Connect with us

Haberler

Kış Geldi, Covid 19 Havadan bulaşır mı?

Salgının başından beri uzlaşılan yol damlacık yoluyla olan. Hava yolu ile olan tartışılıyor.

COvid 19 ‘da iki şekilde oluyor: Damlacık yolu ile veya havadan.

Yayınlandı

on

Photo: Shutterstock
Salgının başından beri uzlaşılan yol damlacık yoluyla olan. Hava yolu ile olan tartışılıyor. COvid 19 ‘da iki şekilde oluyor: Damlacık yolu ile veya havadan. Damlacık konusunda uzmanlar kesin olarak hemfikir. Konuşurken, hapşırırken, şarkı söylerken, bağırırken bırakılması gereken 1-1.5 metre fiziksel mesafe çok önemli. Bu nedenle fazla bağırmayın, şarkı söylemeyin. Spor yaparken maske çıksın ama dört dört buçuk metre ara mutlaka olsun. Virüs partikülleri havada asılı kalıyor. 14 dakika sonrası pratik olarak bulaştırma özelliği kayboluyor. ABD’de 61 kişilik koroda hep beraber şarkı söyleyen 53 kişi enfekte oldu. Kış geldiği için bu havayolu bulaş çok önemli  hale geliyor. Okulların, üniversitelerin açıldığı bu dönemde koronavirüse yakalanan kişi sayısında oldukça büyük bir artış yaşanıyor. Kış ayları yaklaşıyor,  hava biraz daha soğuyacak. Kapalı mekanlarda daha fazla vakit geçirmeye hazırlanırken,  koronavirüse sebep olan iki bulaş yolundan hava yolu daha da fazla tartışma konusu olmaya devam ediyor. Uzmanlar damlacık yolunda hemfikir iken hava yolu ile bulaşma konusunda karara varamıyorlar. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü ilk zamanlarda yaptığı açıklamada hava yolu ile bulaşın olmadığını savunmuş, 250 bilim insanın karşı tezi sonrasında, bu iddiasından vazgeçmişti. Özellikle uçak tuvaletleri ve asansörler, klima konusunda kesinlikle maske takılması gerektiğini savunan uzmanlar, kış ayının gelmesi ile birlikte dikkat edilmesi gereken noktaları açıkladılar. Koronavirüs soğuk havalarda nasıl bir bulaş yolu izliyor ve kendimizi bundan nasıl koruyacağız? Uzmanlar, koronavirüsün sebep olduğu Covid-19’un mevsimsel bir hastalık olup olmadığı konusunda henüz kararsız fakat İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan Reading Üniversitesi’nden Viroloji Profesörü Ian Jones, grip gibi diğer solunum hastalıklarının yaz aylarında daha az yayıldığını söylüyor.

Virüs kış aylarında etkili

Profesör Ian Jones konu hakkında şunları söylüyor:  “Bunun nedeni, nefesteki su damlacıklarıyla yayılmaları. Bu damlacıklar daha sıcak, kuru koşullarda ve daha çok UV ışığı altında daha çabuk kuruyor. Tersi de virüslerin daha çabuk yayıldığı kış ayları için geçerli.” Bazı araştırmacılar, koronavirüsün soğuk iklimlerde daha iyi geliştiğini belirterek , hastalığın Avrupa’da daha sıcak iklimlere göre daha büyük hasar vermesine dikkat çekiyorlar. İngiltere dahil, sekiz Avrupa ülkesinde Covid-19’dan hastaneye yatan 7 bin kişinin verilerine göre, sıcaklıktaki her bir derece atış, ölüm oranının kabaca yüzde 15 düşmesini sağlıyor. Fakat araştırmacılar, mevsimsel vaka artışlarının soğuk havadan çok, virüsün davranış biçimine bağlı olduğu görüşünde. Bath Üniversitesi’nden Mikrobiyolog Dr. Antrew Preston, “Kapalı mekanlara geçilmesi, büyük ihtimalle kış aylarındaki bulaşma artışının arkasındaki en büyük itici güç” şeklinde konuşuyor.

Kapalı mekanlarda nasıl güvende olabiliriz?

Klima ile ilgili Çin’de araştırma yapıldı.  Restoranda klima nedeniyle 1 kovidli 3 ayrı masada oturan dokuz kişiye hastalık bulaştırdı. Aynı durum, asansörlerde ve uçak tuvaletlerinde söz konusu. Fark, maske sizi korur ve fiziksel mesafenin önüne geçiyor. Havalandırması yeterli olmayan kapalı ortamlar en riskli bölgeler olarak görülmekte. Southampton Üniversitesi’nden kamu sağlığı uzmanı Dr. Michael Head, “Bulaşı zincirinin başlangıcı, sıklıkla publar ya da barlar gibi kalabalık, kapalı mekanlar. İyi havalandırılan, sosyal mesafenin korunduğu ve çok gürültülü olmayan yerleri seçin. Londra ve Japonya’da yapılan araştırmalar, iletişim kurmak için insanların bağırdığı yerlerde bulaşmanın daha çok olduğunu gösteriyor” açıklamasını yapıyor. Elleri dezenfekte etmek ve maske takmak hala kapalı mekanlarda kendimizi korumanın en iyi yolları olarak değerlendirilmekte. Ülkemizde maske takmak zorunlu. Fakat uzmanlar maskelerin, nemlendiği takdirde, dışarıdaki bakterileri durdurmayacağını, takılsa da hava damlacıkları yayma ihtimali büyüdüğü için işe yaramayacağı uyarısında bulunuyor. Bu nedenle yedek maske taşımak oldukça önemli. Bu nedenle uzmanlar, özellikle nemli veya yağmurlu havalarda, maskelerin düzenli aralıkla değiştirilmesinin çok önemli olduğu konusunda hemfikirler.

Evimizde ne tür önlemler almalıyız?

Ailelerin biraraya gelmesinin ve evlerde buluşmasının vaka sayısında artışa neden olduğu görüşü hakim. Hatta bu sebeple de İngiltere’de yerel karantina kuralları uygulamaya sokuldu. Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, bulaşma hastaların belirti göstermesinden önce başlıyor. Yani başkalarıyla buluştuğunuzda, bilmeden riske giriyoruz. Evlerde gerçekleşen buluşmalar, hastalığın yayılmasında  itici güç, çünkü insanlar bu tür buluşmalarda birlikte daha çok vakit geçiriyor ve sosyal mesafeyi korumak kolay olmuyor. Bu nedenle uzmanlar, ne olursa olsun, konuklar konusunda sosyal mesafenin korunması konusunda uyarıyorlar. Sandalyeler arası en az 1 metre mesafe bırakılmalı ve mümkün olduğunca bahçe ya da balkonlarda oturulmalı.

Ne olursa Olsun Temiz Hava

Bilim insanları, virüsü dışarı soluyan biriyle aynı mekanda iseniz ve havalandırma yoksa zamanla birikim olacağı görüşünde. İşte bu sebeple de uzmanlar temiz havanın önemine dikkat çekiyor. Bu yalnızca Covid 19’a yakalanma ihtimalimizi değil, daha fazla “virüs yüküne” sahip olma ve hastalığı daha ağır geçirme riskimizi de artırıyor. En uygun yolun camları açmak olduğu ise aşikar. Hatta daha soğuk havalarda pencerelerin sürekli açık olması da bir başka doğru yöntem olarak görülüyor. Dondurucu cereyandan kaçınmak içinse, farklı odalardaki pencereleri aralayıp, evin içindeki kapıları açarak bir havalandırma yaratılması tavsiye ediliyor. Uzmanlar, kış aylarında elektrikli bir pervane kullanılmasına karşı uyarıda bulunuyor. Çünkü pervanenin virüs partiküllerini insanların yüzüne üfleyerek, durumu daha da kötüleştirebileceği iddia ediyor. Evde çok daha sıkı giyinmenin zamanı da gelmiş olabilir. Londra’da yapılan bir araştırma, merkezi ısınma sistemlerinin, bizleri hastalıklardan koruyan boğazımız ve burnumuzdaki mukus engelini kurutarak, virüsün yayılmasını hızlandırdığını ortaya koydu.

Hava filtre cihazı işe yarar mı?

HEPA filtreli cihazlar, mikroskobik düzeylerdeki su ya da mukus partiküllerini tutabiliyor. Ancak bu filtrelerin virüsü havadan temizleyip, temizlemediği henüz bilimsel olarak kanıtlanabilmiş değil. ABD’deki Mayo Clinic’ten Dr. Gregory Poland, hava filtreleme cihazlarının işe yarayabileceğini, fakat filtrelerin düzenli olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Hangi modeli seçeceğiniz konusunda da dikkatli olunmalı. Bazı markalar, herhangi bir kanıt olmasa da ürünlerinin havayı koronavirüsten arındırabileceğini iddia ediyor. Ayrıca, filtrelerin etkinliğinin, odanın boyutu ve filtrenin yeri olup olmadığıyla da bağlantılı olduğu kaydediliyor. Aynı zamanda onlarca ‘UV dezenfektanı’ internet üzerinden pazarlanıyor. Fakat hasteneler, bazı ekipmanları dezenfekte etmek için yüksek yoğunlukta UV ışığı kullanırken, bunun evlerde koronavirüs öldürmekte kullanılması mümkün gözükmüyor. Uzmanlar, virüsleri öldürecek yoğunluktaki UV ışınlarının, deride yanıklara yol açabileceğinin altını çiziyor.

Bağışıklığı güçlendirmek için neler yapılmalı?

D vitamininin Covid-19’a karşı koruduğu veya ağır geçirilmesini önlediği konusunda, giderek büyüyen kanıtlar mevcut. İspanya’da 76 hasta üzerinde yapılan bir araştırma sonucu, D vitamini takviyesinin, yoğun bakımda yatma ihtiyacını ciddi oranda azalttığını gösterdi. Fakat uzmanlar, 10 mcg’lik dozdan fazlasının alınmaması gerektiğini, fazlasının böbreklere zarar verebileceğini ve hatta Covid-19’u ağır geçirmenize yol açabileceğini belirtiyor. Dengeli, meyve ve sebze ağırlıklı, bağırsak dostu bir beslenme, bu kış genel olarak sağlığımızı korumak adına yapabileceğiniz en doğru şey.

Hayata Pi Academic İle Bakın

Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.

Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.

Devamını oku
Yorum yapmak için tıklayın

Cevaplayın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eğitim

Özel Dedektif Yasasının Olduğu Ülkelerde Mevcut durum

Yayınlandı

on

Eğitim ve Lisanslama

Birçok kişi özel dedektif olmaya karar verdiğinde, zaten dedektiflik alanı ile ilgili deneyime sahiptir ya da en azından sektöre ilgisi vardır. Askeri birimde görev yapmış veya polis memuru olarak çalışmış olabilirler. Diğerleri ise suç mahalli incelemesi veya gözetim konusunda deneyime sahiptir. Bu deneyim faydalı olabilir, ancak eğitim ve öğretimin yerini tamamen almaz.

Çoğu durumda, bir kişi özel dedektif olmayı deneyimli bir dedektif ile çalışma yaparak veya resmi eğitim alarak öğrenir. İster iş başında ister sınıfta olsun, gelecekteki bir dedektif adayı şunları öğrenir:

  • Soruşturmaları planlama ve koordine etme
  • Soruşturma ve gözetim teknikleri
  • Soruşturma uygulamalarına ilişkin yasalar ve etik
  • Bilgi edinme
  • Delil işleme prosedürleri

Bazı dedektifler ayrıca eğitimlerine devam etmek için sertifika programlarına katılır ya da uzaktan eğitim programlarına katılır.

Dünyanın birçok yerinde, eğitim ve öğretim sadece ilk adımdır – Özel dedektif olmak ayrıca bir lisans başvurusu yapmayı ve almayı gerektirir. Ancak, bir kişinin geçmesi gereken süreç veya lisanslamanın olup olmadığı bulunduğu ülkeye göre değişir. Örneğin, İngiltere ve Galler’de resmi bir lisanslama prosedürü yoktur. Ancak, Büyük Britanya’da özel güvenliği düzenleyen Güvenlik Endüstrisi Otoritesi, 2005 ve 2006 yıllarında özel dedektifler için lisanslamaya yol açabilecek çalışmalar yapmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, her eyaletin kendi lisanslama gereksinimleri vardır. Alabama, Alaska, Colorado, Idaho, Mississippi, Missouri ve Güney Dakota’nın eyalet çapında bir lisanslama prosedürü yoktur. Diğer çoğu eyalet, eğitim ve öğretim prosedürü ve temiz bir sabıka kaydı gerektirir. Bazı eyaletler de ayrıca okulların müfredatlarını sunmalarını ve eyalet onayı için belirli kriterleri karşılamalarını gerektirir. Bu eyaletlerde, yalnızca akredite bir okuldan eğitim alan kişiler lisanslı dedektif olabilir.

Eğitim süresi ve lisans almak için gereken kesin adımlar önemli ölçüde değişir. Kaliforniya’da, başvuru sahiplerinin belirli eğitim kurslarını tamamlamaları ve yazılı bir sınavı geçmeleri gerekmektedir. Terminoloji de farklı olabilir – Massachusetts’te özel dedektifler eyalet lisanslarına sahipken, özel araştırmacılar sahip değildir. Bazı eyaletler dedektiflerin sorumluluk sigortasına sahip olmalarını gerektirir. Son olarak, bazı eyaletler özel dedektiflerin ateşli silah taşımasına izin verir. Genellikle, bu dedektifin bir silah ruhsatı başvurusu yapmasını ve almasını gerektirir.

Bir lisansa sahip olmak, özel bir dedektifin belirli bir eyalette çalışmasına izin verir, ancak soruşturma çalışmasının doğası gereği dedektiflerin eyalet sınırlarını geçmesi gerekebilir. Bazı eyaletler birbirleriyle karşılıklı anlaşmalara sahiptir – bir eyaletteki lisans, bir kişinin diğerinde de çalışmasına izin verir. Bu tür anlaşmaların olmadığı eyaletlerde çalışan dedektifler bazen yakın eyaletlerde de lisans başvurusu yaparlar. Diğerleri, seyahat ederken asistan, çırak veya stajyer olarak çalışarak diğer eyaletlerdeki dedektiflerle çalışma ilişkileri geliştirirler.

Lisanslar, kişilere özel dedektif olarak kendilerini tanıtma hakkı verir, ancak soruşturmalar sırasında yasaları çiğneme hakkı vermez.

Devamını oku

Eğitim

Marka İhlallerine Karşı Birlikte Mücadele Edelim!

Yayınlandı

on

Değerli WPYB TURKEY Üyeleri,gönüllüleri ve Marka dedektifleri

Marka ihlalleri ve taklit ürünler, hem tüketicilerin güvenliğini tehlikeye atmakta hem de markaların itibarını zedelemektedir. Bu sorunla mücadele etmek ve toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla yeni bir platform oluşturduk. WPYB TURKEY platformu sayesinde, sokaklarda gezerken veya günlük yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini kolayca raporlayabilir ve bu sayede hem topluma katkıda bulunabilir hem de önümüzdeki günlerde bu farkındalık projemizle gelir kaynağı oluşturabilirsiniz.

Neden Katılmalısınız?

  • Toplumsal Farkındalık Gerçeği: Marka ihlalleri ve taklit ürünler konusunda bilinçlenmek ve bu konuda toplumu bilgilendirmek.
  • Güvenli Alışveriş: Tüketicilerin güvenli ve orijinal ürünlere ulaşmasını sağlamak.
  • Teşvik ve Ödüller:WPYBTURKEY uygulamamız ile İhlal bildirimlerinizle gelir elde etme fırsatı.

Nasıl Katılabilirsiniz?

  1. Üye Olun: Web sitemize üye olarak ve WPYB TURKEY bünyesinde gönüllümüz olarak topluluğumuza katılın.
  2. Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma Eğitimi
  3. Marka Dedektifliği Eğitimi
  4. Proaktif Marka Koruma Yaklaşımları Eğitimi
  5. Marka İhlali Tespiti Eğitimi
  6. Uygulama Kullanımı ve Raporlama Eğitimi
  7. Bu eğitimleri ücretsiz tamamlayarak büyük ailemizin bir üyesi ve eğitimli ve Sertifikalı Marka Dedektifi olun.
  8. İhlalleri Bildirin: Sokaklarda veya sosyal yaşamınızda karşılaştığınız marka ihlallerini ve taklit ürünleri raporlayın.
  9. Ödüllerinizi Kazanın: Her ihbarınız için ödüller kazanın ve topluma katkıda bulunun.

Birlikte daha güvenli ve adil bir ticaret ortamı oluşturabiliriz. Siz de bu toplumsal farkındalık hareketine katılın !

WPYB GLOBAL

FARKINDAYIZ,HAZIRIZ,YANINIZDAYIZ.

Devamını oku

Bilim

Kırık Camlar Teorisi ve Sokak Dedektifliği: Toplumsal Sorumluluk Çağrısı

Yayınlandı

on

Kırık Camlar Teorisi, Amerikalı suç psikoloğu Philip Zimbardo’nun 1969 yılında yaptığı bir deneyden esinlenerek geliştirilmiş bir teoridir. Bu teori, küçük çaplı düzensizliklerin ve ihlallerin, daha büyük suçlara ve toplumsal bozulmalara yol açabileceğini savunur1Örneğin, terk edilmiş bir binanın camları kırıldığında ve tamir edilmediğinde, bu durum daha fazla vandalizme davetiye çıkarır ve sonunda bina tamamen harap olabilir2.

Bu teoriyi yaşadığımız toplum ve çevredeki aksaklıkları engellemek için kullanabiliriz. İşte burada sokak dedektifliği devreye giriyor. Sokak dedektifleri, mahallelerinde veya çevrelerinde meydana gelen küçük düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebilirler. Bu, sadece suç oranlarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeni ve güvenliği de artırır.

Sokak Dedektifi Olmanın Önemi

  1. Erken Müdahale: Sokak dedektifleri, küçük çaplı düzensizlikleri ve ihlalleri erken aşamada tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebilirler. Örneğin, bir parkta kırık bir bankın tamir edilmesi, vandalizmin önüne geçebilir.
  2. Toplumsal Bilinç ve Katılım: Sokak dedektifleri, toplumun diğer üyelerini de bu tür sorunlara karşı duyarlı hale getirir. Bu, toplumsal bilincin artmasına ve herkesin yaşadığı çevreye daha fazla özen göstermesine yol açar.
  3. Güvenli ve Temiz Çevre: Sokak dedektifleri, çevrelerindeki düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, yaşadıkları alanın daha güvenli ve temiz olmasını sağlarlar. Bu, hem fiziksel hem de psikolojik olarak toplumun genel refahını artırır.

Sosyal Sorumluluk Çağrısı

Hepimiz yaşadığımız çevrenin bir parçasıyız ve bu çevrenin düzenli, temiz ve güvenli olmasını sağlamak bizim sorumluluğumuzda. Sokak dedektifliği, bu sorumluluğu yerine getirmenin etkili bir yoludur. Her birimiz, çevremizdeki küçük düzensizlikleri ve ihlalleri tespit ederek, bunların daha büyük sorunlara dönüşmesini engelleyebiliriz. Bu, sadece kendi yaşam kalitemizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal düzeni ve güvenliği de sağlar.

Unutmayalım ki, küçük adımlar büyük değişimlere yol açar. Hep birlikte, yaşadığımız çevreyi daha iyi bir yer haline getirebiliriz. Sokak dedektifi olun, toplumsal sorumluluğunuzu yerine getirin ve çevrenizi koruyun!

1Kırık Camlar Teorisi – Vikipedi 2Kırık Camlar Teorisi Nedir? – WM Aracı

Devamını oku

Trend Yazılar