Connect with us

Teknoloji

Musk Uyduları

SpaceX, Starlink ağı için 6 Ekim’de 60 internet uydusunu daha uzaya fırlattı. SpaceX tarafından yapılan açıklamada, Starlink ağının 60 uyduluk bir grubunun, SpaceX üretimi Falcon 9 roketiyle ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldığı bildirildi.

Yayınlandı

on

Photo: Shutterstock
SpaceX, Starlink ağı için 6 Ekim’de 60 internet uydusunu daha uzaya fırlattı. SpaceX tarafından yapılan açıklamada, Starlink ağının 60 uyduluk bir grubunun, SpaceX üretimi Falcon 9 roketiyle ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldığı bildirildi. SpaceX açıklamasında yeniden kullanılabilir özellikteki Falcon-9 roketinin fırlatıştan 9 dakika sonra Dünya’ya geri döndüğü, şirketin Atlantic Okyanusu’ndaki insansız yüzer platformuna konduğunu belirtti. Bu, SpaceX’in Starlink uydu ağı projesi nedeniyle gerçekleştirdiği 13’ncü fırlatış oldu. Şirket, Starlink uydularıyla Dünya yörüngesinde 12 bin uyduluk ağ kurmayı planlıyor. Projenin 2027’de tamamlanması hedefleniyor. İLETİŞİMDE ‘’TAKIM UYDULAR’’ DÖNEMİ İletişim uyduları, genelde, Dünya’ya göre konumlarını sabitleyebilmek için, yörüngedeki hareket hızının Dünya’nın dönüş hızına eşit olduğu Yer Sabit Yörünge’de bulunuyor. Uydu bağlantısı hızını ve sinyal kalitesini arttırmayı hedefleyen yeni nesil uydular ise daha çok yerden 160 ila 2000 kilometre yükseklikteki Alçak Yer Yörüngesi’ne konumlandırılıyor. Alçak Yörünge’de hareket hızı, Dünya’nın dönüş hızından daha yüksek olduğu için tek bir uydu belirli bir bölgeye sürekli kapsama sağlayamıyor. Bu nedenle de SpaceX gibi uydu iletişimine yatırım yapan şirketler, Alçak Yörünge’de iletişim sinyallerini sürekli hale getirebilmek için “takım uydu” adı verilen uydu ağlarına ihtiyaç duyuyor. İletişim amaçlı bu uydu ağları, şirketler arasında şimdiden bir uzay yarışı başlatmış durumda. SpaceX’in yanı sıra Amazon ve “OneWeb” gibi şirketler Alçak Yörünge’de internet uydu ağları kurmak üzere çalışmalar yürütüyor. Güney Afrika Cumhriyeti doğumlu, hem Amirkan hem de Kanada vatandaşı, SpaceX’in kurucusu ve Tesla Motors ile PayPal’ın (orijinali X.com) kurucu ortaklarından Elon Musk, dünya yörüngesine 42 bin uydu yerleştirerek, okyanuslar da dahil olmak üzere yeryüzünün en ulaşılamayacak bölgelerine, mevcut internet hızından neredeyse iki kat daha hızlı, kablosuz devasa bir internet ağını kurmak için kolları sıvadı. Starlink, merkez üssü ABD’de bulunan özel uzay taşımacılığı şirketi SpaceX’in düşük maliyetli internet sağlamak için geliştirdiği uydu ağı projesine verilen ad.  SpaceX uydu-internet önerisi ilk defa SpaceX CEO’su Elon Musk tarafından Ocak 2015’te duyurulmuştu. Musk, Seattle’da yaptığı açıklamasında, 4 bin tane alçak yörünge uydusunun fırlatılması için resmî yazışmaların başlatıldığının müjdesini vermişti. Projenin ilk dönemlerinde ayrıntılara girmeyen Musk, “Aslında, interneti uzayda yeniden inşa etmek gibi uzun vadeli bir şeyden bahsediyoruz” demişti. SpaceX firması, bu projeyle 12 bin uydudan oluşan bir mega takımuydu ağını kurmayı planlıyordu. Mayıs 2018’de şirket tarafından yapılan açıklamaya göre, proje maliyetinin yaklaşık 10 milyar dolar olması bekleniyor. PROJENİN AMACI Musk’ın uydu sayısıyla alakalı olarak ilk aşamada belirttiği  12 bin sayısı daha sonra arttı. SpaceX CEO’su, sayının 30 bine çıkarılması talimatını verdi.  İleride ise; 42 bin olabileceğini belirtiyor. Musk, böylelikle dünya çapında 1 trilyon dolarlık internet bağlantı pazarının bir kısmını elde ederek Mars’ın kolonizasyonu planını gerçekleştirmeyi amaçlıyor. ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC) ilk olarak 12 bin adet uydu için Musk’a yeşil ışık yaktı. Fakat, Birleşmiş Milletler Uzay İşleri Ofisi, Musk’ın projesinin bir perspektif içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor zira dünyanın yörüngesinde an itibarıyla yalnızca 2 bin adet yapay uydu bulunuyor ve tarih boyunca 9 bin adet uydu uzaya fırlatıldı. UYDULAR DÜNYAYA DÜŞEBİLECEK SpaceX, TinTin A ve TinTin B adındaki ilk iki deneme uydusunu 2018’de sorunsuz bir şekilde uzaya gönderdi. Elde edilen ilk veriler üzerine şirket, resmî kurumlardan uçuşların Federal İletişim Komisyonu’nun onayladığı asıl planlanan irtifadan daha düşük seviyede gerçekleşmesi için izin istedi. Ardından ilk 60 Starlink uydusu, SpaceX şirketine ait Falcon 9 roketiyle 23 Mayıs 2019’da uzaya gönderildi. Yaklaşık 550 kilometre uçuş yüksekliğine başarıyla ulaşan uydular, bu yükseklikte işlevini yitirdiklerinde, atmosfer direnci ile dünyaya düşebilecek. Bu sayede uyduların uzayda, çöp olarak dolaşmasının önüne geçilebilecek. UYDULARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ Sky & Telescope dergisinin açıklamasına göre, her bir Starlink uydusu yaklaşık 260 kilogram ağırlığında ve ortalama bir masa büyüklüğünde. Starlink uyduları, bilgiyi uzay boşluğu üzerinden ışınlayarak internet erişimine olanak sağlıyor. Bu, internet sinyallerini uzak mesafelere ulaştırmak için fiziksel olarak döşenmesi gereken fiber optik kablolardan yüzde 47 daha hızlı ve normalden daha ucuz internet erişimi anlamına geliyor. Mevcut uydu internet ağı, dünyadaki belirli bir noktanın 35 bin 786 kilometre üzerinde yörüngede dönen bir uzay aracı üzerinden sağlanıyor. Fakat bu yükseklikte, veri gönderme ve almada bazı gecikmeler yaşanabiliyor. Bu sebeple Starlink uydularının dünyaya yakın şekilde oluşturacağı uydu ağı, interneti dünyanın herhangi bir noktasına, hatta okyanus üzerine ve fiber optik kabloların döşenmesinin çok maliyetli olduğu son derece zor ulaşılan yerlere büyük ölçekte ve hızlı bir şekilde ulaştırabilecek. Ayrıca, radyo astronomları, Starlink’in radyo tabanlı antenlerinden manyetik dalga elde etmeyi planlıyor. Musk, Starlink ağına ait 400 uydunun çalışmaya başladıktan sonra “küçük” düzeyde internet kapsama alanı sağlayacağını, bu düzeyin 800 uydunun işleve geçmesiyle “orta” düzeye çıkacağını açıkladı. ENDİŞE NEDENİ Projenin büyüklüğü, beraberinde bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Kimi gökbilimciler, yörüngede bahsi geçen ölçekte parlak nesnelerin bulunmasının evreni gözlemlemede sorunlar yaratabileceği fikrinde. İlk uyduların gönderilmesinden birkaç gün sonra gözlemciler, gökyüzünde çizgisel bir ışık demeti gördüklerini raporladı. Starlink uydularının videosunu çekmeyi başaran Hollandalı uydu takipçisi Marco Langborek, “Bu oldukça şaşırtıcı bir manzaraydı ve parlak ‘tren’ görüntüye girdiğinde ‘Owowowow!’ diye bağırıyordum. Beklediğimden daha parlaktılar” açıklamasında bulundu. Uyduların parlaklığı, hem SpaceX hem de astronomi dünyasını şaşırttı. Uydu dizisini görür görmez paniğe kapılan araştırmacılar, 2022’de online erişime açılması planlanan tüm evreni en ince ayrıntısına kadar inceleyecek Vera Rubin Gözlemevi’ndeki (eski adı Büyük Sinoptik Araştırma Teleskopu) gibi çok hassas teleskoplardan elde edilecek görüntülerle ilgili endişelerini dile getirdiler.

Hayata Pi Academic İle Bakın

Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.

Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.

Devamını oku
Yorum yapmak için tıklayın

Cevaplayın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eğitim

Marka İhlallerine Karşı Birlikte Mücadele Edelim!

Yayınlandı

on

Değerli WPYB TURKEY Üyeleri,gönüllüleri ve Marka dedektifleri

Marka ihlalleri ve taklit ürünler, hem tüketicilerin güvenliğini tehlikeye atmakta hem de markaların itibarını zedelemektedir. Bu sorunla mücadele etmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir platform oluşturduk. WPYB TURKEY platformu sayesinde, sokaklarda gezerken veya günlük yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini kolayca raporlayabilir ve bu sayede hem topluma katkıda bulunabilir hem de önümüzdeki günlerde bu farkındalık projemizle gelir kaynağı oluşturabilirsiniz.

Neden Katılmalısınız?

  • Toplumsal Farkındalık Gerçeği: Marka ihlalleri ve taklit ürünler konusunda bilinçlenmek ve bu konuda toplumu bilgilendirmek.
  • Güvenli Alışveriş: Tüketicilerin güvenli ve orijinal ürünlere ulaşmasını sağlamak.
  • Teşvik ve Ödüller:WPYBTURKEY uygulamamız ile İhlal bildirimlerinizle gelir elde etme fırsatı.

Nasıl Katılabilirsiniz?

  1. Üye Olun: Web sitemize üye olarak ve WPYB TURKEY bünyesinde gönüllümüz olarak topluluğumuza katılın.
  2. Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma Eğitimi
  3. Marka Dedektifliği Eğitimi
  4. Proaktif Marka Koruma Yaklaşımları Eğitimi
  5. Marka İhlali Tespiti Eğitimi
  6. Uygulama Kullanımı ve Raporlama Eğitimi
  7. Bu eğitimleri ücretsiz tamamlayarak büyük ailemizin bir üyesi ve eğitimli ve Sertifikalı Marka Dedektifi olun.
  8. İhlalleri Bildirin: Sokaklarda veya sosyal yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini ve taklit ürünleri raporlayın.
  9. Ödüllerinizi Kazanın: Her ihbarınız için ödüller kazanın ve topluma katkıda bulunun.

Birlikte daha güvenli ve adil bir ticaret ortamı oluşturabiliriz. Siz de bu toplumsal farkındalık hareketine katılın !

WPYB GLOBAL

FARKINDAYIZ,HAZIRIZ,YANINIZDAYIZ.

Devamını oku

Teknoloji

Truva Atı Virüsü Nedir? Kapsamlı Bir Rehber

Yayınlandı

on

Siber güvenlik ipuçları

Truva atı virüsü nasıl temizlenir

Bilgisayar dünyasının en tehlikeli zararlı yazılımlarından biri olan Truva atı (Trojan), adını Yunan mitolojisindeki Truva atından alır. Tıpkı mitteki atın içine saklanan askerler gibi, bu virüsler de zararsız görünen programların içinde gizlenerek sisteme sızılır. Bu yazıda, Truva atı virüslerinin ne olduğu, nasıl çalıştığı, türleri ve korunma yöntemleri hakkında detaylı bilgi vereceğiz.Güvenli internet kullanımın ilk adımı internetteki riskleri bilmektir.

Truva Atı Virüsü Nedir?

Truva atı virüsü, kullanıcıyı kandırmak için masum bir program gibi görünen ancak sistemde zararlı işlemler gerçekleştiren bir tür zararlı yazılımdır. Bu virüsler, genellikle e-posta ekleri, indirme siteleri veya sahte web siteleri aracılığıyla sisteme bulaşır.

Truva Atılarının Çalışma Mekanizması

Truva atları, sisteme bulaştıktan sonra gizlice çalışmaya başlarlar. Bu süreçte aşağıdaki gibi zararlı etkinlikler gerçekleştirebilirler:

  • Veri çalmak: Kullanıcı şifreleri, banka bilgileri gibi hassas verileri çalarak siber suçlulara aktarır.
  • Sisteme uzaktan erişim sağlamak: Saldırganların, bilgisayarınızı uzaktan kontrol etmesini sağlar.
  • Diğer zararlı yazılımları indirmek: Bilgisayarınıza başka zararlı yazılımlar bulaştırabilir.
  • Sistem performansını düşürmek: Bilgisayarınızı yavaşlatabilir ve çökebilir hale getirebilir.
  • Ağ trafiğini yönlendirmek: İnternet trafiğinizi kontrol ederek kişisel bilgilerinizi çalabilirler.

Truva Atı Türleri

Truva atları, gerçekleştirdikleri görevlere göre farklı türlere ayrılır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Bankacı Truva Atı: Çevrimiçi bankacılık işlemleri sırasında kullanıcı bilgilerini çalar.
  • Arka Kapı Truva Atı: Saldırganların sisteme uzaktan erişim sağlamasını sağlar.
  • Ransomware: Kullanıcının dosyalarını şifreleyerek fidye talep eder.
  • Rootkit: Sistemin derinliklerine sızan ve tespit edilmesini zorlaştıran bir tür Truva atıdır.

Truva Atlarından Korunma Yolları

  • Güvenilir yazılım kullanın: Lisanslı ve güncel antivirüs programları kullanın.
  • E-posta eklerine dikkat edin: Bilmediğiniz kişilerden gelen e-posta eklerini açmayın.
  • Güçlü şifreler oluşturun: Karmaşık ve benzersiz şifreler kullanın.
  • İşletim sisteminizi güncel tutun: Üretici tarafından yayınlanan güncellemeleri zamanında yükleyin.
  • Şüpheli web sitelerine girmeyin: Güvenilir olmayan web sitelerine girmekten kaçının.
  • Kamu Wi-Fi ağlarını dikkatli kullanın: Kamu Wi-Fi ağlarında hassas işlemler yapmayın.
  • Yedek alın: Önemli verilerinizi düzenli olarak yedekleyin.

Sonuç

Truva atı virüsleri, siber güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, yukarıda belirtilen önlemleri alarak kendinizi ve cihazlarınızı koruyabilirsiniz. Şüpheli bir durumla karşılaştığınızda ise bir siber güvenlik uzmanından yardım almayı unutmayın.

SEO Uyumlu Ek Bilgiler:

  • Truva atı virüsü nasıl temizlenir
  • Truva atı virüsü belirtileri
  • Truva atı virüsü bulaşma yolları
  • En iyi antivirüs programları
  • Siber güvenlik ipuçları

Bu makale, Truva atı virüsleri hakkında kapsamlı bir bilgi sunmaktadır. Daha fazla bilgi için güvenilir siber güvenlik kaynaklarını takip edebilirsiniz.

Not: Bu makaledeki bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır. Siber güvenlik alanındaki gelişmeler doğrultusunda yeni tehditler ortaya çıkabilir. Bu nedenle, güncel bilgileri takip etmek önemlidir.

Devamını oku

Hukuk

Blockchain ve Yeni Nesil Dijitalleşmenin Vergi ve Finans Sistemlerine Uyumu

Yayınlandı

on

Yazar

Blockchain, sürekli büyüyen işlem kayıtlarının listesini, çalınma ve değiştirilme gibi tehlikelerden koruyarak tutan dağıtık veri tabanıdır. Merkezi bir sunucunun ve veya bir otoritenin kaldırılmasına olanak sağlayarak, dağıtık bir veri tabanı yapısında, ağdaki tüm katılımcılara şifrelenmiş şekilde verinin yayılmasını sağlar. Herhangi bir üçüncü tarafa gerek duymaksızın, yapılan işlemi blok içine kaydetme, bunu ağdaki her katılımcıya yayınlama, katılımcılar tarafından doğrulanan ve ağ protokolüne göre onaylanan blokların sistematik bir biçimde uç uca eklenmesiyle zincir işlem kaydı oluşturma prensibiyle çalışır.

Blockchain teknolojisi yüksek avantajlar barındırır. En önemlileri, aracıları ortadan kaldırır, kullanıcılara işlemler üzerinde tam kontrol yetkisi tanır, bu esnada kişisel mali riski en aza indirir, işlemleri hızlandırır, maliyetleri minimize eder, şeffaf güvenli ve erişilebilirdir, ilgili tüm endüstrilerdeki yenilik potansiyelini besler. Barındırdığı veriler tam, kesin, anlık ve geniş çapta kullanılabilirdir. Tek bir merkezden idare edilmediği için kötücül amaçlı yazılımların tek seferde saldırısıyla zarar görme ihtimali yoktur.

Ancak aynı zamanda regülasyonu ve yasal adaptasyonu zordur, yazılım güncellemeleri zordur, performansı merkezi sistemlere nazaran yetersiz kalabilir, imza ve doğrulamalar karmaşıklaşabilir, bitmesi günler haftalar alabilir, günümüz veri limitleri de bu sisteme yetmeyecektir. Bitcoinle yapılan ödemeler geri alınamaz yapıdadır, ve ayrıca kuru da çok dalgalı ve spekülasyona açıktır, dolayısıyla tüketim amaçlı kullanımı da mümkün olmayacaktır. Kullanıcıların bizzat sağladığı sistem güvenliği de tartışmalara ve ileride kapasite sorununa gebedir.

Bitcoin, Ethereum, Ripple ve diğer kripto para birimleri, blok zincirine bağlı platform türlerindendir ancak Blockchain teknolojisi, salt bu para birimlerinden bağımsız olarak, ülkelerin kimlik, sosyal güvenlik, enerji, oylama ve seçim, ve hatta vergi sistemlerine adapte edilebilecek zincir defter uygulamalarıyla yükselmektedir. Başka bir deyişle ülkelerin ülkelerüstü bu şifreli data blok zincirlerine adaptasyonu kapıdadır.

45 değişik ülkede, kamusal 202 alanda kullanımda olan Blockchain teknolojisi en çok ithalat ihracat alanında, borsalardaki işlem takiplerinde görülmektedir. Özel sektörün diğer kollarında ise, an itibariyle, Takas İstanbul’un yapmış olduğu Takasbank Blokzincir Tabanlı Transfer Platformu, “BiGA-Dijital Altın” dikkat çekmekte, dijital varlığa dönüşebilen altının blokzincir teknolojisi ile zaman kısıtı olmaksızın kişiden kişiye transferine imkan tanıyan projeye ilk etapta Ziraat Bankası, Vakıfbank, Garanti BBVA, Albaraka Türk Katılım Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Ziraat Katılım Bankası katılmış, bu bankalar arası 7 gün 24 saat esaslı çalışacak bir teknolojik yapı kurulumuna başlanmıştır. Bu projeler dışında da “Değer Transfer Sistemi”, “Kitle Fonlaması” ve “Bireysel Emeklilik Sistemi” de Blockchain entegrasyonuna başlama aşamasındadır.

Kripto para sahiplerinin kendi varlıklarını kendi kişisel cüzdanlarında tutabilmeleri, kişiden kişiye para transferi yapabilmeleri ve bunları yaparken bir başka kuruma ihtiyaç duyulmadan yapılabilmesi para ve varlık transferleri açısından bir devrim niteliğinde olduğundan, Blockchain teknolojisinin gelişmesi bankacılığı yeniden yazacak güçte olacaktır. Günler süren uluslararası para transferleri saniyeler içerisinde gerçekleştirilmekte, dünya genelinde yapılmaya başlandığı gibi ülkemizde de bu teknolojiyi kullanmaya başlayan bankalarımız mevcuttur.

Hızlı ve ucuz para transferi yanı sıra, güvenlik ve değiştirilemeyen ağ yapısı sayesinde üretim ve lojistik gibi sektörlerde maliyetlerin düşmesi en büyük avantajlardandır. İmzalanacak olan akıllı sözleşmeler sayesinde, ticaret hayatı daha güvenli bir noktaya evrimleşebilir. Bu akıllı sözleşmeler sayesinde bir malın üretiminden teslimine kadar geçen her aşama takip edilebilir hale gelecek, para transferleri otomatik olarak gerçekleştirilecektir. Yapılacak işlerin teslim sürelerine göre, cezai şartlar veya ödüller şeklinde her iki tarafı koruyan maddeler eklenerek, satıcı ve alıcının, yapılan ticareti değiştirilemez bir şekilde koruma altına almaya çalışması da otomatik olarak sağlanmış olur.

Akıllı sözleşmelere dönüşmüş mali anlaşmalar, işlem detayları, taraf bilgileri, fiyatlar ve ödeme koşulları, tabi olunacak vergiler, diğer hukuki koşullar ile, yani tüm gerekli detaylar ile, muhasebe sistemine ve mevzuat bütününe tam erişimde olacaktır. Uluslar arası vergilemeye konu olan işlemlerde de güvenlik ve etkinlik sağlanacak bu yeni sistemin oturtulması, kamusal sistemlerin teknolojik altyapısının geliştirilmesi, bilişim teknolojilerinde AR-GE’ye yapılan yatırımların artması gibi güçlendirmelerle mümkün olacaktır.

Blockchain teknoloji adaptasyonlu Katma Değer Vergisi Sisteminde, KDV’yi alış fiyatından otomatik olarak ayıran, ürünlerde hızlı yanıt kodlarını tarayan akıllı sözleşmeler bulunur, böylece vergi, müşterinin yaptığı şekliyle fiyattan ayrılır ve doğrudan hazineye gönderir. Müşteri faturayı işletmeye öder, işletme tedarikçilerine faturayı öder, yani KDV’nin doğuşundan nihai tüketiciye ulaşmasına kadar tüm işlemler kayıt altına alınmış olur.

Vergi mükelleflerinin, tutmak ve muhafaza etmekle yükümlü oldukları tüm mali defterler, blockchain sisteminde, akıllı sözleşmelerden oluşan bir yazılım halinde Vergi İdaresi tarafından saklanacak, tüm işlemlerin dolaylı tarafı bulunan vergi idareleri, bu yazılıma adapte bulunduklarından tüm vergi ve sair mali yükümlülükleri zamanında tahsil edebilecek hale gelecektir. Tabii ödemelerin kripto para ile yapılması gerekeceğinden, her mükellefin, kurumsal adaptasyonlar sonrası bir kripto para hesabı bulunacak ve aktarımlar buradan yapılacaktır.

Ortak veri paylaşımını mükemmelleştirecek Blockchain adaptasyonlu vergi sistemlerinde, düzenli olarak verilen beyanname ve bildirimler birkaç beyannamede birleştirilip kurumlar arasında onaylanarak Blockchain ağı üzerinde tutulabilecek, bu sayede verilerin güvenliği, yedeklenmesi ve kurumlar arası paylaşımı daha etkin bir şekilde yürütülebilecektir. Bu ağın yapılandırılması sırasında kademeli güvenlik standartları sayesinde bilgi almak isteyen kurumların sadece kendilerini ilgilendiren bilgilere erişmesi sağlanabilecek, Blockchain teknolojisi ile çalışacak online yazılımlar günümüz muhasebesini evrime uğratacaktır. Bu sayede şu an kullanılmakta olan E-Uygulamalar ihtiyaç olmaktan çıkabilir. Yapılan kayıtlar anlık ağ kaydı olabilecek yada Blockchain ağının yapılandırılması sırasında belirlenen kurallara göre belli bir süre içinde iz kalacak şekilde değiştirilebilecek, yahut da bir değişiklik olmaksızın yeni kayıtlar ile düzeltme yoluna gidilmesi sayesinde tüm kayıtlar ağ üzerinde izlenebilir bir şekilde tutulabilecektir. Değiştirilemez olan ağ yapısı ve bırakılan izler sayesinde iç ve dış denetim çok daha hızlı ve daha az denetim riski ile yapılabilir duruma gelebilir.

Blockchain teknoloji adaptasyonlu Kamu Mali Denetim Sisteminde, gerçekleştirilen mali işlemler blok zincire dahil olur, denetim elemanları şüpheli olabilecek blokları takip eder, şüpheli blok zincir işlemi seçilir, işleme ait dokümanlar elde edilir, denetim memurlarının şüpheli duruma ait görüşü raporlanır, herhangi bir ihlal tespitinde yasal süreç başlatılır. Böylelikle, sanal defter uygulamasına geçen mükellef, girilen verileri geri alıp silemeyecektir, bu da iz sürmeyi kolaylaştırdığından vergi kaçakçılığını azaltacak, verinin güvenliği sağlandığından bireyler arası mikro işlemler şeffaf hale gelecektir.

SONUÇ OLARAK, Kullanımı çok uluslu şirketleri aşmış küçük işletmeler arasında dahi hızla yaygınlaşan “dijital ekonomi faaliyetlerinin” regülasyonu ve vergilendirilmesinde ortak bir yaklaşım şarttır. Türkiye iç mevzuatında farklı uygulamalara sahiptir ve tüm bu farklılıkların, ülkelerin dijital ekonomik işlemlerin vergilendirilmesinde uzlaşılacak yeni standartlara uyum sağlaması zaman alacaktır. Tek taraflı kalacak çözüm arayışları da çifte vergileme sorunu doğuracağından, OECD başta olmak üzere uluslar arası finans otoritelerinin bu konuda uluslararası konsensüs oluşturacak öneriler geliştirmesi önem arz etmektedir. Yakın gelecekte devletler, dijital ekonominin vergilendirilmesinde egemenliklerinin bir kısmını diğer ülkelere bırakabilecek, diğer ülkeler de bu devletler adına vergi tahsil etmeye başlayabilecektir. Ülkemizde de, 6745 sayılı Kanunun 9. maddesi ile Vergi Usul Kanununun “vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11. maddesine eklenen fıkra ile Bakanlar Kuruluna, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına, ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine, ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya, iş grupları, iş nevileri, sektörler ve emtia grupları itibarıyla, vergiye tabi işlemle ilgili, vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etme yetkisi verilmiştir. Bu düzenleme, vergide sorumluluk uygulamasını dijital işlemler de kapsayacak şekilde genişletmiş ve dijital ekonomi faaliyetlerinin vergilendirilmesinde önemli bir adım atılmıştır.

Av. Bengi Memiş

KAYNAKÇA :

• Blockchain İle Mali Uygulamalar – Ersan Öz – www.denizligazetesi.com

• Blockchain Ve Maliye Uygulamaları – Ersan Öz – Vergide Dijitalleşme Sempozyumu – www.acaport.com

• Blokzincir (Kriptopara) Teknolojisi ve Finansal Sistemlere Kaçınılmaz Etkileri – Dr. Murad Kayacan – Oğuzhan Çelik

• Blockchaın Teknolojisi Ve Günümüz Finansal Sistemine Olası Etkileri – Semih Erdoğan – Dağhan Bodur – Mali Çözüm – İSMMMO Yayınları

Hayata Pi Academic İle Bakın

Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.

Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.

Devamını oku

Trend Yazılar