Yazılar
Kim Akıllı Kim Deli
One Flew Over the Cuckoo’s Nest, Türkçemize Guguk Kuşu olarak çevrilen filmi seyrettiniz mi? Akıl hastası numarası ile hapishaneden kaçan bir adamı anlatır. Beni çok etkileyen bir filmdir.
Kim Akıllı Kim Deli, Rosenhan Deneyi
One Flew Over the Cuckoo’s Nest, Türkçemize Guguk Kuşu olarak çevrilen filmi seyrettiniz mi? Akıl hastası numarası ile hapishaneden kaçan bir adamı anlatır. Beni çok etkileyen bir filmdir. Orada kimin akıllı kimin deli olduğuna tam olarak karar veremezsiniz. Ayrıca anlarsınız ki o hastanede, görevliler son kararı verir. Sizi delirten de onlardır. Freud’dan bu yana ruh sağlığı da en az fiziksel sağlık kadar önemli. Peki akıl sağlığımızın yerinde olup olmadığına karar veren mekanizma ne kadar doğru? Buna kim ve nasıl karar veriyor? İşte tüm bu sorgulama sayesinde psikiyatri belli standartlara oturtulabilmiştir yani Rosenhan deneyleri sayesinde.
Dr. David L. Rosenhan, 1973’te Science dergisinde “On Being Sane in Insane Places” (Akıl hastanelerinde akıllı olmak üzerine) isimli, psikolojinin en çok okunan makaleleri arasına girmiş deneylerini yayınlamadan önce, Kaliforniya, Arizona ve Harvard üniversitelerindeki bilimsel konuların toplanılıp tartışıldığı kollokyumlarda sunmuş ve olağanüstü ilgiyle karşılanmıştı. Rosenhan deneyleri, çokça tartışılmakla birlikte, psikiyatrinin vepsikolojinin bugünkü standartlara ulaşmasında mihenk taşı olarak kabul edilir.
Doktor Rosenhan’ın o ünlü makalesi şöyle başlar: “Pek çok cinayet davasında, savunma tarafındaki ünlü psikiyatrlar, sanığın akıl sağlığı yerinde olmadığından ceza sorumluluğunun bulunmadığını iddia ediyor. Savcılık tarafında yer alan, en az onlar kadar ünlü başka psikiyatrlar ise, aynı kişinin akıl sağlığını yerinde bulup ceza sorumluluğu var diyor.” Rosenhan sorar: “Bir kişinin akıl sağlığının yerinde olup olmadığı ve akıl sağlığının derecesi anlaşılabilir mi?” Tahmin ettiğiniz gibi, Rosenhan bu konuda bir hayli kötümserdir ve psikiyatri uzmanlarının objektif kriterlere dayanmadığını deneylerle kanıtlamaya çalışır.
Rosenhan Deneyi Nasıl Gerçekleşti
Üç psikolog, bir psikiyatr, bir öğrenci, bir pedagog, bir ev kadını ve bir ressamdan oluşan sekiz kişi, ayrı ayrı, halüsinasyon işittiklerini söyleyerek, bir akıl hastanesine baş vururlar. Aslında bu kişilerin hiçbir rahatsızlıkları yoktur. Kendilerine, kliniğe kabul edildikten hemen sonra, bir rahatsızlıkları kalmadığını söylemeleri ve normal davranmaları tembihlenmiştir. Öyle de yaparlar. Fakat en erken çıkan bile hastanede yedi gün kalmak zorunda kalır.
Klinikten çıkanlar, aynı iddia ve başka isimlerle başka bir hastaneye başvururlar. Rosenhan ve ekibi, bu şekilde tam bir düzine hastaneyi ziyaret eder. Hasta olmadıklarına hekimleri ikna etmeleri, ortalama olarak on dokuz gün sürer. Bir keresinde sözde hasta elli iki gün klinikte tutulur.
Rosenhan ve arkadaşları elbette kliniklerde kalmaktan zevk aldıkları için yapmamışlardı bu işi. Aklı başında olan ile olmayanı ayırt etmek konusunda ne kadar başarılı olunabileceğini araştırıyorlardı. Araştırmanın sonuçlarını Ocak 1973’te, Science dergisinde yayınladılar.
İbretlik Bilgiler
Makalede ibretlik bilgiler bulunur. Örneğin Rosenhan’ın tuzağına düşmeyeceğini iddia eden bir kliniğe üç ay içinde sahte hastalar yollanacağı söylenmiş. İzleyen üç ayda kliniğe müracaat eden 193 kişinin kırktan fazlası, en az bir uzman tarafından, sahte hasta olarak tespit edilmiş. Mesele şu ki, kliniğe bir tek sahte hasta yollanmamış.
Kliniklerde yatan 118 gerçek hastadan 35’i, grubun bazı üyelerine “Sen deli olamazsın, herhalde hastaneyi teftişe gelen bir gazeteci ya da profesörsün” der, kalanı da bunların daha önce hasta olup şimdi düzeldiğine inanır. Hastane görevlileri ise, onların birer “sahte hasta” olduğunu hiçbir zaman anlamaz. En kısası bir hafta, en uzunu 52 gün olmak üzere, ortalama 19 gün hastanede tutulurlar. Özel hastanede yatan biri “manik depresif psikoz”, geri kalanlar, “remisyonda şizofren” tanısıyla taburcu edilir.
Rosenhan, ‘aklı başında olmak veya olmamak diye bir şeyler varsa, bunları nasıl bilebiliriz?’ sorusunu sorar. Yaptığı çalışma sayesinde görülüyor ki, bize çok aşikar görünen bir ayrımı yapmak üzere uzun süre eğitilmiş olan uzmanlar ve geliştirilmiş teknolojiler pek de güvenilir değil.
Kim Akıllı Kim Deli
Rosenhan, bu deneyin tersini de uygulamaya koyar. Bir araştırma ve eğitim hastanesinin başhekimi ve çalışan personeline, gelecek üç ay içinde bir ya da birkaç sahte hastanın, psikiyatri servisine yatmak amacıyla başvuracağını bildirir. Yatırılan her hasta ile doğrudan bağlantısı bulunan psikiyatr, hekim ve hemşirelerin bir form doldurmasını, hastalara 1 ila 10 arasında puan vermesini, sahte hasta olduğundan kuşkulandığında, 1 ya da 2’yi işaretlemesini ister.
Üç ayın ardından Rosenhan, yatırılan 193 hasta ile ilgili formları inceler. Hastalardan 41’i, değerlendirmeyi yapanların en az biri tarafından “kesinlikle sahte hasta”dır. 19’u, birden fazla psikiyatr ve sağlık personeli için “sahte hasta olabilir”.
Halbuki, deneyin sürdüğü üç ayda başvuran hastaların hiçbiriyle Rosenhan’ın bir alakası yoktur, bir başka deyişle, aralarında “sahte hasta” numarası yapan, onun bildiği kimse bulunmaz.
Rosenhan, ünlü makalesinde sorar “İkiden fazla psikiyatri uzmanının normal zannettiği, buna rağmen kliniğe yatırılan 19 kişi, gerçekte normal miydi, yoksa akıl hastası mı? Hiçbir zaman bilemeyeceğiz” ve “Şurası muhakkak ki” diye sürdürür, “Psikiyatri kliniklerinde, akıl sağlığı yerinde olanla, olmayanı ayıramadığımız apaçık ortada.”
Rosenhan’ın makalesi, ülkesinde infial yaratmış ve Amerikan Psikiyatri Birliği’nin, Akıl Hastalıklarının Ayırıcı Tanısında El Kitabı (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, DSM) adlı rehberini üçüncü kez değiştirmesini sağlamıştır. Bilimsel gelişmeler doğrultusunda DSM III, 1994’te yeniden değişerek, DSM IV , şimdilerde ise DSM V oldu.
Hukuk ve psikoloji profesörü Rosenhan, yalnızca akıl hastalıklarının tanısında kullanılacak kriterlerin değil, yargılamayı düzenleyen yasalara psikolojinin girmesi, jüri seçimlerinde bu bilim dalından yararlanılması gibi devrim niteliğindeki değişikliklere de önayak olmuştur.
Kaynakça: https://www.kimpsikoloji.com/rosenhan-deneyi-nedir/
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz.
Genel
Pi Academic: Özel Dedektiflik Dünyasının Kalbi
Pi Academic, özel dedektiflik sektörüne ışık tutan, adli bilimlerin derinliklerine inen ve ilişkilerin karmaşık dünyasını çözümleyen kapsamlı bir dergidir. Sadece bir mesleki dergi olmanın ötesinde, yaşamın içinden gerçek hikayelerle, güncel olaylarla ve uzman görüşleriyle okurlarına eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
- Kapsamlı İçerik: Özel dedektiflik yöntemlerinden adli bilimlerin en son gelişmelerine, ilişkilerdeki sorunlardan yaşamın içinden ilginç hikayelere kadar geniş bir yelpazede konuyu işler.
- Uzman Yazarlar: Alanında uzman dedektifler, hukukçular, psikologlar ve diğer bilim insanlarının kaleme aldığı yazılarla, okurlara güvenilir ve güncel bilgiler sunar.
- Gerçek Hayat Hikayeleri: Özel dedektiflerin yaşadığı gerçek olaylar ve çözümlenen davalar, derginin en dikkat çekici yönlerinden biridir.
- Güncel Olaylara Yorumlar: Güncel olayları özel dedektiflik ve adli bilimler perspektifinden değerlendirerek, okurlara farklı bir bakış açısı sunar.
- İlişkiler ve Yaşam: İlişkilerdeki sorunları ve çözümlerini psikolojik bir bakış açısıyla ele alarak, okurların kişisel gelişimlerine katkıda bulunur.
Pi Academic’i Özel Kılan Nedir?
- Sektörün Nabzını Tutan İçerik: Özel dedektiflik sektöründeki son gelişmeleri yakından takip ederek, okurlarını bu alandaki en güncel gelişmelerden haberdar eder.
- Bilimsel Temellere Dayalı Yazılar: Adli bilimlerin en son bulgularını ve bilimsel yöntemleri kullanarak, okurlara doğru ve güvenilir bilgiler sunar.
- Okur Katılımı: Okurların yorum ve önerilerini değerlendirerek, içeriklerini sürekli olarak geliştirmeye özen gösterir.
- Çevrimiçi Platform: Web sitesi ve sosyal medya hesapları aracılığıyla okurlarına 7/24 ulaşır ve etkileşimde bulunur.
- Özel Dedektifler: Mesleki gelişimlerini desteklemek ve sektördeki en güncel gelişmeleri takip etmek isteyenler için ideal bir kaynak.
- Adli Bilimler Uzmanları: Adli bilimlerin farklı alanlarında çalışan uzmanlar için yeni bilgiler ve perspektifler sunar.
- Hukukçular: Hukuk davalarında delil toplama ve değerlendirme süreçlerinde kullanabilecekleri bilgiler bulabilirler.
- Psikologlar: İlişkiler ve insan davranışları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için faydalı bir kaynak.
- Genel Okur: Gerçek hayat hikayeleri, güncel olaylar ve insan ilişkileri hakkında meraklı olan herkes için ilgi çekici bir dergidir.
Sonuç
Pi Academic, özel dedektiflik dünyasından yaşamın içine uzanan geniş bir yelpazede konuyu işleyen, özgün ve kapsamlı bir dergidir. Hem mesleki bir yayın olarak sektör çalışanlarına hitap ederken, hem de genel okurların merakını gidermek için ilgi çekici hikayeler ve analizler sunar. Eğer siz de özel dedektiflik, adli bilimler ve insan ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Pi Academic tam size göre!
Genel
Aldatma: Cinsiyetlere Göre Değerlendirilmiş Kapsamlı Bir Rehber
Aldatma, bir ilişkide güvenin sarsılması ve büyük acılara yol açan ciddi bir sorun. Bu durum, hem kadınları hem de erkekleri farklı şekillerde etkileyebiliyor. Bu makalede, aldatmanın psikolojik etkileri, belirtileri ve sonuçları cinsiyetler açısından incelenecektir.
Kadınlarda Aldatma
Kadınların aldatma deneyimi, erkeklerden farklı psikolojik süreçler içerebilir.
- Güven Sorunu: Aldatılan kadınlar, genellikle partnerlerine karşı derin bir güvensizlik yaşarlar. Bu durum, gelecekteki ilişkilerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
- Kendilik Saygısı Sorunu: Aldatma, kadınların kendilik saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Kendilerini değersiz hissetmeleri ve suçluluk duymaları yaygın bir durumdur.
- Depresyon ve Anksiyete: Aldatma, kadınlarda depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
- Fiziksel Belirtiler: Uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler de sıklıkla görülür.
Erkeklerde Aldatma
Erkeklerin aldatma deneyimi de farklı psikolojik süreçler içerir.
- Suçluluk Duygusu: Aldatan erkekler, genellikle yaptıklarından dolayı suçluluk duyarlar. Ancak bu duygu, zamanla bastırılabilir veya dışa vurulmayabilir.
- Korku: Yakalanma korkusu ve ilişkinin sona ermesi korkusu, erkeklerde sık görülen duygulardır.
- Kızgınlık: Partnerinin tepkileri karşısında kızgınlık duyabilirler.
- Cinsel Doyumsuzluk: Bazı erkekler, aldatma nedenini cinsel doyumsuzluk olarak görürler.
Aldatmanın Ortak Belirtileri
Cinsiyete bakılmaksızın, aldatmanın bazı ortak belirtileri vardır:
- Değişen Davranışlar: Gizlilik, yalan söyleme, telefonuna aşırı düşkünlük gibi.
- İletişim Sorunları: Partneriyle iletişim kurmakta zorlanma.
- Fiziksel Değişiklikler: Yeni kıyafetler, farklı parfümler gibi.
- Kıskançlık: Partnerini kıskanma veya kıskanılma.
Aldatmanın Sonuçları
- İlişkinin Sona Ermesi: Aldatma, çoğu zaman ilişkinin sona ermesiyle sonuçlanır.
- Psikolojik Travma: Hem aldatan hem de aldatılan tarafta derin psikolojik yaralar açabilir.
- Güven Sorunu: İlişkide güvenin tamamen sarsılması.
- Çocuklar Üzerindeki Etkiler: Çocukların gelişiminde olumsuz etkiler yaratabilir.
Aldatmayla Başa Çıkma Yolları
- Profesyonel Yardım: Bir terapistle çalışmak, iyileşme sürecinde önemli bir adım olabilir.
- Destek Sistemi: Aile ve arkadaşlardan destek almak önemlidir.
- Kendine Zaman Ayırmak: Kendini keşfetmek ve yeni hobiler edinmek, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Affetmek (isteğe bağlı): Affetmek, kişisel bir tercihtir ve iyileşme sürecinde önemli bir rol oynayabilir.
Özetle, aldatma hem kadınları hem de erkekleri derinlemesine etkileyen karmaşık bir konudur. Bu durumun nedenleri ve sonuçları kişiden kişiye değişebilir. Aldatmayla başa çıkmak için profesyonel yardım almak, en doğru çözüm olacaktır.
Yazılar
Konya’da Eş Takibi: Neden ve Nasıl?
Konya son zamanlarad en çok telefon aldığımız şehir.”Konya’da eşimi nasıl takip ettiririm”, “Konya’da eş takibi yapıyor musunuz? peki neden?Evliliklerin en büyük sorunlarından biri olan aldatma, birçok çiftin hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu durum karşısında kişiler, eşlerinin sadakatsizliğine dair şüphelerini gidermek için özel dedektiflik hizmetlerine başvurmaktadır. Konya gibi büyük bir şehirde yaşayanlar için de bu durum farklı değildir. Ancak eş takibi gibi hassas bir konuda doğru adımlar atmak ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmek oldukça önemlidir.
Konya’da Özel Dedektif Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?http://www.datdedektiflik.com
- Deneyim ve Uzmanlık: Dedektif bürosunun eş takibi konusunda ne kadar deneyimli olduğuna dikkat etmelisiniz.
- Referanslar: Daha önceki müşterilerin referanslarını isteyerek büronun güvenilirliğini kontrol edebilirsiniz.
- Gizlilik: Özel dedektiflik hizmetlerinde gizlilik en önemli konulardan biridir. Büronun gizlilik sözleşmesi olup olmadığını öğrenin.
- Hukuki Bilgi: Dedektifin yasal sınırlar içerisinde çalıştığından emin olun.
- Fiyatlandırma: Fiyatlar konusunda net bilgi alın ve piyasa ortalamalarıyla karşılaştırın.
Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Hukuki Boyutu
Eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu durumun hukuki boyutlarını da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kişisel hayata ve özel alana müdahale suçları, eş takibi gibi durumlarda da geçerlidir. Bu nedenle, dedektifin yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi ve elde edilen bilgilerin sadece mahkemelerde delil olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır.
Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Psikolojik Etkileri
Eş takibi yaptırmak, hem başvuran kişi hem de eş için psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç olabilir. Bu nedenle, bu kararı almadan önce iyice düşünmek ve bir psikologdan destek almak faydalı olacaktır.
Sonuç
Konya’da eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu konuda dikkatli olmaları ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmeleri gerekmektedir. Yanlış bir tercih, hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplara neden olabilir. Hukuki süreçler ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak, bu kararı almadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
Önemli Not: Bu makaledeki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Eş takibi gibi hassas bir konuda mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.
Ek Bilgiler:
- Konya Özel Dedektif Büroları: Konya’da faaliyet gösteren özel dedektif büroları hakkında internette detaylı araştırmalar yapabilirsiniz.
- Yasal Düzenlemeler: Eş takibi ile ilgili yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukata danışabilirsiniz.
- Psikolojik Destek: Bu süreçte bir psikologdan destek almak, hem size hem de eşinize iyi gelecektir.
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük