Hukuk
Blockchain ve Yeni Nesil Dijitalleşmenin Vergi ve Finans Sistemlerine Uyumu
Blockchain, sürekli büyüyen işlem kayıtlarının listesini, çalınma ve değiştirilme gibi tehlikelerden koruyarak tutan dağıtık veri tabanıdır. Merkezi bir sunucunun ve veya bir otoritenin kaldırılmasına olanak sağlayarak, dağıtık bir veri tabanı yapısında, ağdaki tüm katılımcılara şifrelenmiş şekilde verinin yayılmasını sağlar. Herhangi bir üçüncü tarafa gerek duymaksızın, yapılan işlemi blok içine kaydetme, bunu ağdaki her katılımcıya yayınlama, katılımcılar tarafından doğrulanan ve ağ protokolüne göre onaylanan blokların sistematik bir biçimde uç uca eklenmesiyle zincir işlem kaydı oluşturma prensibiyle çalışır.
Blockchain teknolojisi yüksek avantajlar barındırır. En önemlileri, aracıları ortadan kaldırır, kullanıcılara işlemler üzerinde tam kontrol yetkisi tanır, bu esnada kişisel mali riski en aza indirir, işlemleri hızlandırır, maliyetleri minimize eder, şeffaf güvenli ve erişilebilirdir, ilgili tüm endüstrilerdeki yenilik potansiyelini besler. Barındırdığı veriler tam, kesin, anlık ve geniş çapta kullanılabilirdir. Tek bir merkezden idare edilmediği için kötücül amaçlı yazılımların tek seferde saldırısıyla zarar görme ihtimali yoktur.
Ancak aynı zamanda regülasyonu ve yasal adaptasyonu zordur, yazılım güncellemeleri zordur, performansı merkezi sistemlere nazaran yetersiz kalabilir, imza ve doğrulamalar karmaşıklaşabilir, bitmesi günler haftalar alabilir, günümüz veri limitleri de bu sisteme yetmeyecektir. Bitcoinle yapılan ödemeler geri alınamaz yapıdadır, ve ayrıca kuru da çok dalgalı ve spekülasyona açıktır, dolayısıyla tüketim amaçlı kullanımı da mümkün olmayacaktır. Kullanıcıların bizzat sağladığı sistem güvenliği de tartışmalara ve ileride kapasite sorununa gebedir.
Bitcoin, Ethereum, Ripple ve diğer kripto para birimleri, blok zincirine bağlı platform türlerindendir ancak Blockchain teknolojisi, salt bu para birimlerinden bağımsız olarak, ülkelerin kimlik, sosyal güvenlik, enerji, oylama ve seçim, ve hatta vergi sistemlerine adapte edilebilecek zincir defter uygulamalarıyla yükselmektedir. Başka bir deyişle ülkelerin ülkelerüstü bu şifreli data blok zincirlerine adaptasyonu kapıdadır.
45 değişik ülkede, kamusal 202 alanda kullanımda olan Blockchain teknolojisi en çok ithalat ihracat alanında, borsalardaki işlem takiplerinde görülmektedir. Özel sektörün diğer kollarında ise, an itibariyle, Takas İstanbul’un yapmış olduğu Takasbank Blokzincir Tabanlı Transfer Platformu, “BiGA-Dijital Altın” dikkat çekmekte, dijital varlığa dönüşebilen altının blokzincir teknolojisi ile zaman kısıtı olmaksızın kişiden kişiye transferine imkan tanıyan projeye ilk etapta Ziraat Bankası, Vakıfbank, Garanti BBVA, Albaraka Türk Katılım Bankası, Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Ziraat Katılım Bankası katılmış, bu bankalar arası 7 gün 24 saat esaslı çalışacak bir teknolojik yapı kurulumuna başlanmıştır. Bu projeler dışında da “Değer Transfer Sistemi”, “Kitle Fonlaması” ve “Bireysel Emeklilik Sistemi” de Blockchain entegrasyonuna başlama aşamasındadır.
Kripto para sahiplerinin kendi varlıklarını kendi kişisel cüzdanlarında tutabilmeleri, kişiden kişiye para transferi yapabilmeleri ve bunları yaparken bir başka kuruma ihtiyaç duyulmadan yapılabilmesi para ve varlık transferleri açısından bir devrim niteliğinde olduğundan, Blockchain teknolojisinin gelişmesi bankacılığı yeniden yazacak güçte olacaktır. Günler süren uluslararası para transferleri saniyeler içerisinde gerçekleştirilmekte, dünya genelinde yapılmaya başlandığı gibi ülkemizde de bu teknolojiyi kullanmaya başlayan bankalarımız mevcuttur.
Hızlı ve ucuz para transferi yanı sıra, güvenlik ve değiştirilemeyen ağ yapısı sayesinde üretim ve lojistik gibi sektörlerde maliyetlerin düşmesi en büyük avantajlardandır. İmzalanacak olan akıllı sözleşmeler sayesinde, ticaret hayatı daha güvenli bir noktaya evrimleşebilir. Bu akıllı sözleşmeler sayesinde bir malın üretiminden teslimine kadar geçen her aşama takip edilebilir hale gelecek, para transferleri otomatik olarak gerçekleştirilecektir. Yapılacak işlerin teslim sürelerine göre, cezai şartlar veya ödüller şeklinde her iki tarafı koruyan maddeler eklenerek, satıcı ve alıcının, yapılan ticareti değiştirilemez bir şekilde koruma altına almaya çalışması da otomatik olarak sağlanmış olur.
Akıllı sözleşmelere dönüşmüş mali anlaşmalar, işlem detayları, taraf bilgileri, fiyatlar ve ödeme koşulları, tabi olunacak vergiler, diğer hukuki koşullar ile, yani tüm gerekli detaylar ile, muhasebe sistemine ve mevzuat bütününe tam erişimde olacaktır. Uluslar arası vergilemeye konu olan işlemlerde de güvenlik ve etkinlik sağlanacak bu yeni sistemin oturtulması, kamusal sistemlerin teknolojik altyapısının geliştirilmesi, bilişim teknolojilerinde AR-GE’ye yapılan yatırımların artması gibi güçlendirmelerle mümkün olacaktır.
Blockchain teknoloji adaptasyonlu Katma Değer Vergisi Sisteminde, KDV’yi alış fiyatından otomatik olarak ayıran, ürünlerde hızlı yanıt kodlarını tarayan akıllı sözleşmeler bulunur, böylece vergi, müşterinin yaptığı şekliyle fiyattan ayrılır ve doğrudan hazineye gönderir. Müşteri faturayı işletmeye öder, işletme tedarikçilerine faturayı öder, yani KDV’nin doğuşundan nihai tüketiciye ulaşmasına kadar tüm işlemler kayıt altına alınmış olur.
Vergi mükelleflerinin, tutmak ve muhafaza etmekle yükümlü oldukları tüm mali defterler, blockchain sisteminde, akıllı sözleşmelerden oluşan bir yazılım halinde Vergi İdaresi tarafından saklanacak, tüm işlemlerin dolaylı tarafı bulunan vergi idareleri, bu yazılıma adapte bulunduklarından tüm vergi ve sair mali yükümlülükleri zamanında tahsil edebilecek hale gelecektir. Tabii ödemelerin kripto para ile yapılması gerekeceğinden, her mükellefin, kurumsal adaptasyonlar sonrası bir kripto para hesabı bulunacak ve aktarımlar buradan yapılacaktır.
Ortak veri paylaşımını mükemmelleştirecek Blockchain adaptasyonlu vergi sistemlerinde, düzenli olarak verilen beyanname ve bildirimler birkaç beyannamede birleştirilip kurumlar arasında onaylanarak Blockchain ağı üzerinde tutulabilecek, bu sayede verilerin güvenliği, yedeklenmesi ve kurumlar arası paylaşımı daha etkin bir şekilde yürütülebilecektir. Bu ağın yapılandırılması sırasında kademeli güvenlik standartları sayesinde bilgi almak isteyen kurumların sadece kendilerini ilgilendiren bilgilere erişmesi sağlanabilecek, Blockchain teknolojisi ile çalışacak online yazılımlar günümüz muhasebesini evrime uğratacaktır. Bu sayede şu an kullanılmakta olan E-Uygulamalar ihtiyaç olmaktan çıkabilir. Yapılan kayıtlar anlık ağ kaydı olabilecek yada Blockchain ağının yapılandırılması sırasında belirlenen kurallara göre belli bir süre içinde iz kalacak şekilde değiştirilebilecek, yahut da bir değişiklik olmaksızın yeni kayıtlar ile düzeltme yoluna gidilmesi sayesinde tüm kayıtlar ağ üzerinde izlenebilir bir şekilde tutulabilecektir. Değiştirilemez olan ağ yapısı ve bırakılan izler sayesinde iç ve dış denetim çok daha hızlı ve daha az denetim riski ile yapılabilir duruma gelebilir.
Blockchain teknoloji adaptasyonlu Kamu Mali Denetim Sisteminde, gerçekleştirilen mali işlemler blok zincire dahil olur, denetim elemanları şüpheli olabilecek blokları takip eder, şüpheli blok zincir işlemi seçilir, işleme ait dokümanlar elde edilir, denetim memurlarının şüpheli duruma ait görüşü raporlanır, herhangi bir ihlal tespitinde yasal süreç başlatılır. Böylelikle, sanal defter uygulamasına geçen mükellef, girilen verileri geri alıp silemeyecektir, bu da iz sürmeyi kolaylaştırdığından vergi kaçakçılığını azaltacak, verinin güvenliği sağlandığından bireyler arası mikro işlemler şeffaf hale gelecektir.
SONUÇ OLARAK, Kullanımı çok uluslu şirketleri aşmış küçük işletmeler arasında dahi hızla yaygınlaşan “dijital ekonomi faaliyetlerinin” regülasyonu ve vergilendirilmesinde ortak bir yaklaşım şarttır. Türkiye iç mevzuatında farklı uygulamalara sahiptir ve tüm bu farklılıkların, ülkelerin dijital ekonomik işlemlerin vergilendirilmesinde uzlaşılacak yeni standartlara uyum sağlaması zaman alacaktır. Tek taraflı kalacak çözüm arayışları da çifte vergileme sorunu doğuracağından, OECD başta olmak üzere uluslar arası finans otoritelerinin bu konuda uluslararası konsensüs oluşturacak öneriler geliştirmesi önem arz etmektedir. Yakın gelecekte devletler, dijital ekonominin vergilendirilmesinde egemenliklerinin bir kısmını diğer ülkelere bırakabilecek, diğer ülkeler de bu devletler adına vergi tahsil etmeye başlayabilecektir. Ülkemizde de, 6745 sayılı Kanunun 9. maddesi ile Vergi Usul Kanununun “vergi kesenlerin sorumluluğu” başlıklı 11. maddesine eklenen fıkra ile Bakanlar Kuruluna, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına, ödeme yapan veya ödemeye aracılık edenlerin vergi kanunlarına göre vergi kesintisi yapmak zorunluluğu bulunup bulunmamasına, ödemenin konusunun mal veya hizmet alım satımı olup olmamasına, elektronik ortamda gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesine, ödeme yapılanın bu tutarı vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapıp yapmamasına bakılmaksızın, vergiye tabi işlemlere taraf veya aracı olanlara vergi kesintisi yaptırmaya, iş grupları, iş nevileri, sektörler ve emtia grupları itibarıyla, vergiye tabi işlemle ilgili, vergi kanunlarında belirtilen alt ve üst limitler arasında olmak şartıyla, farklı kesinti oranları tespit etme yetkisi verilmiştir. Bu düzenleme, vergide sorumluluk uygulamasını dijital işlemler de kapsayacak şekilde genişletmiş ve dijital ekonomi faaliyetlerinin vergilendirilmesinde önemli bir adım atılmıştır.
Av. Bengi Memiş
KAYNAKÇA :
• Blockchain İle Mali Uygulamalar – Ersan Öz – www.denizligazetesi.com
• Blockchain Ve Maliye Uygulamaları – Ersan Öz – Vergide Dijitalleşme Sempozyumu – www.acaport.com
• Blokzincir (Kriptopara) Teknolojisi ve Finansal Sistemlere Kaçınılmaz Etkileri – Dr. Murad Kayacan – Oğuzhan Çelik
• Blockchaın Teknolojisi Ve Günümüz Finansal Sistemine Olası Etkileri – Semih Erdoğan – Dağhan Bodur – Mali Çözüm – İSMMMO Yayınları
Hayata Pi Academic İle Bakın
Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.
Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.
Eğitim
Markaları Anlamak,Markaları Tanımak
Marka, mal veya hizmetleri tanımlayan ayırt edici bir işarettir. Bir kelime, ifade, sembol, tasarım veya bu unsurların bir kombinasyonu olabilir. Markalar, işletmelerin marka kimliklerini koruması ve rakipler tarafından yetkisiz kullanımın önlenmesi için gereklidir.
Marka Korumanın Önemi
- Marka Tanınırlığı: Markalar, tüketicilerin ürün veya hizmetlerinizi kolayca tanımasına ve hatırlamasına yardımcı olur.
- Müşteri Sadakati: Güçlü bir marka, müşteri sadakati ve güvenini artırabilir.
- Piyasada Farklılaşma: Markalar, ürünlerinizi veya hizmetlerinizi rakiplerinizin ürünlerinden veya hizmetlerinden ayırır.
- Varlık Koruma: Markalar, lisanslanabilen veya satılabilen değerli varlıklardır.
- Yasal Koruma: Markalar, taklit edilmeye ve yetkisiz kullanıma karşı yasal koruma sağlar.
Marka Türleri
- Sözcük Markaları: Örnekler: “Coca-Cola”, “Nike” ve “Apple”.
- Logo Markaları: Örnekler: Nike’ın Swoosh logosu, McDonald’s’ın altın kemerleri ve Mercedes-Benz’in yıldızı.
- Slogan Markaları: Örnekler: “Just Do It”, “Think Different” ve “I’m Lovin’ It”.
- Ses Markaları: Örnekler: MGM aslanının kükremesi ve Intel jingle’ı.
- Renk Markaları: Örnekler: Tiffany Mavisi ve FedEx’in mor ve sarı renk şeması.
Marka Tescil Süreci
- Marka Araştırması: İstediğiniz markanın müsait olduğundan emin olmak için kapsamlı bir araştırma yapın.
- Başvuru Yapma: Uygun devlet dairesine (örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Trademark Ofisi (USPTO)) bir marka başvurusu gönderin.
- İnceleme: Marka dairesi, başvurunuzu yasal gerekliliklere uygunluğa göre inceleyecektir.
- Yayınlanma: Onaylanırsa, markanız kamuoyu incelemesi için Resmi Gazete’de yayınlanacaktır.
- İtiraz Dönemi: Bu süre zarfında diğer taraflar marka başvurunuz hakkında itirazda bulunabilir.
- Tescil: Herhangi bir itiraz sunulmazsa veya başarılı bir şekilde çözülürse, markanız tescil edilecektir.
Marka Tecavüzü
Marka tecavüzü, birinin sizin tescilli markanıza kafa karışacak derecede benzer bir marka kullanması durumunda gerçekleşir. Markanızın tecavüze uğradığına inanıyorsanız, haklarınızı korumak için yasal işlem başlatabilirsiniz.
Marka Koruma
Markanız tescil edildikten sonra, yenileme başvuruları yaparak ve diğer yasal gerekliliklere uyarak korumaya devam etmelisiniz.
Sonuç
Marka koruma, her büyüklükteki işletme için önemlidir. Markaların önemini, farklı marka türlerini ve tescil sürecini anlayarak, marka kimliğinizi korumak ve işletme çıkarlarınızı korumak için gerekli adımları atabilirsiniz.
WPYBTURKEY HAZIRIZ,FARKINDAYIZ,YANINIZDAYIZ
Ek Kaynaklar:
- Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Trademark Ofisi (USPTO): https://www.uspto.gov/
- Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO): https://www.wipo.int/
Hukuk
Taklit Ürün Suç Duyurusunda Kabul Edilen Deliller
Taklit ürün suç duyurusunda bulunmak, marka haklarının korunması için önemli bir adımdır. Bu süreçte, suçun işlendiğine dair yeterli delil sunmak, şikayetin kabul edilmesi ve soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi için büyük önem taşır.
Taklit Ürün Suç Duyurusunda Kabul Edilen Deliller:
- Ürün Örnekleri: Taklit edilen ürünün orijinaliyle birlikte sunulması, mahkemece karşılaştırma yapılması ve taklit olduğu tespit edilmesi açısından en güçlü delildir.
- Satış Fişleri veya İhbarlar: Taklit ürünün nereden alındığını gösteren satış fişi, fatura veya ihbar mektubu gibi belgeler, suçun işlendiği yer ve zaman hakkında bilgi verir.
- Ambalajlar ve Etiketler: Ürün ambalajları, etiketleri ve üzerindeki yazılar, taklit ürünün orijinaliyle olan benzerliklerini veya farklılıklarını gösterir.
- Tanık Beyanları: Taklit ürünün satışını gören veya bu konuda bilgi sahibi olan kişilerin tanıklıkları, suçun işlendiğine dair önemli bir delildir.
- Fotoğraf ve Video Belgeleri: Taklit ürünün bulunduğu yer, satışının yapıldığı anlar veya ürünün detaylı görüntüleri gibi görsel belgeler, delil olarak kabul edilebilir.
- İnternet İzleri: İnternet sitelerinde veya sosyal medyada taklit ürünün satışına dair yapılan paylaşımlar, ilanlar veya yorumlar, dijital delil olarak kullanılabilir.
- Bilirkişi Raporları: Bir uzman tarafından hazırlanan bilirkişi raporu, ürünlerin orijinal olup olmadığının tespiti konusunda mahkemeye yol gösterebilir.
- Marka Tescil Belgesi: Markanın tescil edildiğine dair belge, markanın sahibi olduğunuzu kanıtlar ve taklit ürünün üretimi veya satışı durumunda haksız rekabet olduğunu gösterir.
Delil Toplamada Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Delinleri Koruyun: Toplanan delillerin bozulmaması veya kaybolmaması için güvenli bir şekilde saklanmasına özen gösterin.
- Zamanında Hareket Edin: Şüphelendiğiniz taklit ürünlere dair delilleri mümkün olan en kısa sürede toplayın.
- Yetkililere Başvurun: Topladığınız delillerle birlikte en yakın savcılığa başvurarak suç duyurusunda bulunun.
Taklit Ürün Suç Duyurusunun Önemi:
Taklit ürünler, markaların itibarını zedeler, tüketicileri yanıltır ve ekonomik kayıplara neden olur. Bu nedenle, taklit ürünlere karşı mücadele etmek ve marka haklarını korumak büyük önem taşır.
Unutmayın: Taklit ürün suçunun cezai ve hukuki sonuçları vardır. Bu nedenle, haklarınızı korumak ve suçluların cezalandırılmasını sağlamak için hukuki süreçleri takip etmeniz ve gerekli delilleri toplamanız önemlidir.
Ek Bilgiler:
- Marka Tescil İşlemleri: Markanızın tescil edildiğinden emin olun.
- Avukat Yardımı: Bir avukata danışarak hukuki süreç hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
- Tüketici Hakları: Tüketici haklarınızı öğrenerek kendinizi koruyabilirsiniz.
Bu bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır. Her durumun kendine özgü özellikleri olabilir. Bu nedenle, hukuki süreçlerinizde mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.
Hukuk
Sosyal Medya ve Online Platformlarda Marka Koruma
Marka, bir ürün veya hizmetin benzersiz özelliklerini ve kimliğini temsil eden, tüketiciler tarafından tanınabilir ve hatırlanabilir hale getiren bir kavramdır. Marka, bir şirketin en değerli varlıklarından biridir ve korunması büyük önem taşır. Marka koruma stratejileri, bir markanın itibarını ve değerini korumak için izlenen yolları içerir. Bu stratejiler, marka
hırsızlığı, taklit ve kötü niyetli kullanım gibi risklere karşı markanın güvenliğini sağlamayı amaçlar.
Markanın korunması için izlenmesi gereken ilk adım, markanın tescil edilmesidir. Markanın yasal olarak korunması için marka tescili yapılmalı ve marka hakları güvence altına alınmalıdır. Bu sayede, markanın kullanımına ilişkin haklar belirlenir ve markanın kötü niyetli kullanımına karşı yasal bir dayanak oluşturulmuş olur. Marka tescili, markanın benzersizliğini
ve orijinalliğini kanıtlar ve markanın yasal statüsünü belirler.
Marka koruma stratejileri arasında en önemli unsurlardan biri de marka izlemedir. Marka izleme, pazar ve online platformlarda marka ile ilgili etkinlikleri sürekli olarak takip etmeyi ve marka ihlallerini tespit etmeyi içerir. Bu sayede, markanın izinsiz kullanımı veya taklit edilmesi durumunda hızlı bir şekilde müdahale edilebilir ve markanın korunması sağlanabilir.
Marka izleme, markanın itibarını korumak ve marka hakkı ihlallerini engellemek için önemli bir araçtır.
Sosyal medya ve online platformlar, marka koruma stratejileri açısından önemli birer alan oluşturur. Çünkü bu platformlar, markaların geniş kitlelere ulaşmasını sağlarken aynı zamanda marka ihlalleri ve sahtecilik risklerini de beraberinde getirir. Bu nedenle, markaların sosyal medya ve online platformlarda da marka koruma stratejileri geliştirmesi ve uygulaması gerekmektedir.
Sosyal medya üzerinde marka koruma stratejileri uygularken dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri, markanın dijital itibarını korumaktır. Markanın sosyal medyadaki varlığı, markanın online itibarını ve algısını doğrudan etkiler. Bu nedenle, markaların sosyal medya
hesaplarını aktif olarak yönetmeleri, marka itibarını korumak ve olumsuz içeriklerle mücadele etmek için önemlidir. Ayrıca, markaların sosyal medyada marka hakları ihlallerini izlemesi ve raporlaması da marka koruma stratejileri açısından önemli bir adımdır. Online platformlarda marka koruma stratejileri uygulamak da marka güvenliği açısından hayati önem taşır. Online platformlarda marka taklitleri, marka hırsızlığı ve sahtecilik riskleri oldukça yaygındır. Bu nedenle, markaların online platformlarda marka ihlallerini izlemesi ve müdahale etmesi gerekmektedir. Ayrıca, markaların online platformlarda marka tescili yaparak marka haklarını korumaları ve marka izleme araçları kullanmaları da marka koruma
stratejileri içinde yer alır.
Marka koruma stratejilerini geliştirirken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta da marka hakkı ihlalleriyle mücadele etmektir. Marka hakkı ihlalleri, markanın değerini düşüren ve itibarını zedeleyen riskler arasındadır. Bu nedenle, markaların marka hakkı ihlallerini tespit
etmek ve yasal yollarla mücadele etmek için gerekli adımları atması gerekmektedir. Marka hakkı ihlallerine karşı etkili bir şekilde mücadele etmek, markanın güvenliğini sağlamak ve marka değerini korumak açısından büyük önem taşır. Marka koruma stratejilerini etkili bir şekilde uygulamak için marka yönetimini de doğru bir şekilde yapmak gerekmektedir. Marka yönetimi, markanın tanıtımı, pazarlaması ve iletişimi
konusunda stratejiler belirlemeyi içerir. Doğru bir marka yönetimi ile markanın hedef kitleye doğru şekilde iletilmesi ve marka değerinin korunması sağlanabilir. Marka yönetimi, markanın sürekli olarak takip edilmesi ve güncellenmesi gereken bir süreçtir. Bu nedenle, markaların marka yönetimi konusunda uzman kişilerden destek alması ve stratejilerini sürekli olarak gözden geçirmesi önemlidir.
Marka koruma stratejileri, markanın değerini korumak ve marka hakkı ihlalleriyle mücadele etmek için önemli bir rol oynar. Markaların marka koruma stratejilerini doğru bir şekilde uygulamaları, marka güvenliğini sağlamak ve marka değerini artırmak açısından önemlidir.
Bu nedenle, markaların marka koruma stratejilerini sürekli olarak gözden geçirmesi ve güncellemesi gerekmektedir. Ayrıca, marka hakkı ihlalleriyle mücadele etmek için hızlı ve etkili bir şekilde hareket etmek, markanın güvenliğini sağlamak açısından önemlidir.
Marka koruma stratejileri ve ipuçları, markaların güvenliğini sağlamak ve marka değerini korumak için önemli bir rol oynar. Markaların marka koruma stratejilerini doğru bir şekilde uygulamaları, markanın itibarını ve değerini korumak açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, markaların marka koruma stratejilerini sürekli olarak gözden geçirmesi ve
güncellemesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde markalar, marka hakkı ihlalleriyle mücadele etmek ve markalarını güvenli bir şekilde korumak için etkili bir yol izleyebilirlerMarka Koruma Dedektifleri bu noktada sektörel tecrübeleri ile kayıp önleme noktasında hizmet vermektedirler.WPYB platformu eğitimli 3000 marka ihlali tespit uzmanı ve marka koruma dedektifi ile sizlere sosyal medya ve fiziki ortamda profesyonel hizmet sağlamaktadır.
-
Eğitim4 yıl önce
Öğrenmeyi Öğrenmek ‘Metabilişsel Düşünme’
-
Sağlık4 yıl önce
Salisilat Alerjisi
-
Hukuk4 yıl önce
Adli Psikoloji Dünya ve Türkiye Tarihçe
-
Yazılar4 yıl önce
Zihin Teorisi Ve Sally-Anne Testi
-
Bilim4 yıl önce
Hazırcevap Einstein
-
Bilim4 yıl önce
Organ Yenileme Ustası Semenderler
-
Bilim4 yıl önce
Capgras Sendromu
-
Teknoloji4 yıl önce
Jeff Bezos’un Planı Çok Büyük