Kültür Sanat
Göbeklitepe İkinci Bölüm
Birinci bölümde sorduğumuz soru ile bu yazımıza başlayalım: Eğer Şanlıurfa’da 11 bin yıl önce yaşayan insanlar taş devrinde iseler Göbeklitepe’deki dünyanın en eski tapınağını nasıl inşa ettiler?
Ezber bozan Göbeklitepe İkinci Bölüm
Birinci bölümde sorduğumuz soru ile bu yazımıza başlayalım: Eğer Şanlıurfa’da 11 bin yıl önce yaşayan insanlar taş devrinde iseler Göbeklitepe’deki dünyanın en eski tapınağını nasıl inşa ettiler?
Meseleyi karmaşık hale getiren bir diğer şey ise, mühendislik bilgileri idi. Tapınağın ilk bileşenleri ana kaya üzerine inşa edilmişti. Ortada yer alan iki büyük dikilitaş 10 cm. derinliğindeki yuvalara oturtulmuştu. Tek parça kayadan oluşturularak şekillendirilen bu taşlar 5.5 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 16 ton ağırlığında idi. Ama bu devasa taş sütunları yapmak büyük bir ustalığın yanı sıra jeoloji bilgisi de gerektiriyordu. David Chapman, taş oymacılığı konusunda uzman. Jeff, Chapman ile görüşmesinde Göbeklitepe’nin arazisindeki kayalıkların taş ocaklarında o sütunları yapmakta kullanılanlar olduğunu aktarıyor. Sivri uçlu granit aletler kullanan ustalar bu taş sütunları henüz yerde iken şekillendiriyorlardı. Ve ardından muhtemelen basit bir manivela kullanılarak sütunu ön tarafından yukarı kaldırıyorlardı. Kaldırma işlemi sırasında bazı taşların çatlamış olması bu yöntemi kullandıklarına işaret ediyor. Peki bu sütunlar tepeye nasıl ulaştırılıyordu? Bu işlemin karada kürek çekmeye benzediğini belirtiyor Chapman. Sütunun altındaki kaldıraçlar birer kürek vazifesi görüyor. Kaldıracın diğer ucunu kendilerine doğru çektiklerinde sütun ileriye doğru hareket ediyor. Bu büyüklükteki bir sütunu zorlamadan götürebilmek için elli erkek olması gerekiyor.
Ölüler Diyarına Açılan Kapı
Dikilitaşların çevresi ortalama sekiz metre yüksekliğinde taş duvarlarla çevrili. Bu duvar blokları arasına yükseklikleri üç ila beş metre arasında değişen, ağırlıkları ise 11 bin tona varan T şeklinde sütunlar yerleştirilmiş. Oyma ustalığı tapınağın her yerinde göze çarpıyor hatta kapı boşluklarında bile. Taç kapı dairenin girişine yerleştirilmiş. Ama şimdi yerde duruyor. Birkaç ton ağırlığında ve tek parça taştan oyulmuş. Bu ölüler şehrinin giriş kapısı gibi duruyor. Eğer bu dairesel odalar yer altına açılan kapıları temsil ediyorsa tapınaklar öyle ya da böyle ölüm olgusu ile ilgili olmalı. Bu karanlık alemin yaratılmasında sütunlarda bulunan yaratıkların rolü büyük. Bu yaratıkların oluşmasındaki ustaların maharetleri muazzam.
Tamamlanmış dairesel odaların çapı 10 ila 30 metre arasında değişiyor. Yeraltında radarla belirlenmiş haritaya göre, bu çemberlerden en az 16 tane daha bulunuyor. Bundan daha önemlisi mavi renkli ulaşılan bulgular 12 bin yıl öncesinden de daha önceyi işaret ediyor. Yani buz devrinin sonları demek oluyor. Bulgular tepenin bu köşesindeki bulguların 14 ya da 15 bin yıl önce inşa edildiklerini gösteriyor.
Sütunlardaki Resimler Ne ifade Ediyor Olabilir?
Sembollerin görevi insanları paylaşılan inançlar vasıtası ile bir araya getirmek ve ortak değerlere dayanan sosyal bir bütünlük sağlamaktır. Avcı toplayıcı bir toplumun yaptığı bu tapınak bize kullanımı hakkında da fikir veriyor. Avcı ve toplayıcılar, yiyeceklerini aile bireyleri ve yakın çevrelerinden oluşan küçük bir grup içinde paylaşıyorlardı. Yerleşik hayata geçtiklerinde sayıları çoğalmaya başladı ve küçük topluluklar hızla büyüdü. Nüfus yüzlere belki de binlere ulaştı. Artık sahip olduklarını, yapancılarla da paylaşmayı ve huzur içinde yaşamayı öğrenmeliydiler. Bu durum da ahlak kurallarını ve yepyeni bir güven anlayışını zorunlu kılıyordu.
İnsanları bir arada tutacak birleştirici unsurlara ihtiyaç vardır. Ahlak kuralları da işte tam bu noktada devreye girer. Bu tapınak, insanları birlikte çalışmaya ve birbirlerine güvenmeye zorlamış olmalı. Bu bütünleştirici bir etki.
Peki bu tapınak hangi inanç sistemini temsil ediyor?
Göbeklitepe’nin yapımından binlerce yıl önce insanlar, hayvanların, bitkilerin, taşların ve her şeyin bir ruh taşıdığına inanıyordu. İnsan tabiatın yalnızca küçük bir parçasıydı. Ama Göbeklitepe’deki insan sütunları hayvanların da üstünde yükselmektedir. Ortada yer alan sütunlar, farklı bir düşünce yapısını gösteriyor. İnsanoğlu artık tabiata hükmeder hale gelmiştir. Bu antropomorfik figürün başı altında resmedilen vahşi hayvanlar, insanın artık hepsinden üstün olduğu düşüncesini akla getiriyor. Artık tabiat karşısında, mağara resimlerindeki gibi aciz varlıklar değildir insanlar.
Tapınak civarında bulunan çok fazla hayvan kemiği büyük ziyafetler verildiğini de akıllara getiriyor. Bu ziyafetler de avcı toplayıcı durumdan bambaşka bir duruma gelmelerine yol açtı. Yani bu insanlar sadece bu yüzden tarım hayatına başladılarsa, bu taş devrinin dinsel gerekçelerle sona ermiş olması demektir. Profesör Schmidt, insanların dinsel sebeplerle tarım hayatına geçtikleri gibi son derece radikal bir düşünce ortaya atıyor.
Oysa bugüne dek, dinlerin ortaya çıkmasına tarım hayatının ve yerleşik düzene geçmiş olmanın zemin hazırladığını sanıyorduk fakat bu teoriye göre din daha önce geliyor.
Dinin insan psikolojisi üzerinde çok olumlu bir etkisi bulunur. Bizleri hayvanlar ve diğer tabiat olayları karşısında üstün kılar. Hayvanları ve bitkileri ehlileştirmemizi sağlayan belki de budur.
Tapınaktaki sütunlar ve oyma işleri insanların tabiat konusundaki durumunu açıklayan bir milat.
Peki orada hangi ritüel ya da törenler yapılıyordu?
Rastlanan figürlerin, defin törenlerini anlattığı sanılıyor. Göbeklitepe’nin yapıldığı sıralarda çeşitli yerlerdeki defin törenleri oldukça tuhaftı. Ölüler, önce gömülür, bir süre ardından çıkarılan kafatasları kutsal emanet olarak saklanırdı. İşte bu tapınakta da bütün bu törenlerin gerçekleştiğini düşünmek hiç de zor değil.
Önce Kullanıp Sonra Gömmüşler
En tuhafı ise, bu tapınağı kullananlar burayı daha sonra gömmüşler. Tapınak bin yılı aşkın bir süre, topluluğun merkezinde yer aldı. İnsanlığın akışını değiştiren zirai devremin temelleri burada atılmıştı. Ve bu yeni yaşam biçimi gelişirken tapınak da değişime uğradı. Bu yapıların üstü toprakla örtüldü ve üzerine daha küçük binalar yapıldı. Yani o dönem Göbeklitepe önemini yitiriyordu. Sonunda höyükler birleşti ve ortaya kocaman bir tepe çıktı.
Göbeklitepe kazıldıkça, birbirinden daha yeni daha küçük tapınaklar bulunmaya başladı. Fakat yükseklikleri daha düşüktü.
Yaklaşık 10 bin yıl önce yapay bir tepeye dönüşen Göbeklitepe, tamamen ortadan kaybolmuş.
Yerel halklar, bir süre sonra, kendi mabetlerini inşa etmeye başlıyorlar.
İnsanlar tarım hayatına geçtiklerinde, bundan önce atalarının inşa ettikleri tapınaklara ihtiyaç duymamaya da başlamış olabilir. Bu yeni neslin yüzü geleceğe bakıyordur. Atalarının gelenekleri ve inançları artık hükmünü yitirmiştir. Yani kültürel devrim artık tamamlanmıştır…
SON
Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=w8gKuLMPFyY
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz.
Bilim
Kırık Camlar Teorisi ve Sokak Dedektifliği: Toplumsal Sorumluluk Çağrısı
Kırık Camlar Teorisi, Amerikalı suç psikoloğu Philip Zimbardo’nun 1969 yılında yaptığı bir deneyden esinlenerek geliştirilmiş bir teoridir. Bu teori, küçük çaplı düzensizliklerin ve ihlallerin, daha büyük suçlara ve toplumsal bozulmalara yol açabileceğini savunur1. Örneğin, terk edilmiş bir binanın camları kırıldığında ve tamir edilmediğinde, bu durum daha fazla vandalizme davetiye çıkarır ve sonunda bina tamamen harap olabilir2.
Bu teoriyi yaşadığımız toplum ve çevredeki aksaklıkları engellemek için kullanabiliriz. İşte burada sokak dedektifliği devreye giriyor. Sokak dedektifleri, mahallelerinde veya çevrelerinde meydana gelen küçük düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebilirler. Bu, sadece suç oranlarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeni ve güvenliği de artırır.
Sokak Dedektifi Olmanın Önemi
- Erken Müdahale: Sokak dedektifleri, küçük çaplı düzensizlikleri ve ihlalleri erken aşamada tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebilirler. Örneğin, bir parkta kırık bir bankın tamir edilmesi, vandalizmin önüne geçebilir.
- Toplumsal Bilinç ve Katılım: Sokak dedektifleri, toplumun diğer üyelerini de bu tür sorunlara karşı duyarlı hale getirir. Bu, toplumsal bilincin artmasına ve herkesin yaşadığı çevreye daha fazla özen göstermesine yol açar.
- Güvenli ve Temiz Çevre: Sokak dedektifleri, çevrelerindeki düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, yaşadıkları alanın daha güvenli ve temiz olmasını sağlarlar. Bu, hem fiziksel hem de psikolojik olarak toplumun genel refahını artırır.
Sosyal Sorumluluk Çağrısı
Hepimiz yaşadığımız çevrenin bir parçasıyız ve bu çevrenin düzenli, temiz ve güvenli olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuzda. Sokak dedektifliği, bu sorumluluğu yerine getirmenin etkili bir yoludur. Her birimiz, çevremizdeki küçük düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebiliriz. Bu, sadece kendi yaşam kalitemizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeni ve güvenliği de sağlar.
Unutmayalım ki, küçük adımlar büyük değişimlere yol açar. Hep birlikte, yaşadığımız çevreyi daha iyi bir yer haline getirebiliriz. Sokak dedektifi olun, toplumsal sorumluluğunuzu yerine getirin ve çevrenizi koruyun!
1: Kırık Camlar Teorisi – Vikipedi 2: Kırık Camlar Teorisi Nedir? – WM Aracı
Genel
Kıskançlıkla Baş Etmek: Daha Sakin ve Güvenli Bir İlişki İçin
İlişkilerin 50 siyah tonu varsa bunların en dayanılmazının kıskançlık olduğu söylenebilir.
“Kıskançlıkla nasıl başa çıkılır?”, “İlişkide kıskançlık sorunları”nelerdir?Gelin birlikte bu konuları çok derinlemesine incelemeden temel sebeplere ve çözüm önerilerine bakalım.Kıskançlık, birçok ilişkide yaşanan ve bazen ciddi sorunlara yol açabilen karmaşık bir duygudur. Bu duygu, güven eksikliğinden, geçmiş deneyimlere veya kişilik özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Peki, kıskançlıkla nasıl başa çıkılır ve ilişkide kıskançlık sorunları nasıl çözülür? İşte bu soruların cevaplarını bulabileceğiniz kapsamlı bir rehber:
Kıskançlığın Nedenleri
- Güvensizlik: Geçmiş ilişkilerdeki olumsuz deneyimler, güven eksikliğine ve dolayısıyla kıskançlığa yol açabilir.
- Kendine Güven Eksikliği: Kendine güvenmeyen kişiler, partnerlerinin kendilerini bırakacağından korkabilir ve bu korku kıskançlığa dönüşebilir.
- Mükemmeliyetçilik: Her şeyin mükemmel olmasını istemek, partnerin her hareketini abartılı bir şekilde yorumlamaya ve kıskançlık duygusunu tetikleyebilir.
- Kontrol İhtiyacı: İlişkiyi kontrol altında tutma isteği, kıskançlık duygusunu körükleyebilir.
- Sahiplik Duygusu: Partneri bir nesne gibi görme eğilimi, kıskançlık duygularını artırabilir.
Kıskançlıkla Nasıl Başa Çıkılır?
- Kıskançlığın Farkında Olun: Öncelikle kıskançlık duygularınızı fark etmek ve kabul etmek önemlidir.
- Nedenlerini Anlamaya Çalışın: Kıskançlığınızın altında yatan nedenleri anlamak için kendinize zaman ayırın.
- Kendinize Güvenin: Kendinizi geliştirmek, yeni hobiler edinmek ve başarılar elde etmek, özgüveninizi artıracaktır.
- İletişim Kurun: Partnerinizle açık ve dürüst bir şekilde iletişim kurun. Kıskançlık duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin.
- Profesyonel Yardım Alın: Kendi başınıza üstesinden gelemediğiniz durumlarda bir terapistten destek alabilirsiniz.
İlişkide Kıskançlık Sorunları Nasıl Çözülür?
- Güven Ortamı Oluşturun: Partnerinize güveninizi gösterin ve onun da size güvenmesini sağlayın.
- Sınırlar Belirleyin: Her iki taraf için de kabul edilebilir sınırlar belirleyin.
- Ortak Aktiviteler Yapın: Birlikte vakit geçirmek, bağınızı güçlendirecektir.
- Sabırlı Olun: Kıskançlığın üstesinden gelmek zaman alabilir. Sabırlı olun ve pes etmeyin.
- Kıyaslama Yapmayın: Başka çiftlerle kendinizi kıyaslamaktan kaçının.
Kıskançlığı Azaltmaya Yönelik İpuçları
- Mükemmeliyetçilikten Vazgeçin: Her şeyin mükemmel olması beklentisinden vazgeçin.
- Kontrol İhtiyacınızı Azaltın: Partnerinize güvenin ve onun kendi kararlarını vermesine izin verin.
- Şüphelerinizi Kontrol Edin: Her düşüncenin gerçek olması gerekmez. Şüphelerinizi kontrol etmeye çalışın.
- Kendinize Zaman Ayırın: Hobilerinize zaman ayırmak, kendinizi geliştirmek ve stresinizi azaltmak için önemlidir.
Ek Bilgiler:
- Kıskançlık ve Sosyal Medya: Sosyal medya kullanımının kıskançlığı tetikleyebileceğini unutmayın.
- Kıskançlık ve Erkekler: Erkeklerde ve kadınlarda kıskançlık farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
- Çocukluk Travmaları ve Kıskançlık: Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, yetişkinlikte kıskançlık sorunlarına yol açabilir.
Bu makale, kıskançlık yaşayan kişilere ve ilişkilerinde bu sorunla karşılaşan çiftlere yönelik genel bir rehberdir. Her bireyin yaşadığı durum farklı olduğundan, bir uzmandan profesyonel destek almak önemlidir.
Genel
Ayrılık Sonrası Toparlanma Rehberi: Yeni Bir Başlangıç İçin Adımlar
Masallar gibi başlayan bir ilişki,sonsuza kadar sürecek hissi,ilşkinin alışkanlık aşaması ve sonra yıkıcı son.Ayrılık,peki ne yapmalı?Bu süreci nasıl atlatmalı?Hepimizin ortak soruları?
“Ayrılık sonrası nasıl toparlanırım?”, “Ayrılık acısı nasıl geçer?”
Ayrılık, hayatın doğal bir parçası olsa da, duygusal olarak zorlu bir süreçtir. Bu süreçte kendinizi yalnız, üzgün ve geleceğe dair kaygılı hissetmeniz oldukça normaldir. Ancak unutmayın ki, bu zorlu dönemi atlatmak ve yeni bir başlangıç yapmak mümkündür. İşte ayrılık sonrası toparlanmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları:
Duygularınızı Kabul Edin ve İfade Edin
- Üzüntünüze izin verin: Gözyaşı dökmek, duygularınızı ifade etmek iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.
- Kendinize zaman tanıyın: Herkesin yas süreci farklıdır. Kendinize zaman tanıyarak duygularınızı işleme koyun.
- Destek alın: Ailenizden, arkadaşlarınızdan veya bir terapistten destek almak, yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlayacaktır.
Kendinize Odaklanın
- Hobilerinize zaman ayırın: Yeni bir hobi edinmek veya eski bir hobinize geri dönmek, dikkat dağıtmanıza yardımcı olacaktır.
- Sağlıklı yaşam tarzı benimseyin: Düzenli uyku, dengeli beslenme ve egzersiz, hem fiziksel hem de duygusal sağlığınızı destekleyecektir.
- Kendinize özen gösterin: Sıcak bir banyo yapmak, güzel bir kitap okumak veya yeni kıyafetler almak gibi kendinizi şımartmak için zaman ayırın.
Geçmişe Takılıp Kalmayın
- Hatıralardan uzaklaşın: Eski eşyalarınızı saklamak yerine, onları bağışlamak veya atmak, yeni bir başlangıç yapmanıza yardımcı olacaktır.
- Sosyal çevrenizi genişletin: Yeni insanlarla tanışmak, yeni deneyimler yaşamak ve kendinizi geliştirmek için fırsatlar yaratın.
- Geleceğe odaklanın: Geçmişe takılıp kalmak yerine, gelecek planları yapın ve hedefler belirleyin.
Profesyonel Yardım Alın
Eğer yalnız başına baş edemiyorsanız, bir terapistten destek almak, duygularınızı anlamanıza ve sağlıklı bir şekilde atlatmanıza yardımcı olacaktır.
Ayrılık Sonrası Yapılmaması Gerekenler
- İntikam almaya çalışmayın: Bu durum hem size hem de karşı tarafa zarar verecektir.
- Sosyal medyada eski partnerinizi takip etmeyin: Bu, iyileşme sürecini uzatabilir.
- Yeni bir ilişkiye hemen başlamayın: Kendinizi iyileştirmeden yeni bir ilişkiye başlamak, hem size hem de yeni partnerinize zarar verebilir.
Ek Bilgiler:
- Ayrılık sonrası depresyon: Ayrılık sonrası depresyon yaşayan kişilerin bir uzmana başvurması önemlidir.
- Çocukların ayrılığa tepkileri: Çocukların ayrılığı daha farklı şekillerde deneyimlediğini unutmayın. Onlara destek olmak için bir çocuk psikologundan yardım alabilirsiniz.
- Ayrılık sonrası arkadaşlık: Eski partnerinizle arkadaş kalmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda kendinize yeni arkadaşlıklar edinmeye odaklanın.
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük