Yazılar
Cüzzam, Deliler Gemisi ve Büyük Kapatma
Cüzzam, Orta Çağ’ın sonunda Batı dünyasında ortadan kaybolur. Orta Çağ’ın başlarından Haçlı Seferleri’nin sonuna kadar miskinhaneler tüm Avrupa’da lanetli kentlerin sayısını arttırmıştır.
Cüzzam, Deliler Gemisi ve Büyük Kapatma
Cüzzam, Orta Çağ’ın sonunda Batı dünyasında ortadan kaybolur. Orta Çağ’ın başlarından Haçlı Seferleri’nin sonuna kadar miskinhaneler tüm Avrupa’da lanetli kentlerin sayısını arttırmıştır. VIII. Louis’nin Fransa adına miskinhaneler kararnamesi çıkardığı 1266 yılında 2 bin adet miskinhane bulunmaktadır. Yalnızca Paris’te bu sayı 43’e kadar çıkmıştır.
Fransa’da miskinhaneler sorunu fiili olarak XVII. yüzyıl sonundan önce bir düzene oturtulamamıştır ve sorunun ekonomik önemi birçok çatışmaya yol açar.
İngiltere ve İskoçya XII. yüzyılda bir buçuk milyon olan nüfuslarıyla, 220 miskinhane açmıştır. 1342 yılında artık hiç cüzzamlı kalmamıştır.
Cüzzam, biraz daha yavaş bir şekilde gerilemiş de olsa Almanya’da tıpkı İngiltere’de olduğu gibi hayır işlerinin ve hastanelerin yönetimini kentlere bırakan reformasyonun etkisiyle hızlı bir şekilde miskinhaneler hızlı bir şekilde dönüştürülürler. Miskinhaneye tedavisi mümkün olmayan hastalar ve deliler doldurulmuştur.
Haçlı Seferleri’nin bitmesinin ardından cüzzam da yok olmaya başlamıştır. Michel Foucaoult’a göre, cüzzam için gösterilen her türlü dini duruş Tanrı’nın dışavurumu olarak kalacaktır. Zira cüzzam için Tanrı önce öfkesini sonra da iyiliğini konuşturur. Hatta resmedilen tablolarda İsa çarmıha gerilirken cüzzamlılar da ona ebediyen katılmaktadırlar. Bir cüzzamlıyı kapıya koyan onu toplumdan uzaklaştıran günahkar aslında cüzzamlılara selamet yolunu açmaktadır. Eğer bir cüzzamlı sabrederse kendini cennetin krallığında bulur.
Bu düşünce yapısı cüzzam yok olsa da sürecektir. Bundan iki veya üç yüzyıl sonra da kovma oyunları garip bir aynılık içerisinde aynı yerlerde tekrar görülecektir. Yoksullar, serseriler, ıslaha muhtaçlar ve akıllarından zoru olanlar yani deliler cüzzamlıların devrettiği role soyunacaklardır.
Bayrak IV. yüzyılda cüzzamın ardından cinsel hastalıklara geçer. Bu hastalar, birçok cüzzam hastanesine kabul edilirler. Bu hastalıklara yakalananlar Fransa’da o kadar çokturlar ki kentin dışında başka yerlerde de binalar yapılması gerekmiştir. Bu hastalık ister istemez tıbbın tedavi etmesi gereken durumları arasına girmiştir.
Cüzzamın gerçek mirasını delilik alır. Delilik de manevi bir dışlama getirir. Bu Rönesans’a kadar da bu şekilde sürer.
Rönesans’ın imgesel manzarası içinde Renanya’nın sakinleri ve Flaman kanalları boyunca dolaşan Deliler Gemisi vardır. Bu gemiler Argonotların efsanelerinin canlandırılması gibidir. Narrenschiff, kaçıklardan oluşan mürettebatı ile son derece gerçek bir gemidir. Yüklerini kentten kente dolaşarak taşıyan bu gemiler oldukça simgeseldir zira deliler kolaylıkla gezgin bir yaşama sahip olmaktaydılar. Kentler onları büyük bir istekle sınırlarının dışına atarlardı. Deliler, uzak kırlara kovalanır, bir tüccar veya hacı grubuna emanet edilirdi. Bu adet özellikle Almanya’da yaygındı. XV. Yüzyılın ilk yarısında Nurenberg’de 62 delinin mevcudiyeti kaydedilmiştir, bunlardan 31’i kovulmuştur. Bu tarihi izleyen elli yıl içerisinde de 21 zorunlu sürgünün de izine rastlanır. Deliler çoğunlukla nehir gemilerine emanet edilir. 1399 yılında Frankfurt’ta gemicilere kenti çıplak dolaşan bir deliden kurtarma görevi verilmiştir. XV. Yüzyıl başlarında cinayet işleyen bir deli de aynı yoldan Mainz’e gönderilmiştir. Bazan gemiciler bu tayfaları zamanında önce karaya atarlardı.
Belediye örgütlerinin delileri serserilik suçundan ötürü mahkum ettikleri ve yollamaya çalıştıklarını düşünmek mümkündür. Tabi bu kesin bir olgu değildir zira bazı delilerin onlar için oluşturulmuş özel kurumlara yerleştirildikleri de olmuştur. Delilerin değişmez kaderi sadece kovulmak değildir.
Avrupa kentlerinin çoğunda, tüm Orta Çağ ve Rönesans dönemi boyunca delilere ayrılmış bir kapalı tutma yeri bulunmaktaydı; Caen’deki ünlü Deliler Kulesi gibi.
Delilerin toplandığı yerlerin başında hac mahalleri gelir. Kesinlikle hac mahali olmamakla birlikte bir kentin üretebileceğinden daha çok deli barındıran Nurenberg gibi şehirler de vardır. Bu delilerin bakım ve barınma masrafları kent bütçesinden karşılanmaktaydı ancak burada hiçbir şekilde tedavi görmezler sadece hapse atılmış olurlardı.
Delileri gemicilere teslim etmek onun kent içindeki belirsiz dolaşmalarından kesin bir şekilde kurtulmak, onun uzaklara gideceğinden emin olmak, onu kendi yolculuğuna esir etmek demektir. Su bütün bunlara kendi değerini de ekler; su hem götürmekte hem de arındırmaktadır. Deli çılgın kayığının üzerinde öte dünyaya doğru yola çıkmaktadır. Kayıktan indiğinde ise öte dünyadan gelmektedir. Su ve delilik, Avrupa insanının hayalinde, birbirlerine uzun zamandan beri bağlanmışlardır.
Acaba neden su ve deliliğin eski birliğinden bu gemi doğmuştur? Bunun nedeni bu gemilerin Orta Çağ sonuna doğru batı kültürünün ufkuna aniden tırmanan kaygıyı simgelemektedir. Delilik tehdit, acı ve alay, dünyanın baş döndürücü akılsızlığı ve insanların önemsiz gülünçlükleri içinde esas kişiler olarak gelmekteydiler.
Deliliğin ihbar edilmesi eleştirinin genel bir biçimi haline gelmektedir. Farslar ve maskaralık oyunlarında yer alan deli, kaçık ve alık kişiler giderek daha önemli bir hale gelmektedirler. Tiyatronun merkezinde tüm gerçekleri ortaya çıkaran kişidir artık. Deliliğin herkesi içinde kaybolunan bir körleşmeye sürüklerken deli bunun tersine herkese kendi gerçeğini hatırlatır.
Delilik bilgin edebiyatı içinde de yerini alır. Bütün insanları ayrım gözetmeden gemisine bindiren onlara macera vaat eden kitaplar kaleme alınır. Delilik, ihbar edilmekte, o da kendini savunmakta, mutluluğa ve gerçeğe akıldan daha yakın olduğunu, akla bizzat akıldan daha yakın olduğunu iddia eder.
Delilik temasının ölüm temasının yerine geçirilmesi bir kopuştan çok aynı kaygının içinde meydana gelen bükülmeyi vurgular. Hep varoluşun hiçliği söz konusudur.
Delilik ve hiçlik arasındaki bağ XV. yüzyılda öyle sıkı bir şekilde kurulmuştur ki varlığını uzun süre devam ettirecek ve delilik konusundaki klasik deneyin tam göbeğinde yine karşımıza çıkacaktır.
Delilik konusunda bu deney çeşitli biçimleri –plastik ve edebi- altında tam bir tutarlılıkla gerçekleştirmiştir. Deliliğin Rönesans’ın ufku üzerindeki yükselişi önce gotik simgeciliğin yıpranmışlığı boyunca fark edilmektedir. Kendini düzene sokan bilgelik ve dersten kurtulan görüntü, kendi deliliğinin çevresinde yörüngeye girmeye başlamıştır. Orta Çağ deliliği, kusurlar hiyerarşisinin içine yerleştirmiştir. XVIII. yüzyıldan itibaren ruhla bedenin veya iyilikle kötülüğün mücadelesinde kötü askerler olarak görme adeti yaygınlaşmıştır. Ve ardından hala pek fazla değişmeyecek anlayış hüküm sürmeye başlayacaktır: Deliler için büyük kapatma…
KAYNAK: Deliliğin Tarihi/ Micehel Foucault
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.
Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.
Hayata Pi Academic İle Bakın
Genel
Pi Academic: Özel Dedektiflik Dünyasının Kalbi
Pi Academic, özel dedektiflik sektörüne ışık tutan, adli bilimlerin derinliklerine inen ve ilişkilerin karmaşık dünyasını çözümleyen kapsamlı bir dergidir. Sadece bir mesleki dergi olmanın ötesinde, yaşamın içinden gerçek hikayelerle, güncel olaylarla ve uzman görüşleriyle okurlarına eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
- Kapsamlı İçerik: Özel dedektiflik yöntemlerinden adli bilimlerin en son gelişmelerine, ilişkilerdeki sorunlardan yaşamın içinden ilginç hikayelere kadar geniş bir yelpazede konuyu işler.
- Uzman Yazarlar: Alanında uzman dedektifler, hukukçular, psikologlar ve diğer bilim insanlarının kaleme aldığı yazılarla, okurlara güvenilir ve güncel bilgiler sunar.
- Gerçek Hayat Hikayeleri: Özel dedektiflerin yaşadığı gerçek olaylar ve çözümlenen davalar, derginin en dikkat çekici yönlerinden biridir.
- Güncel Olaylara Yorumlar: Güncel olayları özel dedektiflik ve adli bilimler perspektifinden değerlendirerek, okurlara farklı bir bakış açısı sunar.
- İlişkiler ve Yaşam: İlişkilerdeki sorunları ve çözümlerini psikolojik bir bakış açısıyla ele alarak, okurların kişisel gelişimlerine katkıda bulunur.
Pi Academic’i Özel Kılan Nedir?
- Sektörün Nabzını Tutan İçerik: Özel dedektiflik sektöründeki son gelişmeleri yakından takip ederek, okurlarını bu alandaki en güncel gelişmelerden haberdar eder.
- Bilimsel Temellere Dayalı Yazılar: Adli bilimlerin en son bulgularını ve bilimsel yöntemleri kullanarak, okurlara doğru ve güvenilir bilgiler sunar.
- Okur Katılımı: Okurların yorum ve önerilerini değerlendirerek, içeriklerini sürekli olarak geliştirmeye özen gösterir.
- Çevrimiçi Platform: Web sitesi ve sosyal medya hesapları aracılığıyla okurlarına 7/24 ulaşır ve etkileşimde bulunur.
- Özel Dedektifler: Mesleki gelişimlerini desteklemek ve sektördeki en güncel gelişmeleri takip etmek isteyenler için ideal bir kaynak.
- Adli Bilimler Uzmanları: Adli bilimlerin farklı alanlarında çalışan uzmanlar için yeni bilgiler ve perspektifler sunar.
- Hukukçular: Hukuk davalarında delil toplama ve değerlendirme süreçlerinde kullanabilecekleri bilgiler bulabilirler.
- Psikologlar: İlişkiler ve insan davranışları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için faydalı bir kaynak.
- Genel Okur: Gerçek hayat hikayeleri, güncel olaylar ve insan ilişkileri hakkında meraklı olan herkes için ilgi çekici bir dergidir.
Sonuç
Pi Academic, özel dedektiflik dünyasından yaşamın içine uzanan geniş bir yelpazede konuyu işleyen, özgün ve kapsamlı bir dergidir. Hem mesleki bir yayın olarak sektör çalışanlarına hitap ederken, hem de genel okurların merakını gidermek için ilgi çekici hikayeler ve analizler sunar. Eğer siz de özel dedektiflik, adli bilimler ve insan ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Pi Academic tam size göre!
Genel
Aldatma: Cinsiyetlere Göre Değerlendirilmiş Kapsamlı Bir Rehber
Aldatma, bir ilişkide güvenin sarsılması ve büyük acılara yol açan ciddi bir sorun. Bu durum, hem kadınları hem de erkekleri farklı şekillerde etkileyebiliyor. Bu makalede, aldatmanın psikolojik etkileri, belirtileri ve sonuçları cinsiyetler açısından incelenecektir.
Kadınlarda Aldatma
Kadınların aldatma deneyimi, erkeklerden farklı psikolojik süreçler içerebilir.
- Güven Sorunu: Aldatılan kadınlar, genellikle partnerlerine karşı derin bir güvensizlik yaşarlar. Bu durum, gelecekteki ilişkilerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
- Kendilik Saygısı Sorunu: Aldatma, kadınların kendilik saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Kendilerini değersiz hissetmeleri ve suçluluk duymaları yaygın bir durumdur.
- Depresyon ve Anksiyete: Aldatma, kadınlarda depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
- Fiziksel Belirtiler: Uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler de sıklıkla görülür.
Erkeklerde Aldatma
Erkeklerin aldatma deneyimi de farklı psikolojik süreçler içerir.
- Suçluluk Duygusu: Aldatan erkekler, genellikle yaptıklarından dolayı suçluluk duyarlar. Ancak bu duygu, zamanla bastırılabilir veya dışa vurulmayabilir.
- Korku: Yakalanma korkusu ve ilişkinin sona ermesi korkusu, erkeklerde sık görülen duygulardır.
- Kızgınlık: Partnerinin tepkileri karşısında kızgınlık duyabilirler.
- Cinsel Doyumsuzluk: Bazı erkekler, aldatma nedenini cinsel doyumsuzluk olarak görürler.
Aldatmanın Ortak Belirtileri
Cinsiyete bakılmaksızın, aldatmanın bazı ortak belirtileri vardır:
- Değişen Davranışlar: Gizlilik, yalan söyleme, telefonuna aşırı düşkünlük gibi.
- İletişim Sorunları: Partneriyle iletişim kurmakta zorlanma.
- Fiziksel Değişiklikler: Yeni kıyafetler, farklı parfümler gibi.
- Kıskançlık: Partnerini kıskanma veya kıskanılma.
Aldatmanın Sonuçları
- İlişkinin Sona Ermesi: Aldatma, çoğu zaman ilişkinin sona ermesiyle sonuçlanır.
- Psikolojik Travma: Hem aldatan hem de aldatılan tarafta derin psikolojik yaralar açabilir.
- Güven Sorunu: İlişkide güvenin tamamen sarsılması.
- Çocuklar Üzerindeki Etkiler: Çocukların gelişiminde olumsuz etkiler yaratabilir.
Aldatmayla Başa Çıkma Yolları
- Profesyonel Yardım: Bir terapistle çalışmak, iyileşme sürecinde önemli bir adım olabilir.
- Destek Sistemi: Aile ve arkadaşlardan destek almak önemlidir.
- Kendine Zaman Ayırmak: Kendini keşfetmek ve yeni hobiler edinmek, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
- Affetmek (isteğe bağlı): Affetmek, kişisel bir tercihtir ve iyileşme sürecinde önemli bir rol oynayabilir.
Özetle, aldatma hem kadınları hem de erkekleri derinlemesine etkileyen karmaşık bir konudur. Bu durumun nedenleri ve sonuçları kişiden kişiye değişebilir. Aldatmayla başa çıkmak için profesyonel yardım almak, en doğru çözüm olacaktır.
Yazılar
Konya’da Eş Takibi: Neden ve Nasıl?
Konya son zamanlarad en çok telefon aldığımız şehir.”Konya’da eşimi nasıl takip ettiririm”, “Konya’da eş takibi yapıyor musunuz? peki neden?Evliliklerin en büyük sorunlarından biri olan aldatma, birçok çiftin hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu durum karşısında kişiler, eşlerinin sadakatsizliğine dair şüphelerini gidermek için özel dedektiflik hizmetlerine başvurmaktadır. Konya gibi büyük bir şehirde yaşayanlar için de bu durum farklı değildir. Ancak eş takibi gibi hassas bir konuda doğru adımlar atmak ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmek oldukça önemlidir.
Konya’da Özel Dedektif Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?http://www.datdedektiflik.com
- Deneyim ve Uzmanlık: Dedektif bürosunun eş takibi konusunda ne kadar deneyimli olduğuna dikkat etmelisiniz.
- Referanslar: Daha önceki müşterilerin referanslarını isteyerek büronun güvenilirliğini kontrol edebilirsiniz.
- Gizlilik: Özel dedektiflik hizmetlerinde gizlilik en önemli konulardan biridir. Büronun gizlilik sözleşmesi olup olmadığını öğrenin.
- Hukuki Bilgi: Dedektifin yasal sınırlar içerisinde çalıştığından emin olun.
- Fiyatlandırma: Fiyatlar konusunda net bilgi alın ve piyasa ortalamalarıyla karşılaştırın.
Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Hukuki Boyutu
Eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu durumun hukuki boyutlarını da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kişisel hayata ve özel alana müdahale suçları, eş takibi gibi durumlarda da geçerlidir. Bu nedenle, dedektifin yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi ve elde edilen bilgilerin sadece mahkemelerde delil olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır.
Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Psikolojik Etkileri
Eş takibi yaptırmak, hem başvuran kişi hem de eş için psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç olabilir. Bu nedenle, bu kararı almadan önce iyice düşünmek ve bir psikologdan destek almak faydalı olacaktır.
Sonuç
Konya’da eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu konuda dikkatli olmaları ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmeleri gerekmektedir. Yanlış bir tercih, hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplara neden olabilir. Hukuki süreçler ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak, bu kararı almadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
Önemli Not: Bu makaledeki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Eş takibi gibi hassas bir konuda mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.
Ek Bilgiler:
- Konya Özel Dedektif Büroları: Konya’da faaliyet gösteren özel dedektif büroları hakkında internette detaylı araştırmalar yapabilirsiniz.
- Yasal Düzenlemeler: Eş takibi ile ilgili yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukata danışabilirsiniz.
- Psikolojik Destek: Bu süreçte bir psikologdan destek almak, hem size hem de eşinize iyi gelecektir.
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük