Connect with us

Eğitim

Due Diligence (Ayrıntılı İnceleme Raporu)

“Due Diligence” kavramı için “Black’s Law Dictionary”; “her olayın kendine özgü şartlarına ve özelliklerine göre değerlendirmek kaydı ile benzer şartların varlığı hâlinde makul…

Yayınlandı

on

Photo: Shutterstock
“Due Diligence” kavramı için “Black’s Law Dictionary”; “her olayın kendine özgü şartlarına ve özelliklerine göre değerlendirmek kaydı ile benzer şartların varlığı hâlinde makul ve tedbirli bir kişiden beklenebilecek şekilde basiretli, dikkatli, sürekli ve özenli olan faaliyet veya davranış” şeklinde bir tanımlama ihtiva etmektedir. Due Diligence kavramı çok farklı anlamlarda kullanılabilmektedir. Bugünlerde özellikle şirket birleşmelerinde veya şirketlerin kamuya açılmasında (halka arzedilmesinde) sık başvurulan bir kavram durumundadır. Due Diligence kavramı, gerekli, makul ve lâzım olan dikkat ve özen şeklinde tercüme edilebilir. Due Diligence, devralınacak şirketin genel durumu hakkında detaylı ve sistematik bir veri veya iktisap analizidir. Şirket Birleşmeleri ve Satın Almaları Kapsamında Due Diligence (Birleşme ve Satın Alma Öncesi Şirket İncelemesi Due Diligence ve Şirket Birleşmeleri Şirket birleşmeleri kapsamında Due Diligence kavramı satın almaya hazırlayıcı inceleme şeklinde tanımlanabilir. Şirket birleşmeleri, işlemin tamamlanmasından önce incelenmesi gereken birçok farklı unsurdan oluşur (satın alınacak şirketin muhasebe sistemi, hukuki ve vergisel riskleri, birleşen şirketlerin şirket kültürlerinin uyumu, bilgi sistemlerinin uyumu gibi). Due Diligence çerçevesinde tüm bu unsurlar bütünsel bir yaklaşımla incelenir, analize tabi tutulur ve sonuçta birleşmenin yapılandırılması ile ilgili önerilerde bulunulur. Due Diligence kapsamında aşağıdaki üç soruya cevap aranmaktadır:
  • Stratejik Uygunluk: Birleşme sonucunda alıcı, stratejik hedeflerine ulaşabilir mi?
  • İşlem Bozucuların Tespit Edilmesi: Gelecekte birleşmeyi başarısızlığa sürükleyebilecek unsurlar var mıdır?
  • Alım Sözleşmenin Oluşturulması: Birleşme sonrası ortaya çıkması muhtemel riskleri en aza indirmek için nihai alım sözleşmesi nasıl yapılandırılmalıdır?
Yukarıdaki sorular çerçevesinde Due Diligence, hedef şirket hakkında daha iyi bilgi donanımına sahip satıcı ile daha kısıtlı bilgiye sahip alıcı arasındaki bilgi asimetrisini azaltmada önemli bir role sahiptir. Due Diligence sonucunda ortaya çıkan bulgular birleşme sözleşmesinin oluşturulması safhasında da sözleşmenin temelini oluşturur, tarafların hak ve yükümlülüklerinin birleşme sözleşmesinde adil bir şekilde dikkate alınmasını sağlar. Alıcı taraf açısından Due Diligence, birleşmeden sonra alıcı taraf ortaklarının gereksiz risk yüklenmelerini engeller. Diğer bir deyişle, birleşme sayesinde alıcı taraf ortakları açısından yaratılacak değerin birleşme nedeniyle yüklenilen risklerden fazla olup olmayacağı Due Diligence çalışmaları neticesinde belirlenir ve çalışmaların bulgularına göre bir yol haritası çizilir. Satıcı taraf açısından ise Due Diligence, satıcı taraf ortaklarının ve çalışanlarının muhtemel yönetim değişikliği nedeniyle zarara uğramamasını ve satıcıya adil bir fiyat ödenmesini garanti altına alır. Şirket birleşmesi süreci içerisinde Due Diligence, birleşme sözleşmesinin imzalanmasından önce veya sonra yapılabilir. Birleşme sözleşmesi imzalanmadan önce yapılan Due Diligence kapsamında amaç birleşme ile bağlantılı risklerin ve birleşmenin gelecekteki başarı potansiyelinin tespit edilmesidir. Birleşme sözleşmesinin imzalanmasından sonra yapılan Due Diligence çalışmalarında ise birleşen şirketlerin uyum sürecinin olabildiğince sorunsuz geçmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesine ağırlık verilir. Özellikle Türkiye’deki uygulamada Due Diligence ağırlıklı olarak satın alma sözleşmesi imzalanmadan yapılmaktadır. Due Diligence kavramı ile anlamca en fazla karıştırılan kavramlar denetim ve şirket değerlemesi kavramlarıdır. Bu kavramlar arasındaki farkların açıklanması birleşme süreci içinde ayrı bir unsur olan Due Diligence sürecinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Due Diligence çerçevesinde bilgi toplanmasının ve bu bilgilerin analiz edilmesinin en önemli amaçlarından biri, yukarıda da belirtildiği gibi, muhtemel riskleri tespit etmek ve bu risklerin olabildiğince sayısallaştırılmasını sağlamaktır. Bu açıdan bakıldığında Due Diligence, şirket değerleme sürecinde kullanılacak verileri sağlayan bir hazırlık aşaması olarak görülebilir. Ayrıca, Due Diligence çalışmaları sonucunda tespit edilen ve sayısallaştırılamayan risklerin birleşme sözleşmesi yapılandırılırken göz önüne alınması, şirket değerlemenin kapsamını genişletici bir rol oynar. Due Diligence, şirket değeri belirlendikten sonra da yapılabilir. Bu durumda Due Diligence sonunda ulaşılan bulgular şirket değerini aşağıya veya yukarıya doğru düzeltmek için kullanılır. Sonuç olarak Due Diligence, şirket değerlemesi kavramından daha kapsamlı bir bilgi toplama ve değerlendirme sürecini ifade etmektedir. Denetim, geçmişe dönük olarak ekonomik olayların önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluğunun belirlenmesidir. Due Diligence sürecinde ise sadece geçmişe dönük bilgiler değil gelecekle ilgili projeksiyonlar da dikkate alınır. Ayrıca, Due Diligence çalışmalarının amacı; bulguları, önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluğuna göre değerlendirmek değil, birleşme ile ilgili muhtemel işlem bozucuları tespit etmektir. Uygulamada şirket birleşmeleri çerçevesinde denetim, Due Diligence çalışmalarına başlamadan önce üzerinde çalışılacak geçmişe dönük bilgilerin doğruluğunun garanti altına alınması için yapılmaktadır. Due Diligence Süreci Veri Toplama Süreci ve Veri Odasının Oluşturulması Due Diligence sürecinde kullanılan veriler iç ve dış veriler olarak ikiye ayrılır. İç veriler hedef şirket tarafından kullanıma sunulan bilgilerdir. Bu bilgiler genellikle gizlidir ve ancak gerekli gizlilik anlaşmaları yapıldıktan sonra potansiyel alıcıya veya alıcının danışmanına iletilirler. Şirket içi verilere örnek olarak bilanço ve gelir tabloları, vergi beyannameleri, çalışanların maaş, ücret ve sosyal hakları ile ilgili belgeler, izin belgeleri, müşteri ve tedarikçiler hakkındaki bilgiler, çevre etki değerlendirme raporları, patent, kira ve lisans anlaşmaları gösterilebilir. Uygulamada potansiyel alıcı hedef şirketten hangi bilgi ve belgeleri istediğini yazılı olarak bildirir. Dış veriler hedef şirketle ilgili olan yayınlar ve şirketin çevresi hakkındaki bilgilerden oluşur. Bu bilgilerden bazıları hedef şirketlerin kamuyu aydınlatma zorunluluğu nedeniyle zaten 3. kişilere açık olan bilgilerdir. Diğer dış bilgiler ise şirketten bağımsız olarak yayınlanan bilgileri içerir. Bunlar hedef şirketin sektörüne ilişkin yayınlar, makroekonomik veriler, piyasa tahminleri, fuar katalogları gibi kaynaklardan elde edilir. Bunların yanı sıra, hedef şirket kabul ettiği takdirde, hedef şirketin denetçilerinden, hukuk danışmanlarından, çalıştığı bankalardan, müşterilerinden, tedarikçilerinden de bilgi edinilebilir. Uygulamada, hedef şirket hazırladığı bilgi ve belgeleri veri odasında potansiyel alıcı veya alıcıların kullanımına sunar. Veri odası hedef şirketin mekânında bulunabileceği gibi danışmanın mekânında da bulunabilir. Potansiyel alıcının veya alıcıların danışmanları önceden belirlenen zaman dilimleri içerisinde veri odasını kullanabilir. Veri odasındaki belgelerin fotokopilerinin çekilmesi ve bu fotokopilerin dışarıya çıkartılması, hedef şirketten izin alınmadıkça, yasaktır. Bazı yazarlar, veri odasının oluşturulmasının amacının tüm potansiyel alıcılara aynı bilgi ve belgeleri sunmak olduğunu ifade ederek tek bir potansiyel alıcı olduğu durumlarda veri odası oluşturmanın gerekli olmadığı öne sürmektedirler. Diğer bir kısım yazar ise, veri odası oluşturulmasının hedef şirkete kendisiyle ilgili bilgi ve belge akışını kontrol imkânı sağlaması nedeniyle, tek bir potansiyel alıcı olsa dahi bir veri odasının oluşturulması gerektiğini ifade etmektedirler. Günümüzde büyük ölçekli birleşmelerde fiziki veri odaları yerine sanal veri odaları kullanılmaktadır. Hedef şirket hazırladığı bilgi ve belgeleri internet ortamında potansiyel alıcılara sunmaktadır. Potansiyel alıcılar kendilerine verilen kullanıcı adı ve şifre sayesinde internet üzerinden bu bilgi ve belgelere ulaşabilmektedir. Bu sayede, hedef şirket, hangi potansiyel alıcının hangi bilgi ve belgeleri incelediğini daha rahat kontrol edebilmekte, potansiyel alıcılar da kendi mekânlarından incelemelerini yapabilmekte ve verileri tekrardan bilgisayar ortamına aktarmak zorunda kalmamaktadırlar. Due Diligence Çeşitleri 1- Finansal Yönden İnceleme Hedef şirketin finansal yönden incelenmesinin amacı, hem geçmişe hem de geleceğe dönük olarak hedef şirketin varlık, gelir ve finans durumunun detaylı bir şekilde ortaya konması ve analiz edilmesidir. Bu kapsamda bilançoda gösterilen varlıkların gerçekten var olup olmadığı tespit edilir, tüm borçların ve karşılıkların eksiksiz olarak kaydedilip kaydedilmediği incelenir. Ayrıca geçmişte elde edilen sürdürülebilir kar ve nakit akımları tespit edilir. Bu çerçevede, arızi gelir ve giderler elimine edilir, gerekiyorsa finansal tablo kalemlerinin değerlemesi ile ilgili değişiklikler yapılır ve gizli yedeklerin tutarı belirlenir. Hedef şirketin gelecekle ilgili projeksiyonları incelenirken önce bu projeksiyonların dayandığı varsayımlar dikkatli bir şekilde analiz edilir. Ayrıca projeksiyonların tutarlı olup olmadığı ve projeksiyonların güvenilirliğini belirlemek amacıyla geçmiş dönemlerde yapılan projeksiyonların doğruluğu kontrol edilir. Geçmişte yapılan projeksiyonların gerçekleşen değerlerden yüksek oranda sapma gösterdiği tespit edilirse gelecekle ilgili projeksiyonların daha özenli incelenmesi gerekmektedir. Finansal yönden inceleme sürecinde hedef şirketin muhasebe sistemi de incelenmelidir. Muhasebe sistemini oluşturan alt sistemlerin uyumu, sistemlerin etkinliği, güvenilirliği ve finansal bilgiyi detaylandırma dereceleri irdelenmelidir. Hedef şirketin muhasebe sisteminin potansiyel alıcının muhasebe sistemi ile ne derecede örtüştüğü sorgulanmalı ve muhtemel birleşme sonrasında muhasebe sistemlerinin entegrasyonu için ne gibi tedbirlerin alınması gerektiği tespit edilmelidir. 2- Vergisel İnceleme Vergisel inceleme, hedef şirketin hem geçmişten gelen vergisel risklerini tespit etmeye, hem birleşmenin vergisel açısından en uygun şekilde yapılandırılmasına hem de birleşmeden sonra uygulanması öngörülen en uygun vergi politikasını saptamaya yönelik bir çalışma sürecidir. Vergisel inceleme sürecinde; vergi ile ilgili tüm yasal defterler, hesaplar, beyannameler, kayıt dışı bırakılmış işlemlere karine olabilecek bulgular, örtülü sermaye ve örtülü kazanç ilişkileri, ortaklar cari hesapları, varlıkların değerleme ölçütleri, geçmiş dönem zararlarının durumu, hedef şirketin vergi borçları ve hedef şirketin geçmişte uğradığı vergisel takibat ile bunun sonuçları vergi mevzuatına uygunluk açısından incelenmelidir. İncelenecek dönem, zamanaşımı süresi dikkate alınarak belirlenir. Birleşmeden sonra zamanaşımı süresi devam edeceğinden satın alanın sorumluluğu ve vergisel riski bu süre içerisinde devam edecektir. Bundan dolayı vergisel riskler yıllar itibariyle teker teker incelenmeli ve sonuçlar sayısallaştırılarak ya alış fiyatında düzeltme ya da satıcıdan teminat istenmesi suretiyle pazarlık konusu yapılmalıdır. 3- Hukuksal Yönden İnceleme Hukuksal yönden inceleme kapsamında hedef şirketin faaliyetleri ve yapısı hukuksal açıdan incelenir, çalışanlarla ve 3. kişilerle yapılan sözleşmeler özel hukuk kapsamında gözden geçirilir ve şirketin kamu kuruluşları ile olan ilişkileri ortaya konur. Ayrıca, hedef şirketin aleyhine açılmış veya açılması muhtemel davalar ve bu davaların muhtemel sonuçları ile ilgili bir analiz de hukuksal incelemesi sürecine dâhil edilmelidir. Hukuksal yönden inceleme kapsamında hedef şirketin hukuki yapısının incelenmesi önemlidir. Hedef şirketin ticaret kanununa uygun şekilde kurulmuş olması, şirket türüne göre gerekli bütün organların hedef şirket bünyesinde bulunması ve ilgili makamlara gerekli bildirimlerin zamanında ve düzgün bir biçimde yapılmış olması gibi unsurlar özenle araştırılmalıdır. Bu süreçte incelenecek diğer bir konu da hedef şirketin yapmış olduğu sözleşmelerdir. Hedef şirketin müşterileri ve tedarikçileri ile yapmış olduğu alım-satım sözleşmeleri, iş birliği sözleşmeleri, lisans ve Know-How sözleşmeleri, finansal kiralama sözleşmeleri gibi potansiyel alıcı açısından önem arz eden sözleşmeler sözleşme şartları, itiraz ve fesih olanakları ile sözleşme bitiş tarihleri yönünden incelenmelidir. Ayrıca, hedef şirketin çalışanlarıyla yaptığı hizmet sözleşmeleri de yaş, kıdem durumu, personel özellikleri (eğitim durumu, iş tecrübesi gibi) ve sağlık durumu ile ilgili bilgilerle desteklenerek mercek altına alınmalıdır. 4- Diğer Due Diligence Çeşitleri a- Ticari Yönden İnceleme Ticari yönden inceleme sürecinde yapılan çalışmaların amacı hedef şirketin piyasadaki konumunu belirlemek, hedef şirketin faaliyet gösterdiği piyasanın özelliklerini ve gelecekteki muhtemel gelişimini analiz etmek ve satışlar açısından sinerji potansiyelini belirlemektir. Ticari yönden incelemede piyasa riskleri, pazar payı riskleri ve gelir riskleri özenle incelenmelidir. Piyasa riski, hedef şirketin faaliyet gösterdiği piyasanın büyüklüğünün ve büyüme potansiyelinin potansiyel alıcının beklediğinden daha düşük olması riskini ifade eder. Pazar payı riski, birleşme sonrası hedeflenen pazar payına ulaşamama riskidir. Gelir riski ise birleşme öncesi hedeflenen satış tutarına ulaşılamama riski olarak tanımlanır (25). b- İnsan Kaynakları Yönünden İnceleme İnsan kaynakları yönünden inceleme, hedef şirketin çalışanları ile ilgili sert ve yumuşak unsurların incelenmesinden oluşur. Sayısallaştırılması nispeten kolay olan sert unsurlar hedef şirketin çalışanlarıyla bağlantılı olarak İş Kanunu’ndaki hükümlerden kaynaklanan sorumlulukları ve finansal yükümlülüklerden oluşur. Bu konularda yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen bilgiler nihai olarak hukuksal ve finansal yönden inceleme sürecinde kullanılır. Yumuşak unsurlar ise çalışanların mesleki yetkinliklerini, yaptıkları iş çerçevesinde motivasyonlarını ve şirket kültürünü içerir. Yumuşak unsurların sayısallaştırılması zor olmakla birlikte, bu unsurlar, uzun vadede şirket birleşmesinin başarısını etkileyecek en önemli etkenlerdendir. c- Teknik Yönden İnceleme Teknik yönden inceleme, hedef şirketin üretim tesislerinin, üretim araç ve gereçlerinin, araştırma-geliştirme faaliyetlerinin durumunu tespit etmek ve birleşme sonrası genişleme potansiyellerini belirlemek amacıyla yapılır. Bu kapsamda rakiplere oranla üretim araçlarının durumu ve modernliği, üretim süreci, üretim kapasitesi, ürünlerin kalitesi, üretim tesislerinin bulunduğu yerin avantajlı ve dezavantajlı yanları, teknik personelin mesleki bilgisi gibi konular irdelenir. d- Çevresel Yönden İnceleme Çevresel yönden incelemenin amacı hedef şirketin çevre ile ilgili yasal düzenlemelere uyup uymadığının tespit edilmesi ve birleşme sonrası çevre korumayla ilgili gerekli tedbirlerin alınması sebebiyle ortaya çıkacak muhtemel maliyetlerin hesaplanmasıdır. Çevresel yönden inceleme sürecinde özenle analiz edilmesi gereken riskler temel olarak hedef şirketin bulunduğu ülkedeki çevre koruma ile ilgili yasalar, çevreye zararlı ürünlerin üretilmesi nedeniyle ortaya çıkması muhtemel imaj ve ciro kaybı, üretim yöntemi nedeniyle çevre koruma ile ilgili fazladan yatırım yapılması gerekliliğinden kaynaklanan maliyetlerden oluşmaktadır. Başarılı Bir Due Diligence İçin Gerekli Unsurlar – Yapılan akademik çalışmalarda, ülkemizde yapılan Due Diligence sürecinin başarılı olabilmesi için hedef şirketin finansal tablolarının denetime tabi tutulması, alıcılar ve satıcılar ile yapılan anlaşmaların incelenmesi, piyasa analizi yapılması, hedef şirketin üretim tesislerinin ve ekipmanlarının gözden geçirilmesi ve potansiyel alıcının birleşme ve satın almalar konusunda tecrübelenmesi gerektiği ifade edilmektedir. – Türk şirketlerinde yapılan bir incelemenin başarılı olabilmesi için öncelikle hedef şirketin finansal tablolarının denetime tabi tutulması gerekmektedir. Sermaye Piyasası Kanunu dışında, finansal tabloların düzenlenmesi ile ilgili kanunlarda denetim zorunluluğunun kapsamı çok dar tutulmuştur. Bu nedenle, birçok şirket finansal tablolarını denetime tabi tutmamaktadır. Denetimden geçmemiş finansal tabloların şirketin gerçeğe uygun varlık, gelir ve nakit durumunu gösterdiğini ifade etmek gerçekçi olmayacağından, potansiyel alıcılar finansal verilerin doğruluğundan emin olmak amacıyla hedef şirketin finansal tablolarını mutlaka denetlemelidirler. – İnceleme kapsamında dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir konu alıcı ve satıcılarla yapılan anlaşmalardır. Alıcı ve satıcılarla yapılan anlaşmaların birleşme veya satın alma sonrasında da devam edip etmeyeceği ve potansiyel alıcıya getireceği haklar ve yükümlükler detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir. Ancak bu şekilde birleşme veya satın alma sonrası gerçekleşmesi muhtemel nakit akımları hesaplanarak taraflar için adil bir şirket değeri tespit edilebilir. Ayrıca, birleşme sonrası alıcılar ve tedarikçiler ile ortaya çıkması olası sorunları bertaraf etmek üzere zamanında tedbirler alınabilir. – İnceleme sürecinin başarısını etkileyen diğer bir unsur piyasa analizdir. Ülkemizdeki piyasalarda çok sık ve şiddetli dalgalanmalar yaşanmakta ve tüketicilerin beklentileri çok çabuk değişebilmektedir. Bu nedenle, hedef şirketin tüketiciler tarafından nasıl algılandığı, pazar payı, ürünlerinin konumu ve şirketin büyüme potansiyeli mutlaka araştırılmalıdır. Ayrıca, tüketicilerin birleşme veya satın alma sonrası yeni oluşuma gösterecekleri tepkiler de tahmin edilmeye çalışılmalıdır. – Hedef şirketin üretim tesislerinin ve ekipmanlarının değerlendirilmesi de özellikle üretim yapan alıcı şirketler için çok önemlidir. Bu sayede, birleşme veya satın alma sonrası mevcut tesisler ve ekipmanla üretimin istenen kalite ve verimlilikte sürdürülüp sürdürülemeyeceği, yeni yatırıma ihtiyaç olup olmadığı tespit edilebilir. – Son olarak, potansiyel alıcının daha önceki birleşme ve satın alma tecrübesi de inceleme sürecinin başarında önemli bir etkiye sahiptir. Daha tecrübeli potansiyel alıcılar, stratejilerine göre incelemede hangi noktalara ağırlık vermeleri gerektiği daha iyi kestirebilirler. İncelemeyi sürdüren takıma hedef şirketle ilgili hangi bilgilere ihtiyaç duyduklarını açık ve net bir şekilde iletebildiklerinden, hem inceleme daha kısa sürede daha az maliyetle tamamlanabilmekte hem de birleşme veya satın alma sonrası ortaya çıkabilecek sorunlar tespit edilebilmektedir. Sonuç olarak; Şirketler; sosyal, ekonomik, çevresel, politik, hukuki, teknolojik unsurlardan oluşan, dış çevreye bağımlı olarak yaşayan, hissedar, çalışan ve yöneticiler arasında çıkar koalisyonunu simgeleyen ve hem maddi hem de entelektüel üretimi olan yaşayan organizmalardır. Bu bağlamda şirketlerin değerleri sadece taşınmaz, makine ve teçhizat, sermaye, kâr gibi unsurlardan oluşmamaktadır. Makine ve teçhizatı, üretim tesisleri çok değerli olan bir şirketin değeri hukuka riayetsizlikten, kötü yönetilen bir muhasebe sisteminden veya çevresel faktörlere gösterdiği ilgisizlikten aşırı ölçüde etkilenebilir. Bu nedenle, birleşme öncesi potansiyel alıcının hedef şirketi tam anlamıyla tanıması, birleşme sonucunda yükleneceği muhtemel finansal ve finansal olmayan riskleri tanımlaması gerekmektedir. Due Diligence sayesinde hedef şirket bütün yönleriyle analiz edilerek alıcı ile satıcı arasındaki bilgi asimetrisi azaltılmaktadır. İnceleme sürecinde yapılan çalışmaların ve bulguların eksiksiz ve sistemli bir şekilde belgelendirilmesi suretiyle de alıcı ile satıcı arasında bir müzakere ortamı yaratılmaktadır. Sonuçta, ancak özenli bir Due Diligence sonucunda iki taraf için de adil bir fiyat ve adil bir birleşme sözleşmesi oluşturulabilecektir. Ayrıca, Due Diligence Türkiye’deki şirketlerin % 99’unu oluşturan KOBİ’ler için de önemli bir kavramdır. Ülkemizde faaliyet gösteren bir çok KOBİ’de ortaklar ve/veya yöneticiler şirketin etkin ve etkili bir şekilde yönetilmesi için şirket içinde ne tür verilerin üretilmesi gerektiğini, bu verilerin hâlihazırda üretilip üretilmediğini, veriler üretilse bile bunlara ne şekilde ulaşabileceklerini ve bunları elde ettiklerinde ne şekilde kullanacaklarını (yorumlayacaklarını) bilmemektedirler. Böyle bir durumda şirket ortakları şirketin değerini ve taşıdıkları riskleri net bir şekilde görememektedirler. Yurt dışında şirketler, hem anılan belirsizliklerin giderilmesi hem de şirketin faaliyetlerinin daha net olarak ortaya konarak şirketin taşıdığı risklerin ve şirket değerinin belirlenebilmesi için kendi istekleriyle de Due Diligence yaptırmaktadırlar. Bu şekilde yapılan analiz ve değerlendirme süreci yazında “Vendor Due Diligence” (satıcının kendi yaptırdığı inceleme) olarak ifade edilmektedir. Serhat Kutlan, Mert Erer, Yaklaşım / Mayıs 2013 / Sayı: 245 (Kutlan Serhat, Erer Mert. Şirket Birleşmeleri ve Satın Almaları Kapsamında Due Diligence Birleşme ve Satın Alma Öncesi Şirket İncelemesi. Yaklaşım Dergisi. Cilt 5. sf 218-227, 2013).
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Hayata Pi Academic İle Bakın

Bilim

Daha Hızlı Öğrenmeye ve Hatırlamaya Yardımcı Olacak 11 Bilimsel İpucu

Yayınlandı

on

Çocuklar, ebeveynlerinin kendileri için belirlediği yüksek hedeflere ulaşmak adına, kendilerince bir savaş stratejisi oluştururlar. Bu stratejiler, ileride işleri kolaylaştıracaktır elbette ancak, bazı insanlar öğrenme ile ilgili yöntemlerini geliştirmezler ve hayatları boyunca aynı şekilde öğrenip düşünürler. Neyse ki bilim, imdadımıza yetişiyor. İşte öğrenmeyi ve hatırlamayı kolaylaştıracak püf noktaları.

Yeteneklerin parça parça olarak alınması daha kolaydır.

Gitar öğrenmek isterseniz, tüm parçaları tek seferde birleştirmeyi düşünmeyin. Birkaç kolay akordu öğrenmenin daha küçük, daha ölçülebilir olan hedefini, doğru olarak nasıl ilerleneceğini ve bu akortları nasıl bir araya getireceğinizi ayarlayın.
Zamanla, bu ufak becerilerin birikimi, gitar çalma yeteneğini de arttıracaktır.
Mekanik öğrenmeye ve gerçeklere dayalı derslere uygulanan bir tekniktir.

Aynı anda birden fazla iş yapmaktan vazgeçin.

Birçok insan, bu durumu üstün bir meziyetmiş gibi görür. Ancak beyin, aynı anda iki farklı işe aynı seviyede dikkat veremez. Bir görevin tek tek adımlara bölünmesine ilaveten, enerjinizi tek bir göreve ayırdığınızdan emin olun. Dikkatiniz bozulduğunda, odağı orijinal göreve geri döndürmek yaklaşık 25 dakika sürer.

Birden fazla görevi veya işi aynı anda yapmaya çalışmak, farklı becerileri veya kavramları kısmen anlamanızdan başka hiçbir işe yaramaz.

Öğrendiklerinizi yazın. Sürekli yazın.

Bilgileri zihne aktarmanın en iyi yolu, yazmaktır. Araştırmalar, insanların, öğrendikleri şeyleri yazması gerektiğini öneriyor. Teknolojik değil, eski tarz düşünün ve kaleme kağıda sarılın.

2014 yılında yapılan bir araştırma, kalem ve kağıtla not alan öğrencilerin, dizüstü bilgisayarlarında not alan öğrencilerden daha fazlasını öğrendiğini ortaya çıkardı. Bu öğrenci grubu, gerçekleri hatırlama, karmaşık fikirleri ayırma ve bilgi sentezleme konusunda diğerlerinden daha yetenekliydi.

Hatalarınızı kutlayın ve üzerlerinde çalışın.

Kimse mükemmel değil. Öğrenmek, denemeler yapmak, başarısız olmak ve hatalardan ders çıkarmaktan geçer. Yapılan bir araştırma, beyinde, hata yaptığımız anılara pek yer vermediğimizi keşfetti. Aslında, tam aksine, çatlakları onarmak için o anılara daha fazla yer vermemiz gerekiyor.

Ebeveynlere bu konuda çok iş düşüyor. Anne babalar, çocuklarına hiç hata yapmamaları gerektiğini aşılamaya çalıştıklarında, bu durum çocuklarda bir sürü bilgi eksikliğine sebep oluyor.

İyimser olmak, başarıya giden yolda yardımcınızdır.

Çocuklara negatif enerji yüklemek, kendilerinden şüphe etmelerine, endişe içine girmelerine sebep oluyor ve bu çok ciddi zihinsel hasarlara yol açıyor.

Harvard Business School profesörü Alison Wood Brooks; “Kaygı, gerçek çözümleri ve çözüm üreten gerçek düşünce kalıplarını keşfetmemizi engelliyor” diyor.

Ebeveynler, öğrenmeyi keşif olarak görmeleri için çocuklara öğretmelidir. Öğretmek, karar zorlaştığında bir kararlılık hissi vermeye yardımcı olacaktır.

Heyecan verici konular sıkıcı olanlardan daha ‘yapışkandır’.

Tuhaf detaylar barındıran konular, çocukların hafızalarında daha kalıcı izlere sahip olabiliyor. Örneğin; babaannesinin tuhaf kokulu, gerilim filmi dekoru gibi olan evini çok net hatırlıyorlar. Ya da babalarının giydiği o limon sarısı garip şortu.

Eski ABD hafıza şampiyonu Joshua Foer, her kartı garip bir görüntü ile birbirine bağlayarak iki dakikadan kısa bir sürede, destedeki tüm oyun kartlarını ezberledi. Çocuklar, bu avantajı daha faydalı işler için kullanabilirler tabii.

Hızlı okumaya alışın, zaman kazanın.

Olay basit: Daha hızlı okuyabiliyorsanız, daha hızlı öğrenebilirsiniz. Beyni, kelimeleri daha hızlı işleyecek şekilde eğiterek, her birini ayrı ayrı hayal etmeden ziyade bütün kelimeleri okumaya alışıyorsunuz.

Çalışın, çalışın, çalışın.

Güçlü bir iş ahlakı beyinde gerçek bir etki yapar. 2004 yılında yapılan bir araştırma, hokkabazlık gibi becerilerin daha fazla ‘gri madde’ ürettiğini tespit etti. Çalışmayı bırakan insanlarda ise bu özellik kayboldu. Oysa hokkabazlık çok özel bir durum değildi, sadece çalışmayı gerektiriyordu.

Ne yapmadığınızı öğrenmek için bildiklerinizi kullanın.

Çocuklar zor bir konu ile karşılaştıklarında zorlanırlar. Ebeveynler, çocukların konuları anlamalarına yardımcı olurlar. Bu uygulamaya, ilişkisel öğrenme denir. Bir öğrenci futbolu sevebilir ancak diferansiyel hesap ile uğraşabilir. Spiral bir geçiş ile bir viraj eğrisi arasındaki benzerlikleri görebiliyorsa, soyut kavramları anlamada daha yüksek şansa sahiptir.

Zor durumlar her zaman kötü değildir.

Çocuklar zorlu problemlerle başa çıkmayı öğrenmeli. Fakat kanıtlar, bir probleme çok uzun süre harcamanın onu daha da karmaşık hale getirebileceğini gösteriyor.

Çözüm: Bir şeyi aslında çok iyi biliyor ancak o an hatırlamıyorsanız zorlamayın, Google’a sorun.

Başkalarına bir şeyler öğretmek sizin için de faydalı.

Bilim adamları bu durumu “koruyucu etki” olarak adlandırdı. Öğrendiğiniz bir şeyi kendi sözcüklerinizle tanımladığınızda, yalnızca bir fikri ustalıkla göstermekle kalmazsınız. Kendi anlayışınızı da geliştiriyorsunuz demektir.

Bilgileri birisinin kolaylıkla sindirebileceği küçük parçalara ayırırken, konu ile belirli bir samimiyet kazanmış oluyorsunuz.

Devamını oku

Eğitim

Özel Dedektif Yasasının Olduğu Ülkelerde Mevcut durum

Yayınlandı

on

Eğitim ve Lisanslama

Birçok kişi özel dedektif olmaya karar verdiğinde, zaten dedektiflik alanı ile ilgili deneyime sahiptir ya da en azından sektöre ilgisi vardır. Askeri birimde görev yapmış veya polis memuru olarak çalışmış olabilirler. Diğerleri ise suç mahalli incelemesi veya gözetim konusunda deneyime sahiptir. Bu deneyim faydalı olabilir, ancak eğitim ve öğretimin yerini tamamen almaz.

Çoğu durumda, bir kişi özel dedektif olmayı deneyimli bir dedektif ile çalışma yaparak veya resmi eğitim alarak öğrenir. İster iş başında ister sınıfta olsun, gelecekteki bir dedektif adayı şunları öğrenir:

  • Soruşturmaları planlama ve koordine etme
  • Soruşturma ve gözetim teknikleri
  • Soruşturma uygulamalarına ilişkin yasalar ve etik
  • Bilgi edinme
  • Delil işleme prosedürleri

Bazı dedektifler ayrıca eğitimlerine devam etmek için sertifika programlarına katılır ya da uzaktan eğitim programlarına katılır.

Dünyanın birçok yerinde, eğitim ve öğretim sadece ilk adımdır – Özel dedektif olmak ayrıca bir lisans başvurusu yapmayı ve almayı gerektirir. Ancak, bir kişinin geçmesi gereken süreç veya lisanslamanın olup olmadığı bulunduğu ülkeye göre değişir. Örneğin, İngiltere ve Galler’de resmi bir lisanslama prosedürü yoktur. Ancak, Büyük Britanya’da özel güvenliği düzenleyen Güvenlik Endüstrisi Otoritesi, 2005 ve 2006 yıllarında özel dedektifler için lisanslamaya yol açabilecek çalışmalar yapmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, her eyaletin kendi lisanslama gereksinimleri vardır. Alabama, Alaska, Colorado, Idaho, Mississippi, Missouri ve Güney Dakota’nın eyalet çapında bir lisanslama prosedürü yoktur. Diğer çoğu eyalet, eğitim ve öğretim prosedürü ve temiz bir sabıka kaydı gerektirir. Bazı eyaletler de ayrıca okulların müfredatlarını sunmalarını ve eyalet onayı için belirli kriterleri karşılamalarını gerektirir. Bu eyaletlerde, yalnızca akredite bir okuldan eğitim alan kişiler lisanslı dedektif olabilir.

Eğitim süresi ve lisans almak için gereken kesin adımlar önemli ölçüde değişir. Kaliforniya’da, başvuru sahiplerinin belirli eğitim kurslarını tamamlamaları ve yazılı bir sınavı geçmeleri gerekmektedir. Terminoloji de farklı olabilir – Massachusetts’te özel dedektifler eyalet lisanslarına sahipken, özel araştırmacılar sahip değildir. Bazı eyaletler dedektiflerin sorumluluk sigortasına sahip olmalarını gerektirir. Son olarak, bazı eyaletler özel dedektiflerin ateşli silah taşımasına izin verir. Genellikle, bu dedektifin bir silah ruhsatı başvurusu yapmasını ve almasını gerektirir.

Bir lisansa sahip olmak, özel bir dedektifin belirli bir eyalette çalışmasına izin verir, ancak soruşturma çalışmasının doğası gereği dedektiflerin eyalet sınırlarını geçmesi gerekebilir. Bazı eyaletler birbirleriyle karşılıklı anlaşmalara sahiptir – bir eyaletteki lisans, bir kişinin diğerinde de çalışmasına izin verir. Bu tür anlaşmaların olmadığı eyaletlerde çalışan dedektifler bazen yakın eyaletlerde de lisans başvurusu yaparlar. Diğerleri, seyahat ederken asistan, çırak veya stajyer olarak çalışarak diğer eyaletlerdeki dedektiflerle çalışma ilişkileri geliştirirler.

Lisanslar, kişilere özel dedektif olarak kendilerini tanıtma hakkı verir, ancak soruşturmalar sırasında yasaları çiğneme hakkı vermez.

Devamını oku

Eğitim

Marka İhlallerine Karşı Birlikte Mücadele Edelim!

Yayınlandı

on

Değerli WPYB TURKEY Üyeleri,gönüllüleri ve Marka dedektifleri

Marka ihlalleri ve taklit ürünler, hem tüketicilerin güvenliğini tehlikeye atmakta hem de markaların itibarını zedelemektedir. Bu sorunla mücadele etmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir platform oluşturduk. WPYB TURKEY platformu sayesinde, sokaklarda gezerken veya günlük yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini kolayca raporlayabilir ve bu sayede hem topluma katkıda bulunabilir hem de önümüzdeki günlerde bu farkındalık projemizle gelir kaynağı oluşturabilirsiniz.

Neden Katılmalısınız?

  • Toplumsal Farkındalık Gerçeği: Marka ihlalleri ve taklit ürünler konusunda bilinçlenmek ve bu konuda toplumu bilgilendirmek.
  • Güvenli Alışveriş: Tüketicilerin güvenli ve orijinal ürünlere ulaşmasını sağlamak.
  • Teşvik ve Ödüller:WPYBTURKEY uygulamamız ile İhlal bildirimlerinizle gelir elde etme fırsatı.

Nasıl Katılabilirsiniz?

  1. Üye Olun: Web sitemize üye olarak ve WPYB TURKEY bünyesinde gönüllümüz olarak topluluğumuza katılın.
  2. Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma Eğitimi
  3. Marka Dedektifliği Eğitimi
  4. Proaktif Marka Koruma Yaklaşımları Eğitimi
  5. Marka İhlali Tespiti Eğitimi
  6. Uygulama Kullanımı ve Raporlama Eğitimi
  7. Bu eğitimleri ücretsiz tamamlayarak büyük ailemizin bir üyesi ve eğitimli ve Sertifikalı Marka Dedektifi olun.
  8. İhlalleri Bildirin: Sokaklarda veya sosyal yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini ve taklit ürünleri raporlayın.
  9. Ödüllerinizi Kazanın: Her ihbarınız için ödüller kazanın ve topluma katkıda bulunun.

Birlikte daha güvenli ve adil bir ticaret ortamı oluşturabiliriz. Siz de bu toplumsal farkındalık hareketine katılın !

WPYB GLOBAL

FARKINDAYIZ,HAZIRIZ,YANINIZDAYIZ.

Devamını oku

Trend Yazılar