içinde kendilerini filme aldılar. Yerli halka yardım ediyorlar, halkın güvenini kazanıyorlar ve bu sayede onların kafatası ölçümlerini yapabiliyorlardı. O dönemler kafatası şeklinin o kafatasının içinde olanlarla ilgili olduğu düşünülüyordu. Yüzlerin kalıpları da daha sonra müzelerde sergilemek için alınıyordu. Nazilerin gamalı haçı dünyanın çatısında dalgalanıyordu. Bu bile somutlar kanıtların olmadığı bir araştırma için yeterince olumlu bir sonuçtu.
Araştırmalar, ne kadar esrarengiz olursa SS lideri Himmler’in o kadar hoşuna gidiyordu ve lider şaşırtıcı taleplerini çoğaltmaya başlamıştı. O kadar ki Yunan burnunun dövüş yeteneği üzerindeki etkisini öğrenmek istiyordu. Bunun için de düz burunlu adamlardan oluşan bir SS birliği oluşturulmasını emretti. Cermenler kadınların seks takvimi ile ilgili doğurganlık adına bir çalışma yapılmasını bile talep etmişti.
Himmler Şatosu
Himmler kayıp kıta Atlantis’in bulunması için bir araştırma ekibi hazırlattı. Himmler kendi şatosunda ritüellerini yaşatmak adına bir tür üniversite kurdurmuştu. Bu yerde, subayların mutlak sadakatini garantiye almak için binlerce kitap ve yeraltı türbeleri bulunuyordu. Ve kara güneşin resmedildiği zeminlerde ayinler gerçekleştiriliyordu.
Hitler’in Atina ve Roma için duyduğu komleksi yok edebilmek için Himmler elinden geleni yaptı. Onlar büyük medeniyetler idiyse mutlaka Cermen soyundan gelmeliydiler. Keşifler ve kazı çalışmaları Alman üstünlüğünü kanıtlamak için yeterli değildi. Aryan ırkı tüm sanatların üstadıydı ve ülkedeki tüm şenlikler bunun üzerinden gerçekleşiyordu.
Hitler’e göre Almanya antik Roma’dan daha büyüleyici olmalıydı. Artık Almanların beyni yıkanmıştı. Onlar diğer tüm ırklardan daha şanlı bir geçmişe sahipti ve artık dünyaya karşı saldırıya geçebilirlerdi.
Eylül 1939 yılında savaş patlak verdi. Alman ordusu Polonya’yı istila etmiş ve ülke birkaç gün içinde teslim olmuştu. Savaş uzaklardaki araştırmaların iptalini gerektirmişti. Ama bu AhnenErbe için yeni bir oyun alanı demekti. Ele geçirilen topraklarda beşeri bilimlerin savaş gayretine katkıda bulunması gerekiyordu. Polonya’nın tarihi mirasını arkeoloji yoluyla talan etmesi için SS’ler iş başındaydı. Yağmalama ve talan konusunda tereddüt etmeyen bilim insanlarının kullandıkları metodlar son derece acımasızdı. Binlerce asırlık değerli eserler ele geçirildi. Tüm müzelerin arkeolojik koleksiyonlarının içi boşaltıldı. Katedrallerdeki panoların bile sökülmesi söz konusuydu.
Yahudiler toplanıp gettolara yerleştirildi. Naziler onların evlerinden faydalanıyordu.
Mayıs 1940’ta Hitler batıya saldırıya geçti. Amaç Fransa’yı parçalamak ve Ren nehrinin batısını Almanlaştırmaktı. Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksenburg, Danimarka SS arkeologları için bir kazı alanına dönüştürülmüştü.
Rusya İşgali
Haziran 1941’de Rusya işgal edildiğinde de aynı durum söz konusu idi. Fakat tek fark Rusya’daki tüm kazı alanlarında Yahudilerin öldürülmesi idi. Yani bazı arkeologlar katliamlarda da yer aldı. Cinayetler ile yağmalamalar eş zamanlı yapılıyordu.
Bilim insanları Rusya’da aldıkları bir emirle kadınları ve çocukları katletmişlerdi.
Himmler, 1942’de Kiev’e çok yakın bir bölgeyi kolonileştirmeye karar verdi. On binden fazla Ukraynalı çalışma kamplarına gönderildi. Ve bu bölgeye Alman kökenli göçmenler koruma altında yerleştirildi.
Himmler, en büyük sömürgeleştirmeyi gerçekleştireceği için çok heyecanlıydı.
Fakat en kötü deneylere henüz başlanmamıştı….
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=CrUu8JYhCqA
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.
Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.
Genel
Pi Academic: Özel Dedektiflik Dünyasının Kalbi
Pi Academic, özel dedektiflik sektörüne ışık tutan, adli bilimlerin derinliklerine inen ve ilişkilerin karmaşık dünyasını çözümleyen kapsamlı bir dergidir. Sadece bir mesleki dergi olmanın ötesinde, yaşamın içinden gerçek hikayelerle, güncel olaylarla ve uzman görüşleriyle okurlarına eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
- Kapsamlı İçerik: Özel dedektiflik yöntemlerinden adli bilimlerin en son gelişmelerine, ilişkilerdeki sorunlardan yaşamın içinden ilginç hikayelere kadar geniş bir yelpazede konuyu işler.
- Uzman Yazarlar: Alanında uzman dedektifler, hukukçular, psikologlar ve diğer bilim insanlarının kaleme aldığı yazılarla, okurlara güvenilir ve güncel bilgiler sunar.
- Gerçek Hayat Hikayeleri: Özel dedektiflerin yaşadığı gerçek olaylar ve çözümlenen davalar, derginin en dikkat çekici yönlerinden biridir.
- Güncel Olaylara Yorumlar: Güncel olayları özel dedektiflik ve adli bilimler perspektifinden değerlendirerek, okurlara farklı bir bakış açısı sunar.
- İlişkiler ve Yaşam: İlişkilerdeki sorunları ve çözümlerini psikolojik bir bakış açısıyla ele alarak, okurların kişisel gelişimlerine katkıda bulunur.
Pi Academic’i Özel Kılan Nedir?
- Sektörün Nabzını Tutan İçerik: Özel dedektiflik sektöründeki son gelişmeleri yakından takip ederek, okurlarını bu alandaki en güncel gelişmelerden haberdar eder.
- Bilimsel Temellere Dayalı Yazılar: Adli bilimlerin en son bulgularını ve bilimsel yöntemleri kullanarak, okurlara doğru ve güvenilir bilgiler sunar.
- Okur Katılımı: Okurların yorum ve önerilerini değerlendirerek, içeriklerini sürekli olarak geliştirmeye özen gösterir.
- Çevrimiçi Platform: Web sitesi ve sosyal medya hesapları aracılığıyla okurlarına 7/24 ulaşır ve etkileşimde bulunur.
- Özel Dedektifler: Mesleki gelişimlerini desteklemek ve sektördeki en güncel gelişmeleri takip etmek isteyenler için ideal bir kaynak.
- Adli Bilimler Uzmanları: Adli bilimlerin farklı alanlarında çalışan uzmanlar için yeni bilgiler ve perspektifler sunar.
- Hukukçular: Hukuk davalarında delil toplama ve değerlendirme süreçlerinde kullanabilecekleri bilgiler bulabilirler.
- Psikologlar: İlişkiler ve insan davranışları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için faydalı bir kaynak.
- Genel Okur: Gerçek hayat hikayeleri, güncel olaylar ve insan ilişkileri hakkında meraklı olan herkes için ilgi çekici bir dergidir.
Sonuç
Pi Academic, özel dedektiflik dünyasından yaşamın içine uzanan geniş bir yelpazede konuyu işleyen, özgün ve kapsamlı bir dergidir. Hem mesleki bir yayın olarak sektör çalışanlarına hitap ederken, hem de genel okurların merakını gidermek için ilgi çekici hikayeler ve analizler sunar. Eğer siz de özel dedektiflik, adli bilimler ve insan ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Pi Academic tam size göre!
Genel
Aldatma: Cinsiyetlere Göre Değerlendirilmiş Kapsamlı Bir Rehber
Aldatma, bir ilişkide güvenin sarsılması ve büyük acılara yol açan ciddi bir sorun. Bu durum, hem kadınları hem de erkekleri farklı şekillerde etkileyebiliyor. Bu makalede, aldatmanın psikolojik etkileri, belirtileri ve sonuçları cinsiyetler açısından incelenecektir.
Kadınlarda Aldatma
Kadınların aldatma deneyimi, erkeklerden farklı psikolojik süreçler içerebilir.
- Güven Sorunu: Aldatılan kadınlar, genellikle partnerlerine karşı derin bir güvensizlik yaşarlar. Bu durum, gelecekteki ilişkilerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
- Kendilik Saygısı Sorunu: Aldatma, kadınların kendilik saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Kendilerini değersiz hissetmeleri ve suçluluk duymaları yaygın bir durumdur.
- Depresyon ve Anksiyete: Aldatma, kadınlarda depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
- Fiziksel Belirtiler: Uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler de sıklıkla görülür.
Erkeklerde Aldatma
Erkeklerin aldatma deneyimi de farklı psikolojik süreçler içerir.
- Suçluluk Duygusu: Aldatan erkekler, genellikle yaptıklarından dolayı suçluluk duyarlar. Ancak bu duygu, zamanla bastırılabilir veya dışa vurulmayabilir.
- Korku: Yakalanma korkusu ve ilişkinin sona ermesi korkusu, erkeklerde sık görülen duygulardır.
- Kızgınlık: Partnerinin tepkileri karşısında kızgınlık duyabilirler.
- Cinsel Doyumsuzluk: Bazı erkekler, aldatma nedenini cinsel doyumsuzluk olarak görürler.
Aldatmanın Ortak Belirtileri
Cinsiyete bakılmaksızın, aldatmanın bazı ortak belirtileri vardır:
- Değişen Davranışlar: Gizlilik, yalan söyleme, telefonuna aşırı düşkünlük gibi.
- İletişim Sorunları: Partneriyle iletişim kurmakta zorlanma.
- Fiziksel Değişiklikler: Yeni kıyafetler, farklı parfümler gibi.
- Kıskançlık: Partnerini kıskanma veya kıskanılma.
Aldatmanın Sonuçları
- İlişkinin Sona Ermesi: Aldatma, çoğu zaman ilişkinin sona ermesiyle sonuçlanır.
- Psikolojik Travma: Hem aldatan hem de aldatılan tarafta derin psikolojik yaralar açabilir.
- Güven Sorunu: İlişkide güvenin tamamen sarsılması.
- Çocuklar Üzerindeki Etkiler: Çocukların gelişiminde olumsuz etkiler yaratabilir.
Aldatmayla Başa Çıkma Yolları
- Profesyonel Yardım: Bir terapistle çalışmak, iyileşme sürecinde önemli bir adım olabilir.
- Destek Sistemi: Aile ve arkadaşlardan destek almak önemlidir.
- Kendine Zaman Ayırmak: Kendini keşfetmek ve yeni hobiler edinmek, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Affetmek (isteğe bağlı): Affetmek, kişisel bir tercihtir ve iyileşme sürecinde önemli bir rol oynayabilir.
Özetle, aldatma hem kadınları hem de erkekleri derinlemesine etkileyen karmaşık bir konudur. Bu durumun nedenleri ve sonuçları kişiden kişiye değişebilir. Aldatmayla başa çıkmak için profesyonel yardım almak, en doğru çözüm olacaktır.
Yazılar
Konya’da Eş Takibi: Neden ve Nasıl?
Konya son zamanlarad en çok telefon aldığımız şehir.”Konya’da eşimi nasıl takip ettiririm”, “Konya’da eş takibi yapıyor musunuz? peki neden?Evliliklerin en büyük sorunlarından biri olan aldatma, birçok çiftin hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu durum karşısında kişiler, eşlerinin sadakatsizliğine dair şüphelerini gidermek için özel dedektiflik hizmetlerine başvurmaktadır. Konya gibi büyük bir şehirde yaşayanlar için de bu durum farklı değildir. Ancak eş takibi gibi hassas bir konuda doğru adımlar atmak ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmek oldukça önemlidir.
Konya’da Özel Dedektif Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?http://www.datdedektiflik.com
- Deneyim ve Uzmanlık: Dedektif bürosunun eş takibi konusunda ne kadar deneyimli olduğuna dikkat etmelisiniz.
- Referanslar: Daha önceki müşterilerin referanslarını isteyerek büronun güvenilirliğini kontrol edebilirsiniz.
- Gizlilik: Özel dedektiflik hizmetlerinde gizlilik en önemli konulardan biridir. Büronun gizlilik sözleşmesi olup olmadığını öğrenin.
- Hukuki Bilgi: Dedektifin yasal sınırlar içerisinde çalıştığından emin olun.
- Fiyatlandırma: Fiyatlar konusunda net bilgi alın ve piyasa ortalamalarıyla karşılaştırın.
Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Hukuki Boyutu
Eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu durumun hukuki boyutlarını da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kişisel hayata ve özel alana müdahale suçları, eş takibi gibi durumlarda da geçerlidir. Bu nedenle, dedektifin yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi ve elde edilen bilgilerin sadece mahkemelerde delil olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır.
Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Psikolojik Etkileri
Eş takibi yaptırmak, hem başvuran kişi hem de eş için psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç olabilir. Bu nedenle, bu kararı almadan önce iyice düşünmek ve bir psikologdan destek almak faydalı olacaktır.
Sonuç
Konya’da eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu konuda dikkatli olmaları ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmeleri gerekmektedir. Yanlış bir tercih, hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplara neden olabilir. Hukuki süreçler ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak, bu kararı almadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
Önemli Not: Bu makaledeki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Eş takibi gibi hassas bir konuda mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.
Ek Bilgiler:
- Konya Özel Dedektif Büroları: Konya’da faaliyet gösteren özel dedektif büroları hakkında internette detaylı araştırmalar yapabilirsiniz.
- Yasal Düzenlemeler: Eş takibi ile ilgili yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukata danışabilirsiniz.
- Psikolojik Destek: Bu süreçte bir psikologdan destek almak, hem size hem de eşinize iyi gelecektir.
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük