Connect with us

Yazılar

Barnum Etkisi: Neden Astrolojiye İnanırız

Gelecek korkusu ya da merak, fallara ve astrolojiye medet ummamız için nedenlerden sadece ikisi. Yeni yıl gelmeden önce o senenin getireceklerini öğrenmek için kaç yorum seyrediyoruz ya da okuyoruz kim bilir…

Yayınlandı

on

Barnum Etkisi: Neden Astrolojiye İnanırız ?

Gelecek korkusu ya da merak, fallara ve astrolojiye medet ummamız için nedenlerden sadece ikisi. Yeni yıl gelmeden önce o senenin getireceklerini öğrenmek için kaç yorum seyrediyoruz ya da okuyoruz kim bilir…

İnsanlar  Neden Astrolojiye İnanır

Peki neden bilimin kabul etmediği safsata tabiri kullandığı astrolojiye inanıyoruz? Kehanetlere, fallara neden medet umuyoruz?

Olası cevaplar, “Ama bana uyuyor!” veya “Şu kadar defa denedim, hepsinde uydu.” veya “Nasıl bu kadar net bir şekilde bilebilirler ki?” veya son olarak, “Bir keresinde…” diye başlayan, anekdotal (baştan geçen bir hikayeye dayalı) olacaktır. Bu tür anlatımların bilimsel değeri elbette yok. Fakat insanların astrologlara başvurduklarında duyduklarının kendilerine uyduğuna inandırılabiliyor olmalarının bilimsel bir sebebi olmalıdır. Eğer astroloji sahte ise, bunun sebebi nedir?

Aslında astroloji ve astrologlar, sizinle alakalı olarak aslında hiçbir şey bilmemektedir. Astrologların söyledikleri şeyler ve yaptıkları analizleri yalnızca bireysel olarak değerlendirdiğimiz için, diğer insanlarla kıyaslamaktan, yani genel geçer istatistiklerden izole bir şekilde algılıyoruz. Oysa söz konusu kuşku, astrologların isabet yüzdesine yönelikse, tekil bir bireye yönelik başarılarını değil, birden fazla kişinin her birini ne kadar isabetli okuyabildiklerine odaklanmak gerekir. Yani istatistiki bir inceleme yapmamız daha uydundur.

Astrolojinin ve benzeri sahte bilimlerin sırtını en çok dayadıkları kavram, katılımcı önyargısı denen bir olgudur. Bir düşünün: Bir astroloğun bizimle ilgili tahminleri bize uyuyorsa onları başarılı görüyoruz ve etrafımıza bundan bahsediyoruz. Eğer uymuyorsa, “Eh, ne bekliyorduk ki, bir astrolog çözecek değil ya derdimi!” deyip geçiyoruz; etrafımıza bahsetmiyoruz. Bu önyargılı yaklaşım, astrologların toplumda halen tutunabilmesine izin veriyor.

Fakat bilimin basit bir testi ile astrolojinin ne kadar zayıf olduğunu göstermek mümkün. 1990 yılında John McGrew ve Richard McFall tarafından yapılan bir deneyde, 4 erkek ve 19 kadın gönüllünün dosyalarını 6 profesyonel astroloğa verdi. Astrologlardan, bu dosyalardaki kişileri, astrolojik doğum haritalarıyla eşleştirmeleri istendi. Profesyonel astrologlar, bu konuda hiçbir deneyimi olmayan kişilerin kafalarına göre eşleştirme yapan bir kontrol grubundan bile daha başarılı olamadılar! Üstelik 6 astroloğun yaptıkları tahminlerin hiçbiri de, aynı kişiye dair diğer astrologların tahminleriyle örtüşmedi.

Bu basit bir test bile, astrolojinin geçersizliğini göstermeye fazlasıyla yetenilir. Zira astroloji, bilimsel bir yöntemi tekrar etmez. Yapılan testler, aynı sonucu vermez. Dahası, herhangi bir bilimsel yöntemi de bulunmamaktadır. Yalnızca bilimden çaldığı sözleri kullanarak kişileri manipüle eder. Bunu yaparken de, aslında öylesine geniş ve yüzeysel iddiaları, öylesine spesifikmiş gibi sunar ki, mutlaka, öyle veya böyle, kişilik veya baştan geçen olaylarla ilgili bir şeyler tutturabilir. İnsanlar da, tutanları sayıp, tutmayanları önemsemediği için, astrologların sahte başarısı göz doldurur.

Forer-Barnum Etkisi

Diyelim ki rastgele yazdığımız tahminlerin bir kısmı, büyük oranda tutsun. Bu, bizim derin astroloji bilgilerine sahip olduğumuz anlamına gelmez; psikolojide Forer-Barnum Etkisi dediğimiz bir olgunun olduğu anlamına gelir.

Astrologların isabetlilik için kullandıkları yöntem, psikolog Bertram R. Forer tarafından da 1940’lı yıllarda fark edilmiştir. O dönemde psikoloğumuz, Amerikalı meşhur bir şovmen ve iş adamı olan Phineas Taylor Barnum’un sürekli kullandığı “Herkese uyan bir şeylerimiz var!” mottosunun, astrolojinin arka planında yatan sahtekarlığın anahtarı olduğunu düşündü.

Yaptığı araştırmalar sonucunda, astrolojik sözde analizlerin insanlara neden uyduğunu, daha doğrusu insanların buna neden bunlara kandığını göstermeyi başardı: Gerçekten de, astrolojinin iddialarında aslında insanlara spesifik olarak uyan hiçbir şey yoktu! Analizlerin içerisindeki argümanlar o kadar geniş ve kapsayıcıydı ki ve o kadar çok sayıda olasılığı içeriyordu ki, zaten kanmaya hazır bireylerin bunlara kanmaması mümkün değildi. Günümüzde buna “Forer Etkisi” ya da “Barnum Etkisi” deniyor. Bu terimler, 1956 yılında Amerikan psikoloğu Paul Meehl tarafından ileri sürülmüştür.

Forer’in Deneyi

Forer, astrolojik sözde analizlerin insanlara nasıl uyduğunu bilimsel bir teste tabi tutmak istedi ve öğrencilerine bir kişilik testi verdi. Öğrencilerine, her birinin sınavlardan aldıkları puanlara göre hazırladığı “eşsiz bir kişilik analizi” sunduğunu söyledi. Bu analizin, kendilerine ne kadar uyduğunu puanlamalarını istedi. Halbuki gerçekte her bir öğrenci birebir aynı analizi almıştı. Kişiliğe özel olan bir şey yoktu fakat  öğrencilere öyle söylenmişti. Her bir analizde, şu 13 madde bulunuyordu:

  1. Sizde, diğer insanların sizi sevmesine ve hayranlık duymasına yönelik yoğun bir ihtiyaç var.
  2. Kendinizi eleştirmeye çok açıksınız.
  3. Kendi avantajınıza çevirmediğiniz büyük bir kullanılmayan kapasiteye sahipsiniz.
  4. Bazı kişilik zaaflarınız olsa da, genellikle onların üstesinden gelebiliyorsunuz.
  5. Cinsel beklentileriniz, sizin için problemler doğuruyor.
  6. Dışarıdan bakıldığında disiplinli ve öz kontrole sahipsiniz; ancak aslında endişeli ve güvensizsiniz.
  7. Bazı zamanlarda doğru şeyi yaptığınızdan ve doğru tercihte bulunduğunuzdan emin olamıyorsunuz.
  8. Her seferinde birazcık değişim olsun istiyorsunuz ve eğer kısıtlamalarla karşılaşırsanız rahatsız oluyorsunuz.
  9. Kendinizin bağımsız bir düşünür olduğunuzla övünüyorsunuz ve diğerlerinin açıklamalarını kanıtsız görüyorsunuz.
  10. Kendinizi başkalarına açmanın çok da akıllıca olmadığını düşünüyorsunuz.
  11. Bazı zamanlar dışa dönük, cana yakın ve sosyalsiniz, diğer zamanlarda ise kapalı, ilgisiz ve içedönük.
  12. Bazı tutkularınız oldukça gerçek dışı.
  13. Güvenliğiniz, hayatınızdaki temel amaçlarınızdan biri.

Öğrenciler, 0’dan 5’e kadar olan bir skalada (5, kesinlikle uyuyor idi), kendi analizlerine ortalamada 4.26 puan verdiler! Tüm kağıtlar ve puanlamalar toplandıktan sonra, her birine aynı kağıdın verildiği söylendi. Üstelik bu 13 madde, bir astroloji kitabından olduğu gibi alınmıştı. Herkesin bu maddeleri kendine uydurmasının basit bir nedeni vardı: Kişiye özelmiş gibi gözüküyordu, ancak o kadar genel ifadelerdi ki, mutlaka bir şekilde, hayatımızın bir evresinde bize uyuyorlardı. Uymuyorsa bile, azıcık doğru olduğu için, “yeterince iyi bir tahmin” olarak değerlendirmemize yetiyordu. 

Bilim insanları ne kadar sahtekarlık olarak değerlendirse de, arketipsel olarak yine de,  belirsizlik içinde yaşadığımız bu günlerde, geleceğimizi öğrenme isteğini yok edemeyeceği aşikar, sizce de öyle değil mi?

Pi Academic platformu olarak, yazar, editör ve diğer içerik üreticilerimizle sizler için ilgi çekici ve ilgiyle takip edebileceğiniz içerikler üretmekteyiz. Sizlere sunduğumuz içerikler başta Bilim, Teknoloji, Hukuk, İş Dünyası ve Haberler olarak kategorize edilmiştir. Tercih ettiğiniz içerik kategorisine tıklayarak okumaya başlayabilirsiniz.

Bununla beraber siber güvenlik alana ilgi duyuyor ve internette güvende kalmanız için bir şeyler okumak isterseniz buradan temel tavsiyelerle başlayabilirsiniz.



Hayata Pi Academic İle Bakın

Genel

Pi Academic: Özel Dedektiflik Dünyasının Kalbi

Yayınlandı

on

Pi Academic, özel dedektiflik sektörüne ışık tutan, adli bilimlerin derinliklerine inen ve ilişkilerin karmaşık dünyasını çözümleyen kapsamlı bir dergidir. Sadece bir mesleki dergi olmanın ötesinde, yaşamın içinden gerçek hikayelerle, güncel olaylarla ve uzman görüşleriyle okurlarına eşsiz bir deneyim sunmaktadır.

Neden Pi Academic?

  • Kapsamlı İçerik: Özel dedektiflik yöntemlerinden adli bilimlerin en son gelişmelerine, ilişkilerdeki sorunlardan yaşamın içinden ilginç hikayelere kadar geniş bir yelpazede konuyu işler.
  • Uzman Yazarlar: Alanında uzman dedektifler, hukukçular, psikologlar ve diğer bilim insanlarının kaleme aldığı yazılarla, okurlara güvenilir ve güncel bilgiler sunar.
  • Gerçek Hayat Hikayeleri: Özel dedektiflerin yaşadığı gerçek olaylar ve çözümlenen davalar, derginin en dikkat çekici yönlerinden biridir.
  • Güncel Olaylara Yorumlar: Güncel olayları özel dedektiflik ve adli bilimler perspektifinden değerlendirerek, okurlara farklı bir bakış açısı sunar.
  • İlişkiler ve Yaşam: İlişkilerdeki sorunları ve çözümlerini psikolojik bir bakış açısıyla ele alarak, okurların kişisel gelişimlerine katkıda bulunur.

Pi Academic’i Özel Kılan Nedir?

Kimler Pi Academic’i Okumalı?

  • Özel Dedektifler: Mesleki gelişimlerini desteklemek ve sektördeki en güncel gelişmeleri takip etmek isteyenler için ideal bir kaynak.
  • Adli Bilimler Uzmanları: Adli bilimlerin farklı alanlarında çalışan uzmanlar için yeni bilgiler ve perspektifler sunar.
  • Hukukçular: Hukuk davalarında delil toplama ve değerlendirme süreçlerinde kullanabilecekleri bilgiler bulabilirler.
  • Psikologlar: İlişkiler ve insan davranışları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek isteyenler için faydalı bir kaynak.
  • Genel Okur: Gerçek hayat hikayeleri, güncel olaylar ve insan ilişkileri hakkında meraklı olan herkes için ilgi çekici bir dergidir.

Sonuç

Pi Academic, özel dedektiflik dünyasından yaşamın içine uzanan geniş bir yelpazede konuyu işleyen, özgün ve kapsamlı bir dergidir. Hem mesleki bir yayın olarak sektör çalışanlarına hitap ederken, hem de genel okurların merakını gidermek için ilgi çekici hikayeler ve analizler sunar. Eğer siz de özel dedektiflik, adli bilimler ve insan ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, Pi Academic tam size göre!

Devamını oku

Genel

Aldatma: Cinsiyetlere Göre Değerlendirilmiş Kapsamlı Bir Rehber

Yayınlandı

on

Aldatma, bir ilişkide güvenin sarsılması ve büyük acılara yol açan ciddi bir sorun. Bu durum, hem kadınları hem de erkekleri farklı şekillerde etkileyebiliyor. Bu makalede, aldatmanın psikolojik etkileri, belirtileri ve sonuçları cinsiyetler açısından incelenecektir.

Ankara Dedektif Hikayeleri

Kadınlarda Aldatma

Kadınların aldatma deneyimi, erkeklerden farklı psikolojik süreçler içerebilir.

  • Güven Sorunu: Aldatılan kadınlar, genellikle partnerlerine karşı derin bir güvensizlik yaşarlar. Bu durum, gelecekteki ilişkilerinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
  • Kendilik Saygısı Sorunu: Aldatma, kadınların kendilik saygısını ciddi şekilde zedeleyebilir. Kendilerini değersiz hissetmeleri ve suçluluk duymaları yaygın bir durumdur.
  • Depresyon ve Anksiyete: Aldatma, kadınlarda depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
  • Fiziksel Belirtiler: Uykusuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler de sıklıkla görülür.

Erkeklerde Aldatma

Erkeklerin aldatma deneyimi de farklı psikolojik süreçler içerir.

  • Suçluluk Duygusu: Aldatan erkekler, genellikle yaptıklarından dolayı suçluluk duyarlar. Ancak bu duygu, zamanla bastırılabilir veya dışa vurulmayabilir.
  • Korku: Yakalanma korkusu ve ilişkinin sona ermesi korkusu, erkeklerde sık görülen duygulardır.
  • Kızgınlık: Partnerinin tepkileri karşısında kızgınlık duyabilirler.
  • Cinsel Doyumsuzluk: Bazı erkekler, aldatma nedenini cinsel doyumsuzluk olarak görürler.

Aldatmanın Ortak Belirtileri

Cinsiyete bakılmaksızın, aldatmanın bazı ortak belirtileri vardır:

  • Değişen Davranışlar: Gizlilik, yalan söyleme, telefonuna aşırı düşkünlük gibi.
  • İletişim Sorunları: Partneriyle iletişim kurmakta zorlanma.
  • Fiziksel Değişiklikler: Yeni kıyafetler, farklı parfümler gibi.
  • Kıskançlık: Partnerini kıskanma veya kıskanılma.

Aldatmanın Sonuçları

  • İlişkinin Sona Ermesi: Aldatma, çoğu zaman ilişkinin sona ermesiyle sonuçlanır.
  • Psikolojik Travma: Hem aldatan hem de aldatılan tarafta derin psikolojik yaralar açabilir.
  • Güven Sorunu: İlişkide güvenin tamamen sarsılması.
  • Çocuklar Üzerindeki Etkiler: Çocukların gelişiminde olumsuz etkiler yaratabilir.

Aldatmayla Başa Çıkma Yolları

Özetle, aldatma hem kadınları hem de erkekleri derinlemesine etkileyen karmaşık bir konudur. Bu durumun nedenleri ve sonuçları kişiden kişiye değişebilir. Aldatmayla başa çıkmak için profesyonel yardım almak, en doğru çözüm olacaktır.

Devamını oku

Yazılar

Konya’da Eş Takibi: Neden ve Nasıl?

Yayınlandı

on

Konya son zamanlarad en çok telefon aldığımız şehir.”Konya’da eşimi nasıl takip ettiririm”, “Konya’da eş takibi yapıyor musunuz? peki neden?Evliliklerin en büyük sorunlarından biri olan aldatma, birçok çiftin hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu durum karşısında kişiler, eşlerinin sadakatsizliğine dair şüphelerini gidermek için özel dedektiflik hizmetlerine başvurmaktadır. Konya gibi büyük bir şehirde yaşayanlar için de bu durum farklı değildir. Ancak eş takibi gibi hassas bir konuda doğru adımlar atmak ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmek oldukça önemlidir.

Konya’da Özel Dedektif Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?http://www.datdedektiflik.com

  • Deneyim ve Uzmanlık: Dedektif bürosunun eş takibi konusunda ne kadar deneyimli olduğuna dikkat etmelisiniz.
  • Referanslar: Daha önceki müşterilerin referanslarını isteyerek büronun güvenilirliğini kontrol edebilirsiniz.
  • Gizlilik: Özel dedektiflik hizmetlerinde gizlilik en önemli konulardan biridir. Büronun gizlilik sözleşmesi olup olmadığını öğrenin.
  • Hukuki Bilgi: Dedektifin yasal sınırlar içerisinde çalıştığından emin olun.
  • Fiyatlandırma: Fiyatlar konusunda net bilgi alın ve piyasa ortalamalarıyla karşılaştırın.

Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Hukuki Boyutu

Eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu durumun hukuki boyutlarını da göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan kişisel hayata ve özel alana müdahale suçları, eş takibi gibi durumlarda da geçerlidir. Bu nedenle, dedektifin yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi ve elde edilen bilgilerin sadece mahkemelerde delil olarak kullanılabileceği unutulmamalıdır.

Konya’da Eş Takibi Yaptırmanın Psikolojik Etkileri

Eş takibi yaptırmak, hem başvuran kişi hem de eş için psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç olabilir. Bu nedenle, bu kararı almadan önce iyice düşünmek ve bir psikologdan destek almak faydalı olacaktır.

Sonuç

Konya’da eş takibi yaptırmak isteyen kişilerin, bu konuda dikkatli olmaları ve güvenilir bir dedektif bürosu seçmeleri gerekmektedir. Yanlış bir tercih, hem maddi hem de manevi olarak büyük kayıplara neden olabilir. Hukuki süreçler ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak, bu kararı almadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.

Önemli Not: Bu makaledeki bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Eş takibi gibi hassas bir konuda mutlaka bir avukata danışmanız önerilir.

Ek Bilgiler:

  • Konya Özel Dedektif Büroları: Konya’da faaliyet gösteren özel dedektif büroları hakkında internette detaylı araştırmalar yapabilirsiniz.
  • Yasal Düzenlemeler: Eş takibi ile ilgili yasal düzenlemeleri öğrenmek için bir avukata danışabilirsiniz.
  • Psikolojik Destek: Bu süreçte bir psikologdan destek almak, hem size hem de eşinize iyi gelecektir.
Devamını oku

Trend Yazılar